ÖYM'ler Savaşı: Suların Isınması!

01 Temmuz 2012 Pazar
\n

Özel yetkili mahkemeler, Erdoğan ile cemaat arasında büyük bir savaşa sahne oldu. Cemaat, bu mahkemeleri kaldırarak zapturapt altına almaya kesin kararlı olan Erdoğanı tam anlamıyla top ateşine tuttu. Mahkemeler kaldırılırsa Türkiyede darbelerin yeniden gündeme geleceği, ellerindeki son dinleme kasetlerini de piyasaya sürerek, bak dışarı çıkarlarsa bizleri nasıl ham yapacaklar korkutmacası temelinde sürdürdü.

\n

Ancak Erdoğan cemaatin yayınlarına pek de papuç bırakmamış gözüküyor... Son duruma, yeni değerlendirmelerle bakalım..

\n

***

\n

Yargıda, özellikle ÖYMlerde cemaatin etkisinin güçlü olduğu biliniyor. Hukuk, yargı en önemli iktidar silahlarından biri. Cemaat, bu silahı özellikle MİT üzerinden Erdoğana karşı da kullandı. Bu, bardağı taşıran damla oldu ve RTE yargıyı denetimi altına alma kararı aldı. Olayın özü budur ama başka noktaları da var:

\n

1) ÖYMlerin ellerindeki en önemli dosyalar Silivri yargılamaları...

\n

Bu dava dosyaları büyük hukuk rezaletleriyle dolu. İler tutar hiçbir yanları yok. Silivri yargılamalarını deşifre eden, orada yasa-anayasa değil, gugukun keyfi yargılamanın, siyasi defter dürmenin geçerli olduğunu belgeleyen çok sayıda kitap yayımlandı...

\n

Bırakın kitapları, duruşma tutanakları, sanık ve avukat savunmaları yargılamaların içyüzünü ortaya çıkarmış durumda... Savcı-mahkeme-polis tam bir düzenek.

\n

Elimde Tuncay Özkanın son kitabı Anne Canım Hiç Acımadıyı okudukça, insan sadece ve sadece bu ne cüret diyebiliyor!

\n

Savcıların isteği ile mahkemelerin hepsinde tutuklama kararı vermesi, itirazında haklısın, evet durum dediğin gibi ama özür dileriz tutukluyoruz uygulaması, Silivri yargılamalarını dünya tarihinde ayrı bir yere koymaktadır... Tabii, olayın adalet kahramanlarını da!

\n

Yargının Ysinin, Adaletin Asının görülmediği yerlere mahkeme bile denmez!

\n

Birileri kalksa, 4 yıl öncesinden kurulan tuzakları ve yapılan yayınları sıfırdan ele alsa, bütün soytarılıkları her gün manşetlerden yeniden ele alan bir gazete çıkarsa! Aslında Rodriklerin web sitesi kısmen bu amaçlı ama basılı gazetenin etkisi başka!

\n

***

\n

Şimdi: Cemaatin bir korkusu yargıdaki gücünü yitirmekse, ikinci ciddi korkusu da bu yargılamaların içyüzlerinin ortaya çıkmasının çok hızlanması!

\n

Cemaati asıl çökertecek olan Silivri yargılamalarında insanlara, subaylara, gazetecilere, bilim insanlarına, TSKye kurulan bu büyük tuzağın hızla ortaya çıkmasıdır...

\n

Bu süre ne kadar uzatılırsa, insanlar ne kadar daha çok içeride tutulursa, cemaat bu alanda yiyeceği büyük darbeyi o kadar geciktirmiş olacak...

\n

2) Cemaat, şimdi ÖYMleri tam savunarak ÖYMlerin bütün sorumluluklarını da üstleniyor ve ortağı RTEyi de temizeçıkartıyor!

\n

RTE ise bir taşla birkaç kuş vuruyor: Yargıda denetim, ÖYMlerin kötü şöhretinden kurtulma ve bu şöhreti cemaat üzerine yıkma...

\n

Ne demiştik: Cemaatin iktidar yükselmesi siyasetle oldu, çöküşü de siyasetle olacak... Cemaat, stratejik olarak ÖYMlerin arkasına geçerek büyük ve ciddi hata daha yaptı!

\n

Ama iktidarda olmak böyle bir şeydir: Düşmemek için attığın adımlarla durmadan batarsın! Bu siyasi hareketin siyasi kılavuzluğunu kim yapıyorsa artık!

\n

***

\n

Bir ara sonuç çıkartalım: RTE iktidarı paylaşmaz demiştik: Cemaat camide olur”. Pensilvanyanın yargıdaki büyük düşüşü zaman içinde hızlanır. HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, arkadaşımız Utku Çakırözere diyor ki:

\n

Halkta artık özellikle İstanbul ÖYMlerine giden mutlaka tutuklanır algısı doğdu. 2. Tutuklulukların uzun sürdüğü inancı çok yaygın. 3. Bazı dini grupların mahkemeler üzerinde etkin olduğu iddiası da yoğun biçimde speküle ediliyor... bu algılar yargıya güveni her geçen gün zedelemekte. Bu güveni en yüksek noktada tutmak hepimizin ama öncelikle sizlerin görevi olmalı. Mahkemelerde çalışan savcıların, Biz böyle yapmasak ülke elden gidiyor. Biz bu direncimizle memleketi kurtarıyoruzduygusuyla hareket ettiklerini söylüyor.”

\n

Okur, çok nazik! Bunlar algı değil gerçek ve olgu! Düşünüyorum da cemaat yapılanmasını budama, HSYK yönetimine kadar uzanır, RTEye uyum sağlamazlarsa! Sonra, Adalet Bakanı Sadullah Erginin de bilinçli veya bilinçsiz yargıdaki cemaat yapılanmasından sorumluluğu nedeniyle suyunun ısındığını ve zamanı gelince de işini bırakacağını düşünüyorum...

\n

Not: Önceki gün Büyükada açıklarında gözlemlenen bir yat ile helikopterin İmralı yönünde gidip gitmediği ve durumun Abdullah Öcalan ile ilgisini soran bir haber yapmıştım. Haber zaten sorular üzerine kuruluydu. Yatın yeni denize indirildiği ve Büyükada açıklarında çekim amaçlı bulunduğu açıklandı.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları