Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hakikatlere Dayanılamaz!Meraklı Asker KonusuEğitim Cehalet Üretecek
Bugün bazı konulara yine özüyle değineceğim.
\nAfyon’daki Katliama Devam: Kılıçdaroğlu Afyon’da cephanelik patlamasında sabotaj olasılığında ısrarlı. Çok güçlü bir nedeni var: Bir asker meraktan pimi çekmiş olamaz. Meraktan pim çekmek bence de yüzde 99’luk değil sadece yüzde 0.1’lik bir olasılık olabilir. Kimse meraktan pim çekmez, bir çocuk bunu yapabilir, ama hele hele asker! Bunu meraktan yapabilecek asker sadece aptalın aptalı olabilir. Orduda en basit bir zekâ testi de mi yapılmaz veya aptalın asker olduğu mu anlaşılmaz?
\nTSK ve iktidar başka bir neden bulmalı, bu tutmadı. Unutmayalım ki, şahitsiz bir durum var; elde bilginin sıfır olduğu bir olayda, bir kimse, meraktan pim çekti gibi bir olasılığa yüzde 100 sarılırsa komik duruma düşer. Eğer güçlü ve mantıki bir neden bulunamıyorsa, yapılacak tek şey, benzer olayların olup olmayacağına bakmaktır. Bu tür irili ufaklı olaylar gerçekleşirse, bugün akla gelen sabotaj savı büyük güç kazanır. O zaman da PKK bu kez Kürt asıllı askerlerin askere alınmaması, onlara şüphe ile bakılması gibi rezil bir ayrılıkçı süreci tetikliyor demektir.
\n***
\nSilivri’yi Kabul Edemeyiz: Silivri’deki esareti, bütün haksız davaları, Balbay’ların, bilim insanlarının, subayların orada haksız yere tutulmaları, üstelik 5 yıla varan tutuklamaları, insan hak ve özgürlüklerinin bu şekilde ayaklar altına alınmasını kabul edemeyiz. Sanki her şey normal seyrediyor gibi, oysa insan, hukuk, yargı, özgürlükler her gün her saat katlediliyor...
\nEsaretten yükselen sesleri duyuyor muyuz vicdanlarımızda ve yüreklerimizde? Buradaki yargılamaların elle tutulur hiçbir yanı yönü yoktur. Bunu kabul edemeyiz, sanki her şey hukuki imiş gibi görünen, aslında illegal böyle bir durumu ülkemizde reddetmeliyiz. Elden ne mi gelir? Ulusal ve uluslararası güçlü bir muhalefet nasıl yükseltilir?
\nBütün bu davaların son zinciri olan Odatv davasında Barış’ların tahliyesi, aslında bütün davaların üzerinde kurulu olduğu zemini çökertmiştir...
\nMahkemelerin giderek hakikatlar karşısında dayanacak güçleri kalmamaktadır! Bu davalarda verilecek cezalar, aslında yargıçların kendilerine verdikleri cezaya kısa sürede dönüşebilecektir.
\nZindanların kapısı açılmalı, bütün bu haksızlıklara son verilmelidir... Hukuk, adalet, yargı, insanlar, toplum.. neredesiniz?
\n***
\nEğitime Reddiye: İktidarın acele ile kendi eğitim sistemini bütün ülkeye dayatması, ülkenin geleceği açısından karamsar ve karanlık bir dönemi yeniden tetiklemiştir. Eğitim, kalitesi açısından zaten yerlerde sürükleniyor. Eğitim derken, bilimsel eğitimden bahsediyoruz! Bilimsel bilgiden...
\nBu dünyaya ilişkin bilgiden... Dünyada yarış, rekabet, üstünlük tamamen bu çerçevede sürerken, Türkiye şimdi yeni eğitim sistemi ile bu yarıştan iyice kopacaktır.
\nBir ülkenin en büyük zenginliği yurttaşlarının kalitesidir, bilgisidir, üretkenliğidir, yaratıcılığıdır. Ekonomiye, topluma büyük katkısıdır... Dikkat edin, bu saydıklarımın hepsi bu dünyaya ilişkindir. Refah, zenginlik, üretim.. bunların hepsi somut ve dünyevi konulardır.
\nBatı ülkelerinde, Kore’de, Çin’de, Rusya’da.. “Ülkeyi nasıl daha çok dincileştirebiliriz” biçiminde bir yarış mı var? Yoksa her alanda üretkenliği artıracak insan kalitesini durmadan geliştirme yarışı mı var?
\nTürkiye zaten eğitimin kalitesinde en geri ülkelerden biriydi, şimdi ise yarıştan tamamen çekiliyoruz! İslam dünyası zaten Batı’nın istediği gibi sürüklediği, parçaladığı, yönettiği, kafasına vurduğu bir dünya... Biz de şimdi hızla onlara daha çok benzeyeceğiz. Dini eğitimle hiçbir uygarlığı yakalayamazsınız...
\nTürkiye eğitim sistemi şimdi kaliteli bir azınlığı mezun edecek, ama yüzde 80-90 kalitesiz kitle üretecektir. Siyaset, siyaset adamı, esas olarak bir büyük çoğunluğun içinden çıkacak ve bu kitleye dayanarak ülkeyi yönetecektir... Bu sarmal iyi bir şey üretmez. İktidar yeni eğitim sistemiyle kendini, kendi düşüncesini, kendi iktidarını üretecek kitleler istiyor. Savaş bu mihverde sürüyor.
\nBurada soru: Bu açmazdan hiç mi çıkış yoktur? Bu kalıbın içine girmek istemeyen aileler ne yapabilir? Diğer aileler nasıl etkilenebilir? Bu konu tartışılmalıdır, yoksa koyun gibi dayatılan bu sistemi kabul edeceğiz...
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!
- Ünlü markanın adı bir kez daha listede!