Kararsızlar kararsız ise kararlılar da kararlı! Fransızların “Segnieur de la Palice” gırgırından geri kalmaz. Bu Palice soyadlı beyefendinin mezar taşında şöyle bir yazı varmış: “Ölmemiş olsaydı hâlâ hayatta olacak Palice Beyefendi burada yatmaktadır.” (“Ci-gît le Seigneur de La Palice: s’il n’était pas mort, il ferait encore en vie”) Tartışılmaz gerçeklerle ilgili bir deyiştir. Bizimki de aralarında olmak üzere bütün dillere geçmiştir. Bizim münevver muhitlerde “Mösyö dö la Palis gerçeği” diye söylenir.

Devam edelim: “Kararlılık sözlüklerde belli bir noktada, aynı kararda ve biçimde sürüp gitme olarak tanımlanmaktadır.” Ancak burada “doğru” karar söz konusudur. Doğru karar vermek için zekâ, bilim, bilgi ve somut (pratik) deneyim gerekir. “Kararsızlık”a gelince kitaplar şöyle yazıyor: “Kararsızlık çoğu zaman kişilik yapısı ile ilgilidir. Kararsızlığın en belirgin olarak yaşandığı kişilik bozukluğu obsesif kompulsif kişilik bozukluğudur. Karar vermeniz ne kadar güçleşirse, anksiyete ve geriliminiz de o kadar artar.”

Yazımda geçecek kararsızlık durumlarıyla ilgili sözleri kimse üzerine alınmasın. Yazımın ana fikri siyasal kararsızlıktır. Bu yazıyı yazmamın nedenine gelince: Siyasal durum ve konumla ilgilidir ki siyasal durum ve konumlar yaşanan hayat ve muhatap olduğumuz siyaset ve siyasetlerdir ki bizi uykuda bile kuşatırlar. Siyasal kararsızlar, kararlılar kadar kararsızlıkta kararlı olabilirler ve bu kararsızlıklarını (ki vurdum duymazlık ve çıkarcılıktır) bir ahlak ve erdem (fazilet) konusu yaparlar. Herkese lolo, bize de mi lolo! Biz konumuza dönelim:

Masamdaki gazetede bir araştırma şirketinin sorduğu: “Bugün seçim olsa kime oy verirdiniz” sorusuna yüzde olarak verilen cevaplar şöyle: “CHP 25.8; AKP 20.9; MHP 7.6; DEM 7.3; İYİ Parti 4; Zafer Partisi 3.2; Yeniden Refah Partsi 3; TİP 2.1; Diğer 0.9; Kararsız 25.2”

Bu sonuçlara göre kimileri CHP ile AKP arasındaki farkın daha fazla olması gerektiğini düşünebilir ki yaşadığımız hayatın mihenk taşına vurulursa bu düşüncenin de doğru olduğu anlaşılır. Kararsızların yüzde 25.2 ile ikinci olması korkunç ve utanılacak bir şey. Bu kararsızlar CHP ile AKP arasında karar verememekte; İYİ Parti ile TİP arasındaki bir kararsızlık söz konusu değil.

Bu yüzde 25.2 tuzu kuru kararsız tayfası olabilir mi? CHP’nin yüzde 25.8’ini “organik” ve geleneksel seçmen olarak tanımlayabiliriz ama AKP’nin yüzde 20.9’u organik değil epeycesi kiracı, kaypak, geleneksel değil.

AKP’nin daha önceki seçimlerdeki oy oranları: 2002: 34.28; 2007: 46.58; 2011: 49.83; 2015: 40.87; 2018: 44.33; 2023: 35.62.

AKP’nin anası Refah Partisi girdiği son seçimde (24.12.1995) yüzde 21.38 oy almış. 1995 ile 2002 yıllarının koşullarıyla 2024’ün koşulları arasında dağlar kadar fark var. Önümüzdeki seçimde CHP ve AKP’nin dışında kalan partilerin oyları önemli ölçüde değişmeyecek. İktidara bu iki partiden hangisinin geleceğine “mağrur” ama hayat bilgisi ve bilinci zayıf kararsızlar karar verecek. Şu trajediye bakın, kararsızlar karar verecek!

Türkiye’de bir yap-işlet yöntemiyle yedi göbek sülalemiz borçlanmakta. Böyle bir durumda nasıl kararsız kalınır?

Namık Koçak kardeşimin TELE 1’deki programlardan birinde açıkladığı bir kayırılan firmalar listesi var. Şöyle:

Akbank Türk AŞ, Akfen GYO, Aksigorta AŞ, Albayrak GYO, Cengiz İnşaat San. Tic. AŞ, Elektromed Eloktronik Sanayi, Emlak Konut Gayrimenkul AŞ, Exsa Export San. Mam. AŞ, Güler Sabancı, Gün-Er İnşaat Ltd. Şti., Suzan Sabancı Dinçer, Şişli Florance Nihtgale Hastanesi, Turkcell İletişim AŞ, Türkiye Jokey Kulübü Derneği, TÜVTÜRK AŞ, Unilever AŞ.

Ne yazık ki becerip çizelgeyi aynen yazıya aktaramadım. Firma adlarının yanında rapor tutarı, uzlaşılan tutar, indirim yüzdesi... Rapor tutarı milyon liraları, uzlaşılan milyon liraları yazamayacağım ama indirim yüzdeleri 92.8 ile yüzde 100 arasında. Bu nasıl iş. Büyük firmalara kıyak geçen vergi dairesi ne yapıp yapıp yazar ve çevirmenlerin üç kuruşluk telif ve çeviri ücretlerine göz dikiyor. Bu nasıl iş bre kararsız gafiller?

Değerli okur kardeşler kimi münafık benim önümdekini ısırıp arkamdakini teptiğimi söylerler. Ben de bu münafık tayfasını yalancı çıkartmamak için kararımı yazacağım: İnsan dediğin kararlı olur. Kimse kusura bakmasın!