Orhan Erinç
Orhan Erinç oerinc@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

27 Mayıs Öncesini Cemal Aga Anlatıyor (2)

09 Haziran 2016 Perşembe

Önce özür. 27 Mayıs 1960’ın 56’ncı yıldönümünü durduk yerde 7 yıl geriye götürmeyi başararak dandik tarihçilere benzediğim için kendimi kutladım(!) Uyaran okurlara, kızım Esra dahil teşekkür ediyorum.

***

Cumartesi günü, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Gürsel’in 27 Mayıs 1960 öncesinde, 3 Mayıs 1960’ta izne ayrılırken Milli Savunma Bakanı Ethem Menderes’e gönderdiği mektubun ilk bölümünü yayımlamıştım. Bugün bitiriyorum.
Şunu da ekleyeyim. Gürsel’in izne ayrıldığının haberleştirilmesi Ankara Sıkıyönetim Komutanı Namık Argüç tarafından yasaklanmıştı.

***

“8) Şimdiye kadar çıkarılan bütün antidemokratik kanunlar tedricen (birer birer) kaldırılmalıdır.
9) Vatandaşın hürriyet ve eşit muamele hakkına mutlak surette riayet edilmelidir.
10) Ordunun meseleleri sür’atle halledilmelidir.
11) Din istismarcılığından vazgeçilmelidir.
12) Suiistimaller oluyor mu, bilmiyorum. Fakat, olduğu hakkında umumi bir kanaat mevcuttur ve milletin hükümete itimatsızlığına sebep olmaktadır. Bu gibi kötülüklerin süratle bertaraf edilmesi (sonlandırılması) lazımdır.
13) Müstesna (ayrıcalıklı) zamanlar ve günler haricinde (dışında) hükümet büyüklerinin memleket gezilerinde sun’i (doğal olmayan) büyük vatandaş toplulukları ile karşılanmaları usulü terk edilmelidir.
Muhterem Vekilim:
Bu yazdıklarım asla bir parti ve politika mülahaza ve tesiriyle yazılmamıştır. Memleketin durumunun bu tedbirlerin (önlemlerin) alınmasını zaruri kıldığına inandığım için arzedilmiştir.
Sizlerin vatanperverlik ve vicdanlarınıza hitap ediyorum. İyi düşününüz. İyi yapınız. Memlekette çok şeyler yaptığınız muhakkaktır. Fakat, bu asla kâfi değildir. Bu yapılan işleri müstemleke idarecileri de yapar, yapıyor ve yapmıştır. Asıl mühim olan toplumun ruhunda yaşama zevk ve azminin geliştirilmesi hak ve hürriyet aşkının kökleştirilmesi ve vatandaş idrakinin (algısının) yüksek ve necip (soylu) hislerle donatılmasıdır. Olaylar bu yolda olmadığınızı göstermektedir. Talebelerin hürriyet duygusu ile yaptıkları masumane tezahürata (gösterilere) karşı kıtalar sevk edilmesi ve onların desteği ile emniyet kuvvetlerinin ilim yuvalarının içine kadar girerek talebeleri, profesörleri ile beraber coplarla ve kurşunlarla tedip etmesi (yola getirmeye çalışması) dünyada görülmemiş feci bir şeydir.
Bu hengâmede kız talebelerin yürekler parçalayan çığlıklarının analar, babalar ve halk ruhunda onulmaz yaralar açacağını ve açtığını anlamak memleketin huzuru bakımından büyük bir hata ve hazin bir gaflet olduğuna kaniim.
Bizim gençlerimizde hak, adalet ve hürriyet duygularının gelişmesinden ve kemalinden (olgunlaşmasından), memnun olmamız lazım gelmez mi?.. İstikbali (geleceği) hissiz, duygusuz, müstemleke ruhlu, yalnız maddeci bedbaht insanlara mı bırakmak istiyoruz?..
Sayın Vekilim:
Maruzatım muhakkak ki çok mühim ve hatta çok cüretkâranedir (saygıyı aşan düzeydedir). Fakat memleket için, milletin selameti için, hükümet ve hatta partinizin kurtarılması için dikkate alınması, lazımdır ve hatta çok lazımdır.
Saygılarımla.”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları