Tahliye.. Gülerce.. Özkök ve...

18 Mart 2012 Pazar
\n

Önceki gece 2. Ergenekon davasınde gece vakte kadar tahliye beklendi. Balbay, Özkan, Hilmioğlu, en azından... Heyet 3 saati geçen bir aradan sonra bir tahliye verdi. Ne konuştular aralarında bilinmez. Tahliye edelim mi etmeyelim diye epey tartışmışa benziyorlar. Sonuç: Dosya kapsamı, kuvvetli suç ve kaçma şüphesi, sanık savunmalarını tamamlanmamış olması nedeniyle taleplerin reddine...

\n

Bunlarıngerekçeolmadığını, kendileri dahil herkes biliyor. Gece bu reddiye haberi gelince, Gülen cemaatinin medya yüzlerinden Hüseyin Gülercenin (Zaman) Ergenekon Güç Toplarkenyazısını düşündüm:

\n

Şu anda Ergenekon, üç cephede birden güç toplama hamlesi başlattı. Hrant Dink davası kararına tepki, Sivas katliamı davası kararına tepki ve Nedim Şener ile Ahmet Şıkın tahliyeleri üzerlerinden kamuoyu oluşturma...

\n

Gülerceler, medyalarında bunu durmadan dillendirmekte: Ergenekon hortluyor, başlarını kaldırmasınlar, ezelim hemen!

\n

Tercümesi: Hukuk, adalet, yasa masa bunları kenara itin, önemli olan içeridekilerin dışarı çıkmaması.. dahası, dışarıda olan isimlerin de içeri tıkılması...

\n

Geçen hafta da köşelerinde, tutuklanması gereken medya patronları ve çalışanlarının isimlerine yer verdiler! Cemaatçilerden tek Allahın kulu, hukuk kepazeliklerini ve rezilliklerini dillendirmedi bugüne kadar! Bu özellikleri, kendilerinin nasıl bir kumaştan dokunduklarının kanıtı...

\n

Yo hayır, Gülercenin yazısı ile mahkemenin kararı arasında bir nedensellik kurmuyorum. Koskoca mahkeme, Gülercenin yazısına bakarak mı karar verecek! Ben siyasi illiyetlerkurmayı yeğlerim,uzmanlık alanımolarak!..

\n

***

\n

7 Şubatta MİT üzerinden Erdoğana Darbe Girişiminin bağırsakları”, hükümet yanlısı yazar ve araştırmacılarca ortalığa döküldü. Bırakın 4 aydır bu çatışmanın bu köşede dillendirilmiş olmasını, diyelim ki burasıtaraf”.

\n

Tek bir örnek yeter, Ali Bayramoğlu, Yeni Şafak yazarı, hükümet destekçisi, resmen,cemaat-emniyet-yargıözel siyasi yapılanmasının MİT üzerinden darbe girişiminin sorumlusu olduğunu yazdı.

\n

Erdoğan bu yapıya müdahalelerde bulundu ama dağıt(a)madı. Fakat, özel yetkili mahkemelerin yasasında küçük değişikliklerle, mahkemelerin icraatlarının, “katı cemaat yanlısı değil de hükümetin isteği doğrultusunda olmasını sağlayacak yönde adımlar atacak. Cemaatin yargı üzerindeki (siyasi) kontrolünü, yasa denetimiile istediği çizgide tutacak.

\n

Hükümet üyeleri ikide bir uzun tutukluluğun kötülüğü üzerine demeç verirken (en son Babacan), cemaatin adamları da hükümeti (belki hem de yargıyı) uyarıyor: Dikkat Ergenekon hortluyor, yapmayın etmeyin...

\n

Aralarındaki çekişme sert, cemaat geri adım atmıyor, dizginleri sıkı tutuyor, olan da Balbaylara oluyor!

\n

Bu davalar siyasidir. Cemaatin elinde hâlâ en büyük silahtır. Hukuk işlemeye başlarsa, bu silahı yitirir, ayrıca davaların altında kalırlar!

\n

Gülercelerin direnmesinin nedeni bu...

\n

***

\n

Şu konuya da değinmezsem çatlarım: Ertuğrul Özkök, Ahmet Şıkın tahliye sırasındahesap vereceklersözlerine dikkat çekti ve bugün yapılanların yarın öç almayı gündeme getireceğine vurgu yaptı. Şık, doğal olarak, kendisine polis-yargı kumpası kurulduğunu düşünüyor ve bir yıl içeride tutulmasının hesabını istiyor.. Kumpas varsayasal suçtur ve hesabı da sorulur. Doğal!

\n

NAlçı (*), bundan,Özkök Fethullahı hapse attırmak istiyordiye yorum çıkarmış. Tam öküz ile dağ fıkrası gibi yani!

\n

Özkök de bunu F.Gülen ve takımını Özkökün üzerine salma girişimiolarak algıladı. Oysa dünya yıkılsa Gülene laf etmemiş birisi. Erdoğana Darbe Girişiminde bile sustu!

\n

Ama Ertuğrul Özkök, hukuksuzluklara, öç duygularına etkili karşı çıktı, Allah için! Bu karşı çıkışlarının, cemaate, Gülene karşı yazılar olarak algılandığını bildiği halde! Cemaatin tutuklanması gerekenler listesinde Özkök hep var!

\n

Gülen ile aralarında bir özel hukukolduğunu düşünüyor. Gülenin içinde Allah duygusuna da vurgu yapıyor.

\n

Bu onu kurtarır mı bilmem. Türkiyeyi rahatlatacak olan, siyasi ortam ve hukukun biraz normalleşmesidir. Özkök değil, ama içimizden bazıları, Gülen(ciler)e sevimli görünmeye başlayarak, kendilerini emniyete alma yoluna girdiler! Gülencilerin, şeker (cemaat okulları, davetler!) ve kamçı (emniyet ve yargıda güçleri) politikaları, doğrusu etkili oldu!..

\n

Şeker ve kamçıyateslim olanlar, farkında olmayabilirler, ama bu iş bitti, şimdi geri dönüş yapabilirler! Bizim ise gidecek bir yerimiz zaten hiç olmamıştı!

\n

***

\n

Allah duygusuna, korkusuna gelince... Bu konuda kişiye özgü değil, genel görünüm üzerine yazacağım:

\n

Din siyasetçilerinde, din araçlarıyla yüksek siyaset yapanlarda, bu duygunun tartışmalı olduğunu olgular gösteriyor. Erbakanın cihat paralarında kumbaraların (çanak çömleğin) patlamasına bakın... Dincilerin hukuksuzluklarına, ihale yolsuzluklarına, vicdansızlıklarına bakın... İntikamcılıklarına bakın... Küçük kızlara sarkıntılıklara kadar!

\n

Siyasi İslamcıların, bütün yaptıklarında sığındıkları dini bir şey hep bulunur. Örneğin cihat için... Allah ve düzenini kurmak için her araç mubah... Allah adına, din adına...

\n

Bu tür yalanlara sığınmalar, yeryüzünde her türlü kepazeliğe kapıları açıyor veya her türlü kepazeliği örtüyor veya tanrısal izinli kılıyor...

\n

Allah bu işlerin neresinde, gel de merak etme...

\n

\n

(*) NAlçı, bir dişi Göbbels merakını ve özelliğini, Dört Bir Tarafta, Gazianteplileri Enver Aysever üzerine kışkırtırken ortaya koydu. Aysever Sivası yakınımda hissettimdedi! Demagog/Göbbels siyaset, sanırız ki erkek işidir... Ayseveri Ergenekonda yargılanan V. Küçük ile ilişkilendirmek, ancak bu ruhla anlatılabilir. Üstündeki kötü ruhların birikimini nasıl temizler bilemem, bir Umrenin yardımı olmaz, Mekkede sürekli yaşaması mı onu temizler?!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları