Özgen Acar
Özgen Acar ozgenacar@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

PKK - IŞİD - FETÖ - TSK

19 Temmuz 2016 Salı

27 Mayıs 1960 devriminden bu yana yapılan tüm askeri ihtilal ve darbelere tanık oldum. 27 Mayısçılar, sivil diktayı önleyip demokrasinin yolunu açmak amacıyla Kurucu Meclisi toplamışlardı. Çağdaş anayasa hazırlanıp demokrasinin uygulanmasına başlandı.
Bu arada “Milli Birlik Komitesi” içinde bir ayrılık yaşandı. Albay Alparslan Türkeş ile birlikte 14 komite üyesi seçimin yapılmamasını, askeri yönetimin sürmesini, buna karşılık Komite Başkanı Cemal Gürsel ve arkadaşları bir an önce demokratik düzene geçilmesini istiyorlardı.
13 Kasım 1960’ta bu 14 komite üyesi Mürted Havaalanı’nda gözaltına alınarak yurtdışına sürgüne gönderildiler. Ben de işte o gün, Cumhuriyet gazetesinde mesleğe ilk adımımı atmıştım.

***

Daha sonra çeşitli ihtilal, darbe girişimleri ve muhtıra olayları yaşandı. Darbelerin olumsuz sonuçları nedeniyle, halkın “ordu uyuyor mu” söylemleri kayboldu! Ama bunların hiçbiri 15 Temmuz Cuma gecesi yaşanan katliam gibi değildi! Dünyaya rezil olduk!
PKK’nin ve IŞİD’in yapamadığını, “Fethullahçı Terör Örgütü (FE-T-Ö) ile TSK yaparak, 200’ü aşkın insanın ölümüne, 2 bine yakın masum insanın yaralanmasına neden oldular…
Bu olaylardan dolayı, PKK ve IŞİD’in zevkten dört köşe oldukları rahatlıkla söylenebilir!

***

15 Temmuz darbe olayında aydınlanması gereken bazı noktalar var!
FE-T-Ö’cü subaylardan başka, olayın içyüzünü bilmeden “emir-komuta zinciri içindeki” subayların katılımı da var. Ayrıca bazı subaylar ve askerler de “tatbikat amacıyla” iradeleri dışında görevlendirilmişlerdi.
Masum erler, darbeye karşı sokağa dökülenlerin hedefi oldular. Ellerindeki silahlarını ateşlemedikleri halde, ayaklar altına alındılar, tıpkı IŞİD’cilerin kafa kesme olaylarının kurbanı oldular.
Olay resimlerinde bu saldırıyı yapanların giysileri ne mal olduklarını da sergiliyordu. Oysa Türkiye’de kılık kıyafet yasası yürürlükteydi. Bu kişilerin, FETÖ’nün yerine geçme heveslisi tarikatlardan oldukları anlaşılıyor.

***

Sultanın başyaveri tutuklandı, 3 yaveri ve Muhafız Alayı Komutanı da gözaltına alındı. Güvendiği (!) emir subayı ile özel kalem müdürü Genelkurmay Başkanı’nın boğazını sıktılar. Benzeri bir olayı Genelkurmay 2. Başkanı da yaşadı. Milli Savunma Bakanı’nın özel kalem müdürü albay da gözaltına alınanlar arasında…
Burunlarının önlerini göremeyen, “koyunlarında yılan besleyen” bu yüksek düzey görevlilerin, Türkiye’nin güvenliğini nasıl sağlayacakları önemli bir sorundur!
MİT neden uyudu? Genelkurmay İstihbaratı neden uyudu? Jandarma Komutanlığı’nın bağlı olduğu İçişleri Bakanlığı neden uyudu? Bu görevliler neden istifa etmiyorlar?
Bu olaydan sonra 2745 yargıç ve savcı ile 8 bini aşkın polisin görevden alındığı açıklandı. Bu kişiler biliniyordu da “yumurta kapıyı geçtikten sonra” bu uygulamanın yapılmasının mantığı nedir?
“Kurunun yanında yaşın da yanacağı” bu tasfiyeler hakkında İngiliz Guardian gazetesi yazarı Simon Tisdall, Sultan’ın “itidalli bir devlet adamı olması gerektiğini, toplu tasfiyelerin ülkeye yarardan çok zarar vereceği” yorumunu yaptı.

***

Sultan, bir zamanlar “beraber yürümüyor muydu” FETÖ ile? Çıkar kavgası başlayınca, “beslediği karga göz oymaya” 17-25 Aralık olayları ile başlamıştı. Sonrasında ipler kopmuş, “düşman kardeşler rolü” oynanır olmuştu.
Kuşkusuz Sultan’ı devirmeyi hedefleyen 15 Temmuz darbesi ona yaradı. İktidarını daha da güçlendirecektir.
İngiliz Economist dergisi, darbe girişiminin ardından Sultan’ın “daha etkili bir konuma geleceğini ve başkanlık sistemi için daha kararlı olacağını” yazdı…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları