CHP: Bölünme?!

28 Şubat 2012 Salı
\n

Bölünme deyince, insanın aklına karpuzun ikiye ayrılması geliyor. CHP bölündü! Yarısı oraya yarısı buraya! Medyanın ikide bir parlattığı bir sözcük. Bu sözleri geçmişte çok duyduk. CHPden ayrılmalar olabilir. Bu, bölünme ile dile getirilir mi?

\n

Ercan Karakaşla konuşuyorduk... Onlar da umutlarını kesmişler ve partiden ayrılmışlardı. Sonra kendi içlerinde de ayrıştılar. Her bir baş başka bir parti oluşumuna girişti. Çalışmalarından koca bir sıfır çıktı.

\n

Murat Karayalçın yıllarca tabanda toplantılar yaptı. En ciddi çalışmalardan birini de Burhan Şenatalar sürdürdü... Ve daha neler neler.

\n

Karakaş şimdi parti okulunda görevli. Heyecan veriyor bana bu çalışma, diyor! Bilgili, bilinçli kadroların yetiştirilmesi amaçları. Parti içinde sadakate değil liyakate dayalı bir sisteme hizmet edebilir bu okul. Belediye başkanlarının seçiminden tutun, parti örgütlerinde görev alacaklara kadar, kadrolar yetiştirilebilir.

\n

***

\n

CHP üzerine yazılarımla parti içinde, grup politikasıyapmıyorum. Dışarıdan biri olarak, beni hem aşar hem de merakım yok. Ama görüşlerimi belirtiyorum. CHPnin, Türkiyenin politik hayatının ve ülkenin demokratikleşmesine, ülke üzerine gelen belaların savuşturulmasına, daha hakça bir düzenin kurulmasına hizmet etmesi için ve ezilen ve zulüm görenlerin partisi olsun diye destekliyorum, şimdilik en büyük güç orası!

\n

***

\n

CHPdeki gelişmelere ve taraflara aşırı ideolojik yüklemeleryapmaktan kaçınıyorum, bunu da çok gerçekmiş gibi görmüyorum. Daha serinkanlı bakmaktan yanayım.

\n

Kurultayda şunu gördük: Parti yönetimleri gelir geçer, iktidarda olmak kavgası kıyasıya sürer gider; bunların hepsine ideolojik kılıflar giydirilir.. ideolojik söylem, CHP içinde rakibini vurma-alt etme aracı olarak kullanılır her zaman! Ama görüyoruz ki tabanda epey sağlam bir irade bulunuyor.

\n

Örneğin delegelerin büyük çoğunluğu, vayyy yönetim sapmış falan filan..” söylemine itibar etmedi. Kılıçdaroğlunun en azından gelecek genel seçimde de partiyi yönetmesini istedi.

\n

Baykal bu iradeyi gördüğü için Partimle \t-yönetimle- savaşmam demiş olabilir.

\n

Önder Sav, önemli bir politikacıdır. Biz hancı, herkes yolcu tutumu, gülümseseniz bile hoş görülebilir!? İsa Beyin ise kurultaydaki olaydan sonra otele koşup alnını Önder Sava öptürmesi, akıllardan çıkacak bir görüntü değildir! Yönetim dışında kalan CHPbu mu olmalı?! Yandı gülüm keten helva!

\n

***

\n

Bölünme, bugünkü koşullarda,muhalefette kalanekibin partiden ayrılması olur. Önder Savın sahip çıktığı düşünceler, parti örgütünde, halkta yaşıyor.

\n

Parti örgütü (Genel Merkez demiyorum!!), Baykal döneminden derin dersler çıkarmalı, ana kıstas olan, başarısızlığa prim vermeyecek bir bilince kavuşmalı. Kılıçdaroğlu, örgütü bu bilinçle harekete zorladığı sürece, çalışan bir örgüt yaratır ve birlikte genel seçimlerde yüzde 30a ulaşabilirler!

\n

İktidar olurlar, demiyorum, çünkü iktidar olabilmek, sadece, bir partinin, ne kadar olağanüstü - üst düzeyde olsa bile, başarılı çalışmalarına bağlı değildir. Özellikle medyada öyle bir hava estiriliyor!..(*)

\n

Bütün gerekleri yaparsınız, ama iktidar olamayabilirsiniz. Ama başarımınızı sürekli arttırır ve çıtayı hep yükseltirsiniz... Çünkü iktidar olmanın/iktidar değişiminin koşulları, her şeyle bir bütündür. Ne demiştim? Bir mihrap yıkılmadan, yıkılıyor olduğunu görmeden, yıkılması gerektiğine inanmadan, millet, yerine diğer bir mihrap inşa etmez...

\n

(*) İktidar medyasında yorumlara baktım, güldüm. İktidar medyası olma görevi ve güdüsü o kadar içselleşmiş ki, nesnel bir yazı okumak mümkün değil. Bu eleştiriye mükemmel bir örnek, Star yayın müdürü Karaalioğlunun dünkü yazısı! Aman aman aman.. Kurultayla ilgisi olmayan bir komik yazı da, Zamanın yayın müdürüne ait. Ay aman, nasıl oluyor da olmayan bir AKP-cemaat çatışması yaratılıyormuş... Benzer telden çalan aptalca şeyler başka yerlerde de var. Dumanlının yazısındaki yan çizmeyi gördükçe, bu örgütün samimiyetsizliğinin had derecesini daha iyi anlıyorsunuz.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları