Erdoğan'ı 'Kuklalaştırma!'

12 Ocak 2012 Perşembe
\n

\n

Teşbihte hata olmaz. Başbakan öyle kolay cemaat gibi birtakım güçlerin kuklası olabilecek insan değil, öncelikle bunu belirteyim ki, hakaret falan sayılmasın. Burada Erdoğan üzerindeki kuklalaştırma oyunundan bahsedeceğim.

\n

Bugün, epey bir zamandır bu köşede analiz ettiğim Başbakan-cemaat çatışmasını/ayrılığını somut örnekleyeceğim.

\n

***

\n

1) İlker Başbuğun tutuklanması üzerine Başbakan,İki yıl beraber çalıştığımız mesai arkadaşımdı, burada tutuksuz yargılanma bizim her zamanki arzumuzdur. Bunun da süratle neticelenmesi şahsım ve partimin arzusudurdedi.

\n

Başbakanın bu sözlerini, Yeni Şafak, Sabah, Star manşetten verdi. Bunlar daha çok Erdoğana yakın gazetelerdir.

\n

Erdoğanın sözlerinde 3 mesaj var: Tutuksuz yargılanmalı, çalışma arkadaşım, tutuklu yargılamalara karşı olma, hemen sonuçlanmalı isteğinin arkasında kendisi ve partisinin duruşu... Tutuklamanın, kendisine karşı bir eylem olduğunu da düşünüyor olabilir.

\n

Ayrıca Erdoğana yakın duran çok satan diğer gazeteler de Başbakanın bu sözlerini ilk sayfadan büyük gördü.

\n

Bir şey daha oldu: Çift isimli yazar Fehmi Koru, ya Başbuğ haklıysa, ya gerçekse söyledikleri, diye sordu... (Star, 10 Ocak). Korunun şu sözlerini de not edin: Büyükanıtın da kapısı çalınabilir, geçmişte onun önünü kesmek için yapılanları bildiğim için de kuşkum büyüyor.. Koru, kimi hedef alıyor? Birazdan söyleyeceğim. İktidar kanadı gazetelerinde, Başbuğun tutuklanmasına ikircikli yaklaşan yazarlar var.

\n

Şimdi madalyonun diğer yüzüne bakacağız.

\n

***

\n

2) Başbakanın bu sözlerini, Zaman gazetesi ilk sayfasında alt solda küçük gördü... Bugün gazetesi birinci sayfasında (ekranda gördügüm kadar) hiç görmedi! Bu iki gazete de cemaatin borazanı. Bunlar Başbakanın sözlerini ve isteğini beğenmediler. Üstüne üstlük, savcılığın iddialarını tamamen doğruymuş gibi büyüttüler...

\n

Hele birisinin Ankarada çalışan tetikçisi ekranlarda gürleyip duruyordu: 16 klasörü okudum, dosyayı okuyup öyle konuşun, delilleri görün, gazeteci dediğin araştırır, sonra konuşur...

\n

Ama bu büyük şahsiyet”, İnternet Andıcı dava dosyalarını bilen Başbuğun avukatının basit iki üç sorusuna bile yanıt veremedi. Savcı iddia ediyorsa doğrudur, yargıca ve savunmaya ne gerek var, düşüncesinde, iddiaları tam gerçekmiş gibi sunuyor... Savcılığın tetikçisi, yani!

\n

Çok ilginç bir olay seyrettim yine ekranda, hem de yakından! Bir eski hâkim avukat, Erdoğanın tutuksuz yargılansınlarsözünün yargıyı etkileme olduğunu söyleyerek nerede Erdoğan hakkında da fezleke düzenleyecek cesur bir savcı diye bağırdı!

\n

Anladım ve baktım ki, bu da cemaatten... Cemaat, Erdoğanı derdest edecek ama şimdi ne yeri ne zamanı!

\n

***

\n

Şunu söylüyorum. Adalet mekanizması, özellikle Ergenekon, Balyoz, Odatv gibi siyasi davaları esas yönlendiren, cemaat. Duruma hâkim onlar. Hukukta kilit noktalar, zincirleme tepeye doğru cemaatin elinde gözüküyor. Başbakanın borusu burada ötmüyor. Adalet Bakanı, Erdoğanın adamı mı, yoksa ne?

\n

Bir hukuk uygulaması çığırından çıktıysa, Başbakan rahatsızsa ama hiçbir şey yapamıyorsa, çaresizse?! Mekanizma ise bildiği ve yönlendirildiği gibi çalışıyor, Türkiyeyi tamamen bir karar hukuk”, antidemokratik, hukukun ruhuna aykırı uygulamalarının merkezi yapıyor!

\n

İktidarın AKP kanadı, ordu ile normalleşmeye gitmek isterken cemaat kanadı, ellerine geçirdikleri devlet güçleriyle, orduyu tamamen yıkmak istiyor.

\n

Şüphesiz bu yorumlar, Başbakanı aklamak amacını taşımıyor. Türkiyeyi saran büyük gerilimin, isterseniz siz buna trajik bir dram deyin, baş sorumlusu Başbakandır. Yönetemeyen bir iktidarın başıdır... Cemaatin bütün uygulamalarından da sorumludur ve bunun faturası ona kesilmiştir.

\n

İktidarı bölüştüğü ortağı, o noktaya geldi ki, Başbakanı kuklalaştırabilir.Verdikleri desteğin, birlikte başardıklarınındiyetinin bu olduğunu düşünüyorlar.

\n

***

\n

Yukarıda Korunun cümlesine gelince: Cemaati ve cemaatin hukuku yönlendirmesini kastediyor şüphesiz. Büyükanıt hakkında, Genelkurmay Başkanlığı seçimi öncesi başlayan yoğun karalama, tamamen cemaatin malıydı! Koru, cemaat-AKP ayrımını net yapıyor (zaten Zamanda barınamadı, kapağı Stara attı!). Erdoğan istemez ama cemaat Büyükanıtın kapısına dayanmakta kararlı... Tetikçi de bunu söylüyor.

\n

Erdoğanın,partimdediklerinden, yani üst yönetim kadrosundan, kimlerin ihanet içinde olacağı konusunda bir iddiaya girmeyeceğim.

\n

Ama AKPde derin bir parçalanma / hesaplaşma olacağı kesin.

\n

Baş aşağıya gidiş kaçınılmaz olarak başlamıştır. Cemaat de bu kaderden kurtulamayacaktır, tetikçiler de...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları