Özgen Acar
Özgen Acar ozgenacar@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Vantrilok ve Kuklası!8 Haftalık Tutuklama!

12 Ağustos 2011 Cuma
\n\n\n

Bir hafta önce bu köşede ABD Kongresinde iktidardaki Demokratlar ile karşıtları Cumhuriyetçiler arasında borç tavanının 14.3 trilyon dolara çıkarılması kavgasından söz etmiştik!\n

\n

Kavga, Demokratların ve Başkan Barack Hussein Obamanın önerileri doğrultusunda sonuçlandı. Sandık ki önce ABD ve ardından dünya ekonomileri rahatlayacak. Olmadı; borsalar tepetaklak giderken altın fırladı, dolar ile Avro alt alta üst üste kapıştılar.\n

\n

ABD’ye 1.2 trilyon dolar borç veren Çinin bir derecelendirme kuruluşu da ABDnin derecesini A+dan Aya düşürdü. Bu olgu, dünya ekonomisinde Vaşingtonun üstün güç konumunu Pekine kaptırmasının ilk göstergesidir.\n

\n

Buraya nasıl ve neden gelindi? Allahın değil, tüm insanlığın belası George V. Bush ve şahinler çetesinin marifetidir. Diktatör Saddam Husseini devireceğim, Iraka demokrasi götüreceğim diyerek komşu ülkeye girdi. Trilyon dolarları harcadı. Sonuç, Saddam öldürüldü, Iraka demokrasi değil iç savaş gibi kargaşa girdi.\n

\n

Taliban ve El Kaideyi yok edip demokrasiyi götüreceğim diye bu kez tek başına değil, aralarında Türkiyenin de bulunduğu Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (KAAÖ) askerlerini de Afganistana soktu. Ne oldu? Trilyonlarca dolar harcadı. Geçen hafta bir Amerikan askeri helikopteri düşürüldü, 38 Amerikan askeri ve Afgan görevli öldürüldü. Sonuç, sıfır elde var sıfır…\n

\n

Bu işler için Cumhuriyetçi Bush ve çetesi ne yaptı? ABD tarihinin en büyük borçlanması olan 6.1 trilyon doları kongreden geçirip Irak ve Afganistana gömdü. Oysa öncülü Demokrat Bill Clinton yalnızca 1.4 trilyon dolar borçlanarak Amerikan halkının gönencine harcamıştı.\n

\n

Şimdi, güç durumda kalan Demokrat Obama 2.4 trilyon dolarlık borç artışının karşılığında; aralarında savunmada 1.2; Irak ile Afganistanda 1 trilyon tasarruf dahil; gelecek 10 yılda 2.7 trilyonluk kısıntıyı ve zenginlere ek vergiyi geçirdi. \n

\n

Bu ne demek? ABD, aşamalı olarak Irak ve Afganistandan çekilerek bu ülkelerdeki harcamasını kısacak, silaha parayı makaslayacak. \n

\n

Bu siyasa yalnızca ekonomide değil savunmasiyasasında değişikliği de öngörüyor. Bu demektir ki Amerikan askeri, bundan böyle olaylı yörelerde tek başına hareket etmeyecek. Demokrasi götürüyorum yerine Arap Baharı söylemiyle Tunusta, Libyada, Mısırda, Suriyede kardeşi kardeşe düşürme siyasası izlenecek! Ondan sonra gelsin KAAÖ askerleri, gelsin taşeron ülkelerin hükümetleri... Bu arada KAAÖ Libyada 85 sivili öldürmüş, bana ne diyecek!\n

\n

Geçenlerde Amerikalı bir konuğumla söyleşiyordum. Şöyle dedi: Amerikada 50 eyalet var. Bize göre 51. eyalet İsrail, 52. eyalet de Türkiyedir! O halde neymiş? ABD bundan böyle karnından ses çıkaran vantrilok rolünü oynayıp kucağında oturttuğu 52. eyalet yöneticilerini Suriyede olduğu gibi kuklası gibi konuşturacak! \n

\n

Yalnız Türkçedeki Gelen gideni aratır deyimi unutulmamalıdır. Arap ülkelerine bahar mı geldi kardeş kanı mı? Bu gelişmeler Çinin dünyada ekonomik gücünün yanı sıra siyasal egemenliğini de öne çıkarırken, Ortadoğuda İranın nükleer gücünü de arttırmış olmuyor mu?

\n\n\n\n\n

Norveçin başkenti Osloda hükümet binasına bombalı ve Utoya Adasında kampa silahlı saldırıda 85 kişiyi öldüren Anders Behring Breivik 25 Temmuzda yargıç huzuruna çıktı.\n

\n

Dikkatlerden kaçan bir noktayı dikkatlerinize sunmak isterim. İlk duruşmada yargıç, savcının gereken belge ve kanıtları tamamlaması için, 85 kişiyi öldürdüğü kesin olan sanığın tutukluluk süresini sekiz hafta olarak belirledi!\n

\n

***\n

\n

İnternet Andıcından dolayı hakkında yakalama kararı çıkartılan emekli Orgeneral Hasan Iğsız, tıpış tıpış değil, paşa paşa İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine sabah 9da teslim olmaya gitti.\n

\n

Iğsız, Beşiktaş Adliyesinde paşa paşa bekledi. Kendisine Şimdi git, öğleden sonra paşa paşa gel! denildi. Öğleden sonra paşa paşa gitti ve paşa paşa tutuklandı. Norveçteki 85 kişinin katili gibi değil; Türkiyedeki öteki sanıklar gibi tutukluluğunun ucu açıktı. \n

\n

Tutuklama kararı neden uygulanır? Ya sanık kanıtları karartacaktır ya da kaçacaktır. Emekli bir kişi kanıtları nasıl karartır? Kaçacak idiyse neden öğleden önce ve sonra kendi ayakları ile paşa paşa gelen sanık tutuklanır? Anlayan ya da bunu anlatacak biri varsa beri gelsin!\n

\n

Tünelin ucunda, onun için de ışık görünmüyor, tıpkı Ergenekon davasında sekiz hafta değil, 56 üç yıldır tutuklu 118 sanık gibi. \n

\n

Türkiyede tutukluluk kuralı artık hükümlü kavramı yerine uygulanıyor. Adalet Bakanlığında bir bölümün adı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüdür. Yasalarda suçlu başka, tutuklu başkadır. Suçlu”, yargılanıp hüküm giymiş, bir cezaya çarptırılmış kişidir. Suçlu cezasını cezaevinde çeker. Tutuklama”, eski deyimiyle tevkif ise henüz hakkında yargıçlarca karar verilmeyen, suçlu değil, aksi kanıtlanıncaya kadar yalnızca sanıktır.\n

\n

Basınımız ve televizyonlarımız tutuklama olayının sonunu her zamanki gibi, Emekli Orgeneral Hasan Iğsız tutuklanarak cezaevine gönderildi diye duyurdu. Demek ki Iğsız tutuklu değil, “suçlu” idi, cezasını çekmek üzere cezaevine gönderilmişti!\n

\n

Aynı durum Mustafa Balbay ve öteki sanıkların çoğu için de geçerli değil mi? Balbay, 1 Temmuz 2008 sabahı gözaltına alındı. 5 Temmuzda tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Çünkü kanıtlar toplanmıştı, kaçması söz konusu değildi. Kaçmadan Ankara Cumhuriyet Temsilciliği görevini ve yazarlığını yedi ay paşa paşa sürdürdü.\n

\n

Ne var ki Balbay, 5 Mart 2009 Perşembe günü 2. kez gözaltına alındı. 6 Martta hükümeti düşürmeye teşebbüs savıyla tutuklandı. Bana kim anlatabilir Balbayın o gündür bugündür tutuklu mu, yoksa ceza çektirilen bir suçlu mu olduğunu? Norveçte 85 kişinin katiline öngörülen sekiz haftalık tutuklama kararına karşılık; kanıt karartmayan, kaçmayan Balbaya uygulanan hukuksal kural tutuklama mıdır, yoksa ceza mıdır?\n

\n

Dolayısıyla onuru ile savcının ve yargıcın önüne paşa paşa giden öteki general, albay ve subaylar gibi, Balbay gibi, Prof. Dr. Mehmet Haberal gibi emekli Orgeneral Iğsıza da ceza çektirilmeye başlandı!\n

\n

Bu olayın ardındaki gerçeği Amerikan Nevsveek dergisinin son sayısının başyazısı çok iyi özetliyor! \n

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları