İlker Başbuğ DireniyorBir Dönemin Sonu mu?

17 Temmuz 2012 Salı
\n

Silivrideki yargılamalarda tek değişik tutum alan İlker Başbuğ üzerine yazacağım. Biliyorsunuz, Genelkurmay Başkanlığından emekli olduktan iki yıl sonra Başbuğ, terör örgütü üyeliği suçlamasıyla, özel yetkili savcılığa sonra da sorgu hâkimliğine ifade verdi ve tutuklandı. 6.5 aydır (6 Ocaktan bu yana) hapishanede!

\n

Hakkında 39 sayfa iddianame hazırlandı. Esas, ama komik suç atımı şuydu: Terör örgütü kurmak ve yönetmek... Genel kurmay Başkanlığı süresince Başbuğ, TSKyi yönettiğini sanıyordu ama savcılıktan öğrendi ki aslında o bir suç örgütünü yönetiyor! “http://www.ilkerbasbug.com.tr/” www.ilkerbasbug.com.tr sayfalarından durumunu inceleyebilirsiniz..

\n

İddianame komiktir; suç örgütü ilişkisine bakar mısınız: İrticayla Mücadele Eylem Planı iddiası ortaya atılıyor, Başbuğ o sırada yurtdışında, kendisine ise dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Işık Koşaner vekâlet ediyor. Hasan Iğsız da Genelkurmay İkinci Başkanı...

\n

Şimdi sıkı durun; savcı diyor ki:

\n

Aslında Genelkurmay İkinci Başkanı Hasan Iğsız, iddia ile ilgili soruşturma açalım mı açmayalım mı diye, vekil Koşanere soracağına, Başbuğu arayıp soruyor. Başbuğ açın emrini veriyor. Iğsızın yurtdışında bulunan İlker Başbuğu arayarak onay alması ve bu yolla resmi hiyerarşi dışında hareket etmesi, askeri hiyerarşi dışında örgütsel hiyerarşinin bir göstergesidir...

\n

Başbuğ ise diyor ki: Bu tamamen devlet geleneği çerçevesinde bir ilişkidir.. yani süreç zaten böyle işliyor!

\n

Ama dinleyen, gerçeği araştıran kim? Ayrıca bu nasıl bir hiyerarşi dışı ilişkiyi gösteriyormuş, savcı beylerin tekrar tekrar anlatması gerek...

\n

Bir başka komik olay da, gazetemizde yayımlanan TSK ile ilgili bir haberden dolayı, Başbuğ bizim Balbayı arıyor ve haberin kaynağını soruyor. Balbay vermiyor tabii. Savcı koltuğundaki şahıslar, Başbuğun Balbayı aramasını da Gördünüz mü, işte bir örgütsel irtibat kanıtı daha!diye nitelendiriyor...

\n

İşte, ordu içinde bir suç örgütünün ve Başbuğun Ergenekon suç örgütü üye ve liderliğinin delilleri! Yargı koltuğunda oturan kişiler de bu delilleri ciddiye alarak tutukluyor!

\n

***

\n

Her neyse: Başbuğ 39 sayfalık iddianameyi eviriyor çeviriyor, iler tutar yanı, ciddiye alınıp yanıtlanacak kanıta dayalı bir yönünü bulamıyor ve mahkemede ifade vermeyi reddediyor.

\n

Diyor ki özetle, bu iddianameler baştan sona saçma, Genelkurmay Başkanı olarak beni suç örgütü üyeliğiyle suçlamak züldür. Bunlara yanıt vermeyi reddediyorum... Burada gazeteye bomba atmış, Yargıtaya saldırmış ve hâkimi öldürmüş katillerle aynı sıralarda yargılanmayı reddediyorum... Ayrıca, yasalar gereği ancak Yüce Divanda yargılanmam gerekir.

\n

İfade vermemesi, Başbuğun ilk adımı oldu. İkinci adımı da duruşmalara gelmeyi reddetmesi oldu!

\n

***

\n

Gelelim davaların bütününe..

\n

Silivride ne yargılama yargılamane de iddia iddia.. hepsi teker teker çürütülmüş. Örneğin Balyozda sanık ve avukatların isteklerinin hiçbiri yerine getirilmiyor. Gizli tanık diye ne idüğü belirsiz, bazılarının geçmişi kirli ve sabıkalı, söyledikleri tamamen yoruma ve sanıya dayalı birileri çağrılıp dinleniyor... Sanıkların savunma hakları kısıtlanıyor, sanık ve avukatlar hakkında durmadan hakaret davaları açılıyor...

\n

Gerçek bir delile dayanmayan bir siyasi şov sahnede oynanıyor.

\n

ÖYM kaldırılmış, bazı rötuşlarla yasa isim değiştirmiş ama Silivri tınmıyor..

\n

Sanıklar ve avukatlar çırpınıyor: İleri sürülen iddialara karşı işte delillerimiz.. iddiaların hepsini bir bir çürütüyor, sayın hâkimler...

\n

Ama ne maksat ciddi bir yargılama, ne hukuku uygulama, ne hukukun üstünlüğü ve sanıkların masumiyeti... Mahkemeleri iddiaların çürütülmesi, karşı delillerin ortaya konması hiçbir şey ilgilendirmiyor...

\n

Bu durum için halkımızın bir deyimi var: Kör değneğini bellemiş gibiler..

\n

Mahkemelerde sanıkların döne döne, aylardır, yıllardır iddiaların nasıl düzmece olduklarına ilişki yaptıkları savunmalara baktıkça... Yargılamaların nasıl tepeden tırnağa siyasi amaç, tasfiye, eziyet vb. niyetiyle yapıldığı apaçık ortada...

\n

***

\n

Gördüğüm, yargılıyormuş gibi, mahkeme ediliyormuş gibi, sanki gerçek bir hukuk ve adalet uygulanıyormuş gibi davranışın sonuna gelindiği..

\n

Zaten, Başsavcı, ÖYMler değiştikten sonra ve mahkemeler bir karar aşamasına gelmeden üç gün önce, Balbay’lar örneğinde, talimatlarını ulaştırdı gibi: Devam!

\n

Bunun ilk sonucu Odatv davasında görüldü..

\n

İşin sonuna gelindi, bunun böyle, bu biçimiyle ne kadar daha devam edeceğini bekleme zamanındayız artık..

\n

Başbuğu düşünüyorum da..

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları