Osmanlıspor, Real Madrid gibi oyuna başladı. Real Osmanlıspor!
İlk 20 dakika Beşiktaş’ı öyle baskı altına aldılar ki!
“Beşiktaş bu baskıyı kırmazsa durum fena” diyordum ki, defans arkasına atılan top golü getirdi Real Osmanlıspor’a!
Bir bakıma da iyi oldu, o dakikaya kadar Beşiktaş’ın karşı kaleye gideceği yoktu! Biraz top yapmaya başlayınca duran bir top Beşiktaş’a beraberlik golünü getirdi. Durum 1-1 olunca Real Osmanlı biraz durdu.
Beşiktaş dengeyi kurdu derken, maçın başından beri tutulamayan Real Osmanlı Papa Alioune 2. golü attı.
Beşiktaş’ın bir başka rakibi buz tutmuş çimler ve hakemdi.
İlk yarının son anında topu elle kesen Real Osmanlısporlu Bilal çocuğa “Elin topa değil, top eline çarptı. Yeter ki eline b’işi olmasın..” diyerek penaltıyı vermedi!
Hadi orta hakem görmedi, kale arkası ve yan hakem Rusya’da seferdeydi her hâl (!)
Bunu görmeyen biri, bırakın hakemliği, halde kabzımal bile olmamalıydı.
İkinci yarı Olcay’ın yerine Kerim girdi.
Beşiktaş biraz top yapınca golü buluyordu. Sosa’nın golü de öyle oldu.
Real Osmanlıspor, Anadolu kulüplerine de böyle oynasa Avrupa’da eser gürlerdi!
Şenol Hoca da Quaresma’yı oyundan alarak günün bombasını patlattı!
Zaten hücuma çıkamıyordu Beşiktaş…
Ancak, bu maçın bir gerçeği vardı ki, o da Osmanlıspor ile Beşiktaş sanki formaları değiştirmişti.
Osmanlıspor, Beşiktaş; Beşiktaş, Osmanlıspor’du!
Beşiktaş sezonun en kötü futbolunu oynadı ama 3-2 kazandı.