Öztin Akgüç

Bilgi kirliliği

07 Eylül 2022 Çarşamba

Tüm ekonomik ajanların, üretici, tüketici, yatırımcı, politika belirleyici olarak akılcı, sağlıklı, en uygun kararları alabilmeleri, güvenilir, doğru, yeterli bilgi, veri gerektirir. Sağlıklı olmayan yetersiz bilgilerle alınan kararlar, pusulasız bir gemiyle akıntısı bilinmeyen sularda sürüklenmeye benzer. 

Ülkede, yeterli, sağlıklı bilgi, veri üretilmesini engelleyen, bilgi kirliliği yaratan neden ve güdüler vardır.

AKP, başarısızlıklarını eyletilmiş bilgi ve rakamlarla örtme ve övünme taktiği izlemektedir. Yalnız TÜİK’in rakamları, verileri değil, resmi yetkililerin açıklamaları da güven vermemektedir. Ticaret bakanı açıklama yapıyor, ihracat artışı ile övünüyor, öte yandan ithalatın pik yaptığını, aylık dış ticaret açığının 10.7 milyar USD, rekor düzeye yükseldiğini, kamuoyuna açıklamıyor. Dış ticaret açığı büyürken ihracatın büyümeye katkısı açıklanıyor.

Yalnız kamuda değil, özel sektörde de başarılı gözükme, övünme tutkusu memlekete hizmet alalaması, egemen finansal tabloları açıklamaları güven vermiyor, sağlıklı verilerle desteklenmiyor.

Yanıltıcı bir bilgi kaynağı da iktidarı destekleyen kanalların yaptığı yanlı yayınlar, verilen yanıltıcı bilgiler, belirli kişileri ses yayar olarak kullanarak yapılan yorumlar, değerlendirmeler. Bir kez yazmıştım. Bu kanallardan birinde, alışılmamış bir ses düzgün bilgiler veriyor, değerlendirmeler yapıyor derken programı yönetene herhalde uyarı geldi, parazit ardından teknik arıza olarak konuşma kesildi. Arıza giderildiğinde tekrar bağlanacağız açıklaması yapıldı ise de tabii bağlantı gerçekleştirilemedi.

Reklam, tüketiciye ürün, hizmet hakkında doğru bilgi verildiğinde, aydınlatıcı olarak yararlıdır. Ancak bilgilendirme amaçlı reklam çok az. Reklam ağırlıklı olarak tüketiciyi, özendirmek, yönlendirmek, ürünün kalitesinin rakiplerden daha üstün olduğuna ikna için yapılmakta, kontrol edilemeyen bilgiler verilmektedir.

Verilmiş veya ileri sürülmüş bazı yanıltıcı sıfatlarla da müstesna bilgi ve yeteneklere sahipmiş gibi gösterilen kişilerin verdikleri bilgi, yaptıkları değerlendirmelerde, bilgi kirliliğini artırıyor.

Yanıltıcı, kirli bilginin artmasında, denetim mekanizmasının giderek etkisizleşmesi de diğer bir etken oluyor. Bilgileri, verileri filtre edecek yerlerde yetkin denetim organı düzeni oluşturulmuyor. Denetçileri de denetlenenler atıyor, seçiyor. Denetim raporları da dikkate alınmıyor. Kamuda denetim de tek elde toplanıyor. Örneğin TCMB’nin pay senetleri (A), (B), (C), (D) olarak dört gruba ayrılmış. A grubu Hazine dışında diğer gruplara da birer denetçi seçmek hakkı vermişken, AKP döneminde dört denetçiyi de seçmek hakkı Hazine’ye aktarıldı. Sonuçta bankanın yöneticilerini, genel kurul çoğunluk üyelerini, denetleme kurulunu da tek kişi seçer, atar konumuna getirdi.

Özel kesimde de şirketlerin yönetim kurulları denetçilerini, bağımsız denetçilerini seçmektedir.

Açıklanan verilere, bilgilere güven duyulmadığından kararlar, yeterli sağlıklı bilgiye dayanılmadan farklı beklentilere göre alınmakta, politika belirlenmekte hata yapma olasılığı artmaktadır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları