TFF’nin önceki başkanlarından hukukçu Levent Bıçakcı, sessiz sedasız Türk futbolunun Avrupa’daki elçisi oldu. Bu, onun neredeyse 35 yılı aşan UEFA Tahkim Kurulu üyeliği ile sınırlı değil. UEFA’daki en kıdemli Türk. Bir ara başkan yardımcılığı da yaptı, ardından üyeliğe döndü ve 2024 kongresinde 4 yıl daha seçildi. Kendisine, “Niçin UEFA’da daha üst görevleri istemediniz?” diye sordum. Çünkü Türk futbolunun son yıllardaki en büyük sorunu, UEFA’da ve FIFA’da yeterince temsil edilememekti. Yanıtı kısaydı: “Futbol hukukuna aşık biri olarak UEFA Tahkim Kurulu’nda görev yapmayı uygun gördüm.” 17 yıl önce şahsi çabasıyla kurdurduğu Kadir Has Üniversitesi Spor Çalışmaları bünyesindeki Spor Hukuku ve Yönetimi programı, UEFA’nın önem verdiği bir referans. Türkiye’de, Avrupa’da önemli kararlara imza atan onlarca hukukçunun uzmanlaşmasını sağlamışlar. Bu sertifikayı alanlar, federasyonların hukuk işlerini yönetiyor. Bıçakcı’nın futbol hukukuna katkısı Kadir Has Üniversitesi ile sınırlı değil. İtalyan Padova ve İspanyol Rey Juan Carlos Üniversiteleri de programın paydaşı. UEFA, bu diplomayı bulunduran isimleri çatısı altında toplamış. TFF bu nimetten faydalanıyor mu? Sanmam. Futbolda, seyircinin gitmediği boş tribünlere (G.Saray-Göztepe maçı) ceza veren bir hukuk mekanizması hâkim. UEFA’daki Türklerden söz açılmışken, seçilip görev alan UEFA İcra Kurulu üyesi Servet Yardımcı’yı küstürdüğümüzü belirtelim. Kayıkçı kavgasının yaşandığı TFF seçiminde onu harcadık. Ne yazık ki Necdet Çobanlı, Şenes Erzik ve Yardımcı ile bu dosya kapanıyor. Çünkü bu yıl TFF adına deneyimsiz Ceyhun Kazancı seçime girecek ve onu tanıtamadığımız için Türkiye büyük olasılıkla UEFA’da artık temsil edilmeyecek. Yardımcı’yı başkan ya da başkanvekili seçseydik, 4 yıl daha bir icra kurulu üyesi, belki de asbaşkan olarak UEFA’ya imza atacaktı!