Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Darbeli Matkap Yasaklanır mı?
Adalet ve Kalkınma Partisi, 2004 yılından bu yana ceza yargısını, kendi siyaset görüşüne göre şekillendiriyor, uygulayanları ödüllendiriyor, uymayanları da cezalandırıyordu.
Cemaatle ortaklığının kutsandığı dönemde yapılan düzenlemeler; Ergenekon, Balyoz, Casusluk, Odatv davaları başta olmak üzere, düzmece delil ve gizli tanıklarla, bir tür yok ederek hınç alma nedeniyle yapılmıştı.
Aynı süreçte istenenleri harfi harfine uygulayanlar hukuksal yönden koruma altına alınmış, kişisel tazminat davalarından da kurtarılmıştı.
Vakta ki 17-25 Aralık darbesi (!) yaşandı, uygulama tersine döndü.
“Demokrasi” ya da “AB’ye uyum” tanımlamalarıyla kimi hukuk alanlarında görece de olsa yapılan iyileştirmeler, darbenin hayınlığına uğrayanları (!) kurtarmak için tersyüz ediliverdi.
Haksız kazanca el koymayı zorlaştıran hükümler konulmuşken ya da sevilen yargıç ve savcıları koruyan değişiklikler yapılmışken işler rayına sokulduktan sonra kaldırılıverdi.
Nedeni de darbecilerle (!) savaşım olarak açıklandı.
Ama bir de baktık ki neredeyse AKP karşıtlarının tümü darbeci oluvermiş.
Gazetecisi, yazarı, çizeri, muhalif siyasetçi ile iş insanları sayesinde Türkiye dünyanın darbecisi en çok olan ülkesi olma yönünden de rekor kırdı.
Bu kafayla gidilirse korkarım darbeli matkapa da yasak getirilmesi kaçınılmaz olacak!
***
Ceza hukukumuzda yapılan son değişiklikler, yolsuzluk ve rüşvetin uluslararası sözleşmelerde yer alan tanımlarını bir yana koyuverdi.
Oysa Türkiye bu tanımları da içeren uluslararası sözleşmeleri imzalamış, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden usulünce geçirerek yasa değeri kazandırmıştı.
Dört eski bakanın da yer aldığı yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet iddialarından kurtarma görevi siyasete düştü.
AKP’li milletvekilleri de üzerlerine düşen görevi hakkıyla yerine getirdiler.
Her ne olduysa, kendilerine iletilen dosyalardaki tüm kanıtlar “hukuka aykırı kanıt” sayıldı.
Zaten savcılık da kendi yetkisine giren sanıklar hakkında takipsizlik kararı vermişti.
“Hukuka aykırı kanıtlar” yok değerindeydi. Anayasamız dahil, hukuksal belgeler böyle diyor.
Diyor, ama uluslararası hukukta kimi ayrıcalıklar belirlenmiş.
Yolsuzluk ve rüşvet olayını ortaya koyan hukuka aykırı kanıtlar varsa, bu kanıtlardan yola çıkarak soruşturma ya da kovuşturma yapılmasının gerekliliğinden söz ediliyor.
Soruşturma Komisyonu’ndaki çoğunluk, kararını beklendiği yönde verdi. Görev artık TBMM Genel Kurulu’nda...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- Beyoğlu'ndaki cinsel saldırı dehşetinde yeni gelişme
- Türkiye'de bir sağlık skandalı daha!
- Napoli'den Galatasaray'a Osimhen yanıtı!