Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sirtakilerin Faturası! Demokrasiden Kleptokrasiye!Acı Reçeteler!
Yunanistan’da 1980-4 yılları arasında dört yıl görev yaptım! “Papandreu Hanedanının” ikincisi olan oğul “ulusal-sosyalist” Andreas Papandreu’nun 1981’de “Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü’nden (KAAÖ) çıkalım!” ve “Avrupa Birliği’ne (AB) karşıyız!” söylemleriyle kazandığı seçimi izledim.
\n“Pan-Helenik Sosyalist Hareketi’nin (PASOK)” kurucusu Andreas, söylemini unutarak, aynı yıl Atina’da AB üyeliğine imza koyarken gençler yandaki caddede Zülfü Livaneli’nin “Hiroşima” şarkısı ile karşıt gösteri yapıyorlardı.
\nHemen hemen her tüketim maddesi yurtdışından getiriliyordu. Yunanistan’ın kendi üretimi yok denecek kadar azdı. Üretim olmadığı için sanayiden söz etmek de olanaklı değildi. Geceleri tavernalarda eğlenip tabaklar kırılıyordu. Değirmenin suyunun nereden geldiğini önceleri anlayamamıştım!
\nBizim işçiler 50 yıl önce Almanya’ya gittikten sonra ailelerine gönderdikleri “havaleler” dış ödemeler kalemleri içinde yer almaya başlamıştı. Oysa Yunanistan’da bu dövizler 1922’den sonra başta ABD olmak üzere çeşitli ülkelere göçenlerin gönderdikleri “havaleler” önemli kalemi oluşturuyordu. Bu vergisiz gelirler ailelerin değirmenlerine bol su taşıyordu.
\nGemicilik Yunanistan’ın bir başka önemli döviz kaynağı idi. Bu girdiyle de dış mal alımı karşılandığı için yerli üretime ne gerek vardı? Kaldı ki gemilerde çalışanlar da ailelerine katkı sağlıyorlardı.
\nTurizm de Yunan dış ödemelerine önemli bir girdiydi. Dolayısıyla üretmek yerine tüketmek daha ucuza geliyordu.
\nBir de buna 1981 üyeliği ile AB’den gelen dev boyutlardaki ekonomik yardımlar da eklenince gel keyfim gel olmuştu… Sirtakilerde kırılan tabakların haddi hesabı yoktu! Dışalım ve dışsatım arasındaki “ticaret dengesinde” açık olsa ne yazardı, “ödemeler dengesi” denk değil miydi?
\n\n\n\n\nYunan halkı yaşam boyu hep ekonomik sirtaki oynayacağını sandı. Oysa evdeki hesap artık çarşıya uymaz olmuştu!
\n1974 Kıbrıs bunalımının ve Ege sorununun ürküttüğü tüm iktidarlar Türkiye’ye karşı bir silahlanma yarışına girdiler. Son model Fransız Mirage savaş uçakları alındı. Almanya tersanelerinde zırhlılar, denizaltılar yaptırıldı. ABD’den son model tanklar sipariş edildi. Böylece döviz girdileri de çıktılara dönüştü…
\nAB’deki üye sayısı 27’ye ulaşınca Brüksel’den gelen yardım paraları azalmakla kalmadı, AB bütçesine katkıda bulunması için Atina’ya “pamuk eller cebe” denildi. Yunanistan bir alıp iki vermeye başladı.
\nBu arada “demo-krasi (halk yönetiminin)” vatanı denilen Atina’da her iktidar döneminde “klepto-krasi (hırsızlık yönetimi)” öne çıkmaya, kayıt dışı para artmaya başladı. Artık dışalım ürünleri de “Drahmiden Avro’ya” geçilince fiyat artışları dar gelirliyi sıkar oldu.
\n2004 Atina Olimpiyat Oyunları ekonomik bunalımın kıvılcımını çaktı. Tesisler için harcanan milyarlarca Avro devlet bütçesini, dış ödemeler dengesini sarstı.
\n2009 seçiminde sağcı Konstantin Karamanlis’in Yeni Demokrasi Partisi, iktidarı “Papandreu hanedanından” torun Yeorgios’a devrederek tüm bu olumsuzluklardan kurtuldu.
\nYeorgios, koltuğa oturduğunda ölümcül bir durumla karşılaştı. Gençlerde işsizlik oranı yüzde 35’e çıkmış, Yunanistan’ın toplam borcu 600 milyar Avro’ya (yaklaşık 1.4 trilyon TL) yükselmişti. Borsa son 20 ayda yüzde 55 değer yitirmişti. Hastane ve okulların kapanması olasılığı belirmişti. Yunan jetleri, akaryakıtsızlıktan ulusal günde uçamaz olmuştu. İflas kapıdaydı!
\nYeorgios’un sihirli değneği olmadığı için bitkisel yaşamdaki ekonomiyi canlandıramayınca Atina’nın göbeği sayılan, Yunan meclisinin bulunduğu, efsun askerlerinin nöbet değişimiyle gösteri yaptıkları “Sintagma (Anayasa) Alanı’nda” hareketlenme başladı.
\nÖnce gençler sokağa döküldü. Onları işçiler ve ardından memurlar izledi. Yunanistan’daki geleneksel 48 saatlik grevlere katılanlar sanki Sintagma Alanı’nda nöbet tutarak devir teslim yapıyorlardı.
\nGrevler zamanla şiddete dönüştü. Vitrinler kırıldı. Yangınlar çıkarıldı. 5.000 polis Atina caddelerinde kızgın göstericilere karşı koymak için gözyaşı bombaları kullandı. Bıraksalar polisler de göstericilerin saflarına katılmakta tereddüt etmeyeceklerdi. En kârlı çıkanlar gaz maskesi satıcıları oldu!
\n\n\n\n\n\n
Yunanistan’daki çöküntü, AB’yi de olumsuz etkiledi. Almanya-Fransa’nın başı çektiği “Avro”cular ile “Sterlinden” şaşmayan İngiltere; Yunanistan’da başlayan “Avrupa sonbaharının” Portekiz, İspanya ve son üye ülkelere de sıçrama olasılığından kaygılanır oldular.
\nSonuçta kendilerini Yunanistan’a “el uzatmaya”, Yunanistan’ı da “kemer sıkmaya” ikna ettiler. Atina’ya 3 Temmuz’a kadar süre tanıdılar. Çarşamba günü önünde gaz bombalı gösterilerin sürdüğü Meclis’te, iktidarın kemer sıkma paketi 138’e karşı 155 oyla kabul edildi. “Hayır” çıksaydı bankaları ordu koruyacaktı!
\n“Ulusal Sorumluluk Oylamasından” önce Yunan Merkez Bankası Başkanı “Meclis’ten çıkacak hayır, intiharımız olacak” dedi. Atina’ya giden Fener Patriği Vartolomeos “Soydaşlar olarak çok daha güç günler geçirdik. Dualarımızla her zaman yanınızdayız!” sözleri ile kameralar önünde Yeorgios’u destekledi.
\nOylamadan sonra Avrupa Dış Siyasa Vakfı Başkan Yardımcısı Theodore Culumbis “Kavramsal olarak dev, ancak uygulamayı gerçekleştirmede bir bebek adımı,” diye tanımladı. Yunanların nefretini çeken Almanya Başbakanı Angela Merkel “Çok iyi bir haber” dedi.
\nBu yazı yazılırken, Yunan meclisi paketin uygulanmasına ilişkin yasayı da oylayacaktı. Yasanın kabulü, AB’nin verdiği süre bitmeden AB-Uluslararası Para Fonu (UPF) ve Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) öngördüğü 110 milyar Avro’luk kredinin 12 milyarının serbest bırakılmasının kapısını aralıyor. Yunanistan’a 5 yıl süre ile 28.4 milyar Avro taze kredi açılacaktı. Bu dilim, kurumuş tulumbaya dökülen yarım kova su görevini yapıp ekonomiye “ilkyardımı” üstlenecekti. Bunun karşılığında Yunanistan şu önlemleri alacaktı:
\n• Bazılarını baba Papandreu’nun kamulaştırdığı enerji tesisleri olmak üzere, havaalanları, limanlar, demiryolları, Telekom, olimpiyat yapıları özelleştirilecek ve 5 yılda 50 milyar Avro sağlanacak.
\n• Memur sayısı azaltılacak. Emekli olan 10 memurun yerine ancak 1 kişi alınacak. Yılda 800 milyon Avro tasarruf edilecek.
\n• Vergi sınırı olan 12 bin Avro 8 bine inerken herkesten dayanışma amacıyla yüzde 2-4 oranında “kelle vergisi” alınacak.
\n• KDV yüzde 19’dan yüzde 21-23’e çıkacak.
\n*Çalışma saatleri 37.5’ten 40 saate ayarlanacak.
\n• Savunma harcamalarında 2015’e kadar 1 milyar Avro makaslanacak.
\nSorunlar şimdilik askıya alınırken Yeorgios, “Deli değiliz. Bugünkü önlemleri alacağımızı düşünemezdim. Yunanlar için, vatan için doğruyu yapıyorum. Yunanistan ekonomisinin çökmesinin getireceği sonuçları hiçbir Yunanın yaşamasını istemiyorum” dedi.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- İstanbul'da aile katliamı