Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Merak ve düşünen toplum yaratılabilir mi?
Yeni
bir konferans dizisi başlattık,
“Merak
toplumda, öğrenimde,
bilimde”..
Merak üzerine her şey.. Herkese
Bilim Teknoloji
dergisinin bu yeni konferans dizisinin ilkini geçen
cumartesi
günü
Beşiktaş BAU’da gerçekleştirdik. Cem
Say, Tanol Türkoğlu
ve
Tevfik Uyar,
dijital dünya,
sosyal medya merakı geliştiriyor mu öldürüyor mu, tartıştılar.
Konu çok boyutlu.
Konunun açılışı üzerine yaptığım konuşmanın özetini dayanamadım sizlerle paylaşmaya karar verdim. Şunu belirteyim: Her ayın ilk cumartesi günü devam ediyor ve ayrıca HBT’de yayımlanıyor tümü.
Merak, herhalde en çok vurgulanan kavramlardan biri... Öğrenim - eğitim bilim konularında ağzını açan herkesin dilinde. Çocukları merak ettirmek, çocukların merakını geliştirmek... Merak ettirecek bir eğitim modeli.
O kadar konuşuyoruz ama ama değişen bir şey yok... Eğitim - öğrenimin kötü olduğunu biliyoruz, milli eğitimin de merak konusunda karşı tarafta engelleyici bir güç olduğunu da...
Kalıplaşmış kafaların ve bakışların çokluğu...bütün bunlar tamam, özgün ve özgür düşünmeyi engelleyici bir toplum modeli içinde yaşıyoruz.
Tamam da, gelin aykırı bir soru yöneltelim. Merak az mı toplumda? Merak nedir, kesin bir tarifi mi var? Yoksa kör insanların fiili tarifi gibi mi?
Merakı bu kıstasın çıktılarına göre değerlendirip bir sonuç saptayabiliriz miyiz? Mesela şöyle bir varsayım ileri sürsek: Meraklı insanların önemli bir eşik değerine ulaştığı toplumlar, daha mutlu daha yaratıcı daha üretici daha güzel toplumlar olur. Daha çok düşünen...paylaşan...dayanışan...bilimde, sanatta, düşün hayatında daha zengin.
Merak kavramına bu açıdan baktığımızda pek çok başka kavramla ilişkiye geçiyoruz. O zaman merak eden toplumların ve kişilerin yolu açıktır bile diyebiliriz!
Merak,
şüphesiz
var, merak etmeyenlerin olmadığı bir toplum düşünülemez..
Yoksa ölü, durmadan herkesin güttüğü bir toplumdan bahsediyor
oluruz ki bu mümkün değil. Ne kadar var ve yaygın? Konu bu.
Çünkü merak edenlerin çok olduğu bir toplumun çıktılarına bakacak olursak, bizdeki mutsuzluk, gerilik, cehalet, umutsuzluk ve az üretkenliğin, merak azlığıyla ilişkisini kurarız. Şüphesiz burada ülkeyi yöneten sistemin payı çok büyük diyebilirsiniz.
Bu açıdan merakı tartışmak, toplumsal ihtiyaçtır. Düşünen ve her alanda çok iyi üreten bir toplum için.
Merakla
ilgili konu çok
boyutlu. Mesela bir sav ileri sürelim: Kentleşme ve geniş
toplumsal işbirliğinin herkese her şeyi hazır sunduğu
toplumlarda yaygın meraka gerek kalmaz... Çünkü her şey
kendilerine hazır sunulur.. Doğru mu bu? Bizde doğruysa, başka
ülkelerde neden doğru değil?
Bir
soru daha, acaba ilkel
toplum ve insanı daha mı
meraklıydı?
Diyorum ki, merak aslında insanlarda içgüdü olarak vardır. Çünkü merak hayatta kalmanın temel araçlarından biridir. Yiyecek, içecek, barınma, üreme bebeklerin doğar doğmaz meme emmesi gibi!
Bir varoluş refleksidir merak aynı zamanda. Merak yoksa ölüm vardır. Fakat merak ilkel beynimizin bir refleksi olmasının yanı sıra, aynı zamanda entelektüel zihinsel beynimizin (korteks) de bir parçasıdır. Çünkü hayatta kalmak için çözümler üretir. Peki, bu açıdan, tehlikelerle dolu yaşamları olan ilk insanlar daha meraklı mıydı? Bu tehlikelerin üstünden gelmeleri, ancak merak güdülerini güçlü bir savunma silah aracı olarak kullanmalarıyla mümkün olabilmiştir. Kim bilir?
Bugünkü modern insan ve yaşamın merak güdülerine bugün fazla ihtiyacı yoktur der miyiz? Güvenlik çemberi içindeler, yiyecek vb. her şey hazır sunuluyor. Örgütlü toplumsal yapı içindeler.
O halde merakı toplumsal taban olarak yayma çabaları boştur. Gerçekten böyleyse ne yapacağız? Merak toplumların azında varsa, bu merakı örgütlemek zorunda değil miyiz?
Bu
noktada “Örgütlenmiş
Merak”
kavramını öne sürelim.. Bizde eksik olan bu mu? Ve bir
sonuç
çıkaralım mı:
Merakı üst
düzeye çıkarabilmiş, bu merakı kurumsallaştırabilmiş ve
örgütleyebilmiş ülkeler mutlu mesut yaratıcı, refaha kolay
ulaşabilirler!
NOT: Bu cuma HBT’de konferans özeti olacak. Ayrıca HBT piyasada olan sayı için “farkındalık yaratalım, bu sayıyı bayilerde tüketelim, sıfır iade olsun” kampanyası sürdürüyor. Bir bilim insanımız: “HBT’yi sadece kendinize değil, çocuğunuza, arkadaşınıza, öğrencinize, hatta hiç tanımadığınız kişilere de alın...bilim de, dergi de, siz de dergiyi aldığınız kişi de buna değer...gerçekten.”
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- Tarihi geçmiş ürün satan zincir market şubesine mühür
- Afyonkarahisar'da feci kaza
- 'Hadi gelin kapatın!'
- Ulaşım durma noktasına geldi!
- Yeni dönem başlıyor: Taksi, otobüs, dolmuş...
- Bir sonraki ve en büyük ekonomik patlama...
- İl başkanı hayatını kaybetti!
- Dünya çapındaki sıralama: Türkiye'den 4 üniversite
- Yıkımda son perde