Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Şanlıurfa’dan kesilen bilet... Ölüm... Bilim
Koşulları farklı olsaydı eğer, Şanlıurfa’dan otobüse binip Bursa’da kendini patlatan canlı bomba kadın, “Sultan” ya da gerçek adı her ne ise, ölmeyi ve öldürmeyi seçmek yerine; örneğin bir bilim kadını olabilir miydi? Uç bir soru değil mi? L’Oreal’in Türkiye’deki Bilim Kadınları Ödülleri projesinde bu yıl ödüle hak kazanan 6 bilim kadınından biri olan Şanlıurfalı Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Kutluay Baytak’ın öyküsünü dinlerken aklıma geldi. Baytak, Şanlıurfa doğumlu. Harran Üniversitesi Kimya Bölümü’nü bitirdikten sonra yüksek lisansının son döneminde 6 ay ABD’de Penn State Universitesi’nde araştırmacı olarak bulunmuş, Ardından yine aynı bölümde doktoraya başlamış. Baytak’a L’Oreal ödülünü kazandıran projesi Harran Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda yürüttüğü “bazı doping etken maddelerinin saptanması için nanokompozit malzemelerle desteklenen elektrokimyasal sensör uygulamalarının geliştirilmesi”. Aynı bölgeden iki genç kadından birini bilime, ötekini ölüme sürekleyen koşullar arasındaki uçurum ne kadar büyük ve ne kadar acı: Çevre, eğitim, dogmalar, öfke, inanç, cehalet, umutsuzluk...
L’Oreal-UNESCO işbirliği bundan 18 yıl önce anlamlı bir sloganla yola çıktı; “Dünyanın bilime, bilimin kadınlara ihtiyacı var” diyerek. Proje 14 yıldan beri de Türkiye’de uygulanıyor, her yıl 6 genç bilim kadını seçiliyor ve projeleri destekleniyor. Amaç bilim kadınlarının başarıları konusunda farkındalık yaratmak, genç bilim kadınlarını teşvik etmek. Toplantıda küçük bir video paylaşıldı. Türkiye’de bilim algısının nasıl olduğunu anlamak için sokaktaki insanlara yöneltilen sorular. “Bilim insanı deyince akla erkek mi geliyor, kadın mı? Kadınlar buluş yapabilir mi? Aklınıza gelen bir bilim kadını var mı? Kızınızın bilim insanı olmasını ister misiniz” gibi sorular Kadıköy gibi Türkiye’nin en aydın ilçelerinden birinde, sokaktaki insana yöneltilmesine karşın durum hayli vahim. “Aklınıza gelen bilim kadını” sorusuna çoğunluk yanıt veremezken, yanıtlayabilen herkesin Türkan Saylan demiş olması ilginç. Örneğin Sultanbeyli’de nasıl yanıtlar gelirdi merak ediyorum.
L’Oreal Türkiye Ülke Genel Müdürü Claude Rumpler ve L’Oreal Türkiye Bilim Direktörü Fugen Soykut her yıl biri Yaşam Bilimi, diğeri Malzeme Bilimi olmak üzere 2 alanda 3’er ödül verdiklerini ve programa ilginin her yıl daha da arttığını söyledi. Türkiye’de 14 yılda programdan destek alan bilim kadınlarının sayısı 74. Bu yılki ödülün diğer kazanan bilim kadınları ise şunlar: Yrd. Doç. Dr. Beste Kınıkoğlu Erol, Yrd. Doç. Dr. Özgül Persil Çetinkol, Yrd. Doç. Dr. Rezzan Demir, Doç. Dr. Mine İnce Ocakoğlu, Doç. Dr. Bilge Demirköz.
Bilim kadınları için manifesto
İşin bir de manifesto ayağı var. 24 Mart’ta, L’Oreal Vakfı ve UNESCO bilimsel komitesi, kurumsal, kamusal anlamda Bilim Kadınları İçin Manifesto’ya imza atarak dijital bir kampanya başlattı. Kampanyanın sonuçları 12-14 Eylül’de Paris’te düzenlenecek Yüksek Eğitim ve Araştırmada Cinsiyet Eşitliği konulu 9. Avrupa Konferansı’nda paylaşılacak. Türkiye’de en az 20 bin imza toplamak hedefi var. www. forwomeninscience.com
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- Beyoğlu'ndaki cinsel saldırı dehşetinde yeni gelişme
- Türkiye'de bir sağlık skandalı daha!
- Napoli'den Galatasaray'a Osimhen yanıtı!