İsrail'in Büyük Özgürlüğü ve Kaynakları Üzerine

22 Kasım 2012 Perşembe

Erdoğan uzun bir aradan sonra, Gazzeye saldırısı üzerine İsraili yeniden topa tuttu. Hem de öyle böyle değil! İsrailden girdi Obama ve Birleşmiş Milletlerden çıktı! RTEye baktım, benim de tenime dokunan şeyler söylüyor! Ama bir haklı bin haksız bir durumla karşı karşıya!

\n

Ülkene, İsraili İran füzelerinden korumayı da amaçlayan radar sistemini yerleştir... 2004 Ocak’ında ABD ziyareti sırasında Küresel Yahudi Yandaşlığı örgütünden (Amerikan Yahudi Komitesi) Cesaret Madalyasını hâlâ taşı!.. Filistinin durmadan kuyusunu kazan ve ABD (dolayısıyla İsrail) ile işbirliği yapan Suudi Arabistan gibi ülkelerle yakın müttefik ol! Filistin davasının savunucusu Kaddafinin mezarını kaz, Libyayı parçalayarak Batıya peşkeş çek! Yine Filistin davasının savunucusu ve toprakları İsrailin işgali altındaki Suriyeyi, tıpkı Kaddafi ve Libya gibi, parçalayarak yok etmeye kalkış...

\n

Sonra Filistin için gözyaşı dök! Tek kelime ile yaaaa...huuu diyebiliriz.

\n

Tutarsızlık diz boyu.. Davutoğlunun akıttığı gözyaşına inanıyorum ama bunlar yukarıdaki tabloda nereye ve neden akıyor diye sorma hakkım var...

\n

Neyse, amacım RTEnin açmazlar dünyasına dalıp orada boğulmak değil... Daha çok, amansız İsrail saldırganlığının nedenini anlamak..

\n

***

\n

İsrail nasıl bu kadar acımasız ve saldırgan olabiliyor? Tek nedeni var: Filistin-İsrail meselesinde veya anlaşmazlığında bir küresel denge yok!

\n

Dünyanın hiçbir bölgesinde böyle tek yanlı, dengesiz ve alabildiğine bir saldırganlık bulunmuyor. İsrail yönetimine egemen ruh ve düşünceyi anlayabilmek için, kasaplarından Ariel Şaronun oğlu Gilad Şarona kulak verin:

\n

Filistinle savaşta orta yol yok.\tGazzede taş üstünde taş bırakmamalıyız. Bütün Gazzeyi dümdüz etmeliyiz. Japonlar yeterince çabuk teslim olmadıkları için Amerikalılar Hiroşima ile durmadı, Nagazakiyi de vurdu.” (Jerusalem Post, Kesin Sonuç Gerekli, başlıklı makalesi)

\n

Böylesine bir soykırım düşüncesi ve eyleme çağrı! Ama bu dizginsiz eylemin nedeni, dediğimiz gibi, Filistin meselesinde neredeyse sıfır küresel dengenin bulunmasıdır. Sadece atom bombası sahipliği değil.

\n

***

\n

İsraili dengeleyecek ve barışa zorlayacak en önemli güç, şüphesiz ki İslam dünyasıdır. İslam dünyası zavallıdır, bağımlıdır, parçalanmıştır, satın ve esir alınmıştır! İsrailin karşısında savaşı önleyecek ve barışı dayatacak bir İslam dünyası yoktur... Suudi Arabistan, Kuveyt ve Emirlikler ABD ile ittifak halinde. Mısır ABDye bağımlı. Tunus, Cezayir zavallı durumda. Kaddafi ve Libya, öldürülerek ve parçalanarak yok edildi.

\n

Say babam say...

\n

Son olarak, sıra Suriyeye ve İrana geldi! Bu iki ülke de İsraile karşı olmaktan hızla çıkarılmak isteniyor.

\n

Hadi soralım, İslam dünyasının bu parçalanmışlığında RTE hükümetinin payına yüzde kaç düşer!

\n

Gözyaşından, esip gürlemeden önce, RTE ve adamlarının bu soruya yanıt vermeleri gerekir.. Irak, Libya, Suriye.. Sırada İran...

\n

Burada İsraile karşı bir İslami savaş cephesinden bahsetmiyorum!

\n

İsraili barışa zorlayacak bir İslam ülkeleri cephesinin yokluğundan söz ediyorum! Bu iktidarın neresini, bu açıdan tutabiliriz de elimizde kalmaz!

\n

***

\n

Filistin meselesinde denge kurulmasını sağlayabilecek ikinci güç, Filistinin arkasında duracak örneğin Rusya ve Çin gibi büyük oyunculardır, ama bu oyuncular burada yoklar. Bir Batı-Doğu dengesi, bir dehşet dengesi”, küresel dengeyoktur... Oysa burada üçüncü dünya savaşını fitilleyecek bir ortam var!

\n

İslam dünyasında tek at koşturan Batı dünyasıdır, ABDdir ilk başta, İngiltere ve Fransadır. Filistin meselesinde de bu güçler tamamen İsrailin arkasındadır.

\n

Dolayısıyla İsrail, Filistinlilere her türlü zalimliği yapmakta kendini özgür görüyor...

\n

Öyle bir özgürlük ki Gazzeyi tamamen yok etmeyi planlayan bir soykırım özgürlüğü..

\n

Diyeceğim ki RTE ve Davutoğlunun çağırmalarını ve gözyaşlarını ben, kendilerinin içinde bulundukları duruma ve açmaza dökülmüş olarak görüyorum!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları