Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
“İlim” ve “Fen” Feneri Söndürülürken… - Prof. Dr. Çağatay GÜLER
Bilim insanlarının düşüncelerini
ve gerçekleri herhangi bir
baskı, işten atılma ya da tutuklanmaları söz konusu olmaksızın öğretme ve anlatma özgürlüğüne akademik özgürlük denir. Akademik özgürlük olan ülkelerde üniversite öğretim
üyelerinin araştırma, soruşturma, sorgulama özgürlükleri akademi olmanın temeli, bu işlerin de akademinin
dolayısıyla akademisyenlerin başlıca
görevi sayılır:
Öğretim üyeleri ister yazılı, görsel
ve sosyal medyada, isterse her türlü bilimsel iletişim ortamlarında kurumsal
kısıtlamalardan ve cezalandırılmaktan korkmaksızın konuşup yazabilmeli,
düşüncelerini açıklayabilmelidir. “Hayatta
en doğru yol göstericinin
bilim; bilim ve fennin gösterdiği
yol dışında hareketin cehalet, dalalet, hıyanet” olduğunu kabul etmeyen
ülkelerde bu istenmez. Bu ülkelerde insanların özgürlükleri eğitimleri ile doğru orantılı biçimde kısıtlanır. Hatta akademik aşamaların en son düzeyine çıkmış insanlara
kendi yöneticilerini seçme hakkı bile verilmez.
BİLİMİN ÖZÜ MUHALİFTİR
Oysa 17 Şubat 1600 tarihinde engizisyon kararıyla Roma’da yakılarak öldürülen İtalyan filozof, rahip ve gökbilimci Giordano Bruno şöyle diyordu: “Ne gördüğüm gerçeği gizlemekten hoşlanırım ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım. Aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. Bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaştım ve cehaletin babaları olan resmi akademisyenlerin yanı sıra kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde hedef olarak yaşadım.”
Bilim insanlarının düşünce ve görüşleri, politik güç ve yetki sahiplerinin görüşlerine ters olabilir. Bilimin özünde muhalefet vardır, bu muhalefet uygarlığın itici gücüdür. Şemsiye yapmak ıslanmaya, uçak yapmak yerçekimine muhalefettir.
Üniversiteler
tüm etken ve süreçlerin
etkileşim içinde olduğu bir
ortam olmak zorundadır. Aynı zamanda öğretici ve öğrencilerin etkileşim ağı
olarak karşılıklı öğrenme sürecinin güçlenip gelişmesini sağlamalı, genç beyinleri eleştirel
düşünmeye yönlendirmelidir. Bunu
başarabilirse öğretici ve öğrenicilerin etkin bir biçimde çalışma ve iyiyi yapabilme becerilerini büyük ölçüde artıracak başaramazsa azaltacaktır. “Artırma derecesi” var olan “akademik özgürlük
derecesiyle” doğru orantılıdır.
Einstein, “Benim akademik özgürlükten
anladığım gerçeği araştırma,
doğru olduğunu düşündüğünü yayımlama ve öğretme hakkıdır. Bu hak aynı zamanda
bir görev ve sorumluluk
verir: Doğru olduğu sonucuna varılanın herhangi bir bölümü gizlenemez” sözüyle özetler gerçek
akademik özgürlüğü. Aslında
akademik özgürlük ifade özgürlüğünün çok ötesindedir,
sınıfta ne öğretileceğine karar verme hakkını da kapsar.
Akademik çevre “sorunlar” değil, “sorular” yaratan bir sosyal çevre bileşenidir. Üniversiteler “dizginlenmesi, denetim altında tutulması gereken sorun kaynakları” olarak görülmeye başlandığında “bilimsellik” maskesi takmış kimileri üniversiteleri ders anlatılıp sınav yapılan, “duymayan, görmeyen, söylemeyen” ortaöğrenim kurumlarına dönüştürür. Bu durumda rektör atamaları bile bir “müdür ataması” gibi görülecektir.
ANLAMINI KAYBEDER
Kimi görüşler politik ve sosyal gündeme, propaganda ve koşullandırmalara tehdit olarak algılandığında güç sahipleri, bilim insanlarının kolunun kanadının kırılması için işbirliği yapar. Üniversiteler ehliyetsiz, niteliksiz eyyamcıların çöplüğü haline gelir. Her sene neyi belgelediği, ne işe yarayacağı belli olmayan diplomalar dağıtırlar. Gençlerin, ailelerin ve toplumun umutları sömürülür. Dağıtılan diplomalar ömür boyu işsizlik belgesi olmaktan başka bir anlam taşımazlar.
Bu durum, “bilim
ve fen” fenerinin söndürülmesidir.
PROF. DR. ÇAĞATAY GÜLER
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ayşe’yi siz öldürdünüz!
- 'Erdoğan dönemi artık kapandı'
- AKP’li üyeler bütçe oturumunu terk etti
- Ölüm nedeni belli oldu
- İstanbul'da metro yangını
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- 5 çocuğunu kaybeden anne yalanladı
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne soruşturma!
- Bahçeli profil videosu, el yükseltme, şifre çözme
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!