Maksat heyecan olsun

02 Aralık 2014 Salı

KARABÜK - Futbol adına sıfır seyir zevki olan bir maçtı..
Oyun hazırlık maçı havasında devam ediyordu..
Demba Ba’dan ardı ardına gelen 2 gol, büyük bir gerçeği anımsattı…
Çünkü bu maç, aslında bir, puan mücadelesiydi!
Hayat böyle bir şeydi işte!!
Biri liderlik yarışından geri düşmemek, biri ligin dibinden kurtulmak için sahadaydı…
Alın size, iki farklı dünya..
İki farklı bakış açısı..
Hayatın “zalimliğine” bakın hele!
Dost olsa dahi birinin sevinci, birinin hüznü oluyordu!
Fakat!
Oynanan futbol, kötü ötesi bir futboldu..
2 gol atıp 2 de yüzde yüz gol kaçıran Demba Ba oyundan çıktı..
Karabüklüler, bir pozisyon için ona kızgındı, ilk defa sevilen bu oyuncu protesto ediliyordu”!
Karabük durumu 2-1’e getirince Yunanistan’daki maç geldi aklıma..
Az daha Yunanlılar maçı alıyordu..
Son 15 dakika Beşiktaşlıların ölüp ölüp dirildiği maç!
Beşiktaşlıların makus talihi yine değişmedi yani… Kalpler taşikardi durumuna geçti yine..
Sanırım Beşiktaş maçta futbol kötüydü “Heyecanlı olsun” diye yapıyor bunu(!)
Maç 4 dakika uzadığında heyecan artık doruktaydı!
Maçın sonucunu biliyorsunuz..
Sabah maça gideceğimiz için erken kalktık tabii..
Bizim için gün hızlı başladı tabii..
Beşiktaş’ın Karabük’te maçı vardı!
Düştük yollara tabii..
Hedef, emeğin kentiydi…
Gerçi İstanbul’dan gelirken, koca şehrin yolunu bir ara kaybettik ya..(!)
Gülmeyin!
Karabük’ü kaybettik..(!)
Git git Karabük tabelası yok!
Neyse, kente girerken demir-çelik fabrikasının dumanı vardı..
Bir de bacasının ejderha ağzı gibi yanan alevi…
Sanki, Maksim Gorki’nin romanından fırlamış gibiydi!
Gri bir kent, gri bir giriş..
Aklımdan “Keşke Das Kapital bu kentte yazılsaydı” düşüncesi geçti..
Sonra gülesim geldi!
Asgari ücretin biraz üstünde çalıştırılan işçileri ve sömürü düzenini ta kendisi olan taşeronluk sistemi gerçeğini hatırlayınca, Das Kapital adına tabii gülerdi insan..
Sanırım “Das Kapital Das Kapital olalı, böyle zulüm görmemiş” olurdu..
Burası emeğin başkentiydi de, emeğin hakkını verenlerin değildi!
Neyse, Beşiktaşlılar için Karabük; kardeş şehir, kardeş takımdı!
Kentin stadı yenilenmişti..
Altında otopark bile vardı!
Basın tribününde yerimi aldığımda, “Karabük – Beşiktaş el ele, hep beraber tribüne” sloganı atılıyordu!
Mavi Ateş” pankartı ile üzerinde Süleyman Seba’nın resminin bulunduğu “Unutulmayacaksın Büyük Başkan” yazısının bulunduğu yerde Karabüklüler vardı!
İşte onlar Beşiktaşlılara, “Hoş geldiniz, hoş geldiniz..diye yanıt veriyordu! Beşiktaşlıların karşı jesti de çok iyiydi doğrusu:
Karabük sen bizim kardeşimizsin…
Keşke her maç böyle dostlukla başlasaydı!
Şimdi sıkı durun size bir cımbış anlatacağım!
Yenilenen Karabük stadı 14.600 kişilik…
Karabük Üniversitesi de kendine stat yaptırmış..
Kapasite 25 bin kişi…
Rektör abi diyormuş ki “Gelin maçları bizim statta oynayın”!
Bu maç böyle bitti..
Hafta sonu oynanan maçlardaki hakem karaları geldi aklıma..
Adalet, ismi büyük olan ama hakemler tarafından içi boşaltılan kavram…
Elbet biliyorum ki, ‘Mutlak Eşitlik Yoktur..’!
Birimiz zengin doğar biri fakir, biri Afrika’da, biri Avrupa’da doğar.. vs.
Biri yakışıklıdır biri değil; biri güzeldir biri değil!
Hatta ten renkleri bile farklıdır..
Bu yüzdenden de yüzde yüz adalet yoktur..
Sadece adaleti “hissetmekisterim..
Hepsi bu!
Eşitlik değil, önemli olan Adalettir..
Adalet olursa, esmerin sarışına; sarışının esmere üstünlüğü kalmaz..
Pazar’ın Pazartesi’ye, Pazartesi’nin Salı’ya üstünlüğü olmaz..
E, burası Türkiye tabii…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hayalgücüspor 8 Ağustos 2018
‘Satarım Sattırmam’ 24 Temmuz 2018
VAR ya da HAM 19 Temmuz 2018

Günün Köşe Yazıları