Yargıyı Koruma İçgüdüsü

19 Mart 2012 Pazartesi
\n

Cumartesi günü, Sanık Sandalyesindeki Gazeteciler başlıklı, İstanbul Barosu, Ankara Barosu, Gazetecilere Özgürlük Platformu ve Türk Ceza Hukuku Derneğinin ortaklaşa düzenlediği sempozyumun bir kısmını izledim.

\n

Avukat Fehmi Demir anlatıyor:

\n

Odatv davasında Soner Yalçının suçlandığı Word belgelerinin virüs yoluyla bilgisayara bulaştırıldığına ilişkin raporu almışız. Sorgulama sırasında savcıya diyoruz ki, suçlamanızı dayandırdığınız bu belgenin Soner Yalçının bilgisayarına dışarıdan yüklendiğine ilişkin rapor burada. Siz hiç belgeyi bu açıdan araştırma gereğini duydunuz mu? Hayır, diyor savcı. Peki, bilgisayarda gizli belgeler bulunduğunu ileri sürüyorsunuz, bu belgelerin gizli olup olmadığını kurumlara sordunuz mu? Yanıt yine hayır. Soruyoruz: Peki neye dayanarak tutuklama istiyorsunuz, belgelerin doğruluğunu bile araştırmamışsınız. Savcı diyor ki, hâkim araştırır!.. Hâkime gidiyoruz, o da aynı şeyi söylüyor, savcı araştırır! Sonuç: Tutuklama!

\n

Bu davaların hukuksuzluklarının, insan hak ve özgürlüklerinin nasıl çiğnendiği, ince ayrıntılarına kadar şüphesiz ki yazılacağı zamanlara giriyoruz!

\n

Bazı yorumcular”, insanların ciddi olmayan, doğruluğu araştırılmamış delilleredayanarak insanların yıllarca tutuklanmasını, yargının devleti koruma refleksi ile açıklıyor! Bunun için Adalet Bakanlığında savcı ve yargıçları eğitici seminerler düzenleniyormuş!

\n

Pardon, ama devleti korumarefleksi, kolay bir açıklama; buradaki özel durumu gözden saklıyor sadece! Biz ne çok sıkıyönetim-askeri mahkemelerde yargılandık, yöneltilen suçlamaların büyük çoğunluğu, hadi esası diyelim, maddi delillere dayanıyordu! DGMler bile, ellerindeki yasalara uygun fikir suçuyöneltiyorlardı!

\n

En ağırından devlet taraflısı yargıç ve savcı olsa bile, elindeki, anında kof çıkmış bir delile dayanarak, nasıl suçlama yapar, nasıl tutuklar, nasıl 1 yılı aşkın süredir içeride yatırır insanları? “Devleti koruma içgüdüsü/refleksi burada büyük bir palavradır! Olmayan bir suç örgütüne karşı devleti korumak ne demektir? Biri bunu açıklasın!

\n

***

\n

Burada, ancak, genel anlamda, yargı içinde siyasi güdülen örgütlü bir yapıdan bahsedebiliriz. Delil uydurukmuş, varmış/yokmuş, hiç önemli değil. Hedef kimse, neresiyse, içeri atılması gerekir. Bunun için belge adına zırvalıklar üretilir, bunlar hukuki imiş, sahte imiş, hiç önemli değildir. Bunlar birer bahanedir! Bahane üretmek için her şey kullanılır...

\n

Nitekim, bu özel yapıyı, MİT üzerinden Başbakana yapılan darbe girişiminde de herkes gördü. Bizim yıllardır yazdığımız özel siyasi cemaatçi yapının varlığını, bu kez iktidarın bizzat kendisi ve yazarları resmen yazıp çizmeye ve hatta bu yapının dağıtılması gerektiğini belirtmeye başladılar!

\n

Bu özel yapının devleti koruma refleksiile hareket ettiğini söylemek, bu yapının üstlendiği görevi görmek istemeyenlerin, koruma güdüsü ile ürettikleri başka bir bahanedir!

\n

Bırakın palavrayı!

\n

***

\n

Avukatlar, Odatvde verilen 4 tahliye kararını tamamen dıştan gelen baskılarabağlamaya da karşı. Fehmi Bey diyor ki: Mahkeme heyeti Odatv davasını eldeki delillerle asla meşrulaştıramayacağını gördü, bu noktada avukatların yetkin savunma çalışmaları ve tabii ki içeridekilere sahip çıkılması da etkili oldu.İç dinamiklere vurgu yaptı! Haklıdır!

\n

Çok iyi bir avukat ordusu yetiştiriyor bu davalar ve büyük çoğunluğu da zamanımızın kahramanları durumundalar! Avukatlar, birer insan hak ve özgürlükleri, hukuk ve adalet savaşçısı, sahteciliğe karşı uzman kesildiler!..

\n

Bu nedenle, mahkemelerde avukatları susturmak, duruşmalara sokmamak için yasadışı kararlar alındığını söylüyorlar. Savunmayı susturmak için, avukatlar hakkında suç duyurusunda bulunuyor mahkeme ve savcılıklar! Sadece avukatlar için değil, bizzat sanıklariçin de! İnsanın savunma yapması için, deveye hendek atlatma beceresini göstermesine gelip dayandı!

\n

Efendim, sayın ve büyük yargıç ve savcı beyler ne kadar haklısınız. Siz bilirsiniz, en büyük sizsiniz, rica etsem tahliye eder misiniz, evet bir suç işledik ama sizler affedicisiniz gibi savunmalar makbul olur!.. Ama onursuzluğa kimsenin tahammülü yok! Haksızlığa karşı sesinizi yükselttiniz mi ve yargılamanın amacını hedef aldınız mı, size bir de ekstradan Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin yolu gözüküyor!

\n

Sadece sanık ve avukatları yargılamak için, Silivride gereksiz bir ağır ceza mahkemesi kuruldu!

\n

Oraya atamaları da bu mahkemelerin üst kurumu, yeni HSYK yaptı! Basıyorlar cezayı, ne insaf var ne hukuk!

\n

Mahkemedeki tutumlarından dolayı ceza alan alana! Sadece Doğu Perinçeke 20 yıl hapis cezası verildi! Ceza alan avukatlar da var!

\n

Sanık Sandalyesindeki Gazeteciler sempozyumunda çok iyi konuşmalar oldu.. Hangisini yazsam, şaşırdım!?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları