Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Washington, Türkiye İçin Dost Bir Ülkenin Başkenti Midir? - Daver Darende
Türk-ABD ilişkileri konusunda uzman olduğu anlaşılan bir kadın konuşmacının televizyonda düzenlenen açıkoturumda “Washington, Türkiye için dost bir ülkenin başkentidir” sözlerini duyunca geçmiş yıllara dönmekten kendimi alamadım.
İkinci Dünya Savaşı sona erdikten bir yıl sonra, 6 Nisan 1946 günü Türkiye tarihi bir gün yaşıyordu. Amerika’nın ünlü Missouri zırhlısı ilk kez İstanbul’u ziyaret etmiş, Amerikalı denizciler törenle karşılanmış, o dönemin ünlü yazarları “Çelikten Bir Barış Elçisi” başlıklı yazılarla Amerika’ya övgüler yağdırmış, kimisi Washington’u, yani Amerika’yı “barışın tek temsilcisi” olarak tanımlamıştı.
Aradan uzun yıllar geçti. Türkiye ile ABD arasında inişli çıkışlı ilişkiler birbirini izledi. ABD’yi “dost” ve “stratejik müttefik” olarak gönülden benimsedik. Oysa ABD, bölgemizde onun çizdiği yolda yürüyen “uyumlu” bir Türkiye olmamızı istiyordu. “Stratejik müttefiklik” uğruna sonunda “uyumlu” ve “ABD’ye bağımlı” bir ülke olduk. Ancak dünyaya egemen olan emperyalizmin temsilcisi ABD’nin ne kadar acımasız olduğunu fark edemedik. Oysa kaderimizi bize dost olmayan bu ellere bağladığımız zaman ne büyük tehlikelerle karşı karşıya kalacağımızı iyi hesaplamamız gerekiyordu.
UNUTULMAMASI GEREKENLER
“Yeni Amerika” adlı kitabını tanıtmak üzere Kasım 2014 yılında İstanbul’a gelen ABD’nin en etkili düşünce kuruluşlarından biri sayılan “Dış İlişkiler Konseyi” Başkanı Richard Haas, Türkiye ile ABD arasındaki “stratejik müttefiklik” konusunu şöyle tanımlamıştı:
“Teknik ve hukuki olarak hâlâ müttefikiz, ancak stratejik olarak farklı noktalardayız.” (Hürriyet, 11 Kasım 2014)
ABD Başkanı Joe Biden’ın Dışişleri Bakanı Blinken’ın 19 Ocak 2021 günü Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde yaptığı konuşmada Türkiye’yi “sözde stratejik müttefik” olarak tanımlaması dikkat çekicidir. Blinken’ın bu sözleri Dış İlişkiler Konseyi Başkanı Haas’ın 2014 yılındaki açıklaması ile örtüşmektedir. ABD artık niyetini gizlemiyor, her şeyi açıkça söylemeyi tercih ediyor.
Bölgemizde Türkiye için yaşamsal önemdeki gelişmeleri değerlendirirken; “sözde stratejik müttefik, özgürlük ve demokrasinin temsilcisi” ABD’nin Türkiye’ye karşı tarihsel emellerini de hatırlamamız, bir zamanlar ABD Kongresi’nin ünlü (!) raporunda ulusal bağımsızlık savaşımızı “devlete karşı isyan” şeklinde tanımladığını, “Doğu sorunu”nun (Şark meselesi) bugün de sürekli olarak gündemde tutulduğunu unutmamamız gerekiyor.
DİKKAT ÇEKEN ATAMALAR
Doğu Akdeniz’de, Ege’de, Kıbrıs’ta ve Ortadoğu’nun kaygan ve değişken ortamında, büyük oyun adım adım Türkiye’ye dayatılırken ülkemiz tehlikelerle dolu bir süreçten geçiyor. Bu tehlikeli süreçte Türkiye’yi ellerinden kaçırmamak için zaman zaman dost gibi görünen emperyalizmin tapınağının mimarları ülkemizin geleceği hakkında iyi şeyler düşünmüyorlar.
ABD Başkanı Biden’ın Dışişleri Bakanı olarak Blinken’ı atamasından sonra, terör örgütü PKK/YPG ile yakın dostluk ilişkileri kurduğu bilinen Brett Mc Gurk’un Suriye Koordinatörlüğü’ne getirilmesi, ardından Savunma Bakanlığı’na General Austin’in atanması dikkat çekicidir. General Austin, terör örgütü PKK/YPG’ye ilişkin planın hazırlayıcısı ve uygulayıcısı olarak bilinmektedir. (Sözcü, 14 Ocak 2021)
Biden’ın yeni yol haritasında Kuzey Suriye ve Irak’ta ABD’nin egemenliğinin giderek güçlendiği fark edilmektedir. ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde PKK/YPG devletçiğinin kurulmasına ilişkin kirli planının aşama aşama uygulandığı bu duyarlı dönemde ABD Dışişleri Bakanlığı temsilcisi David Brownstein’ın kuzeydoğu Suriye’deki temasları, Kürt Ulusal Konseyi ile Kürtler arasında siyasi entegrasyonu geliştirmek için görüşmeler yapması önemsenmesi gereken gelişmelerdir. (Sözcü, Saygı Öztürk, 15 Şubat 2021)
MÜTTEFİKLİKLE BAĞDAŞMAZ
Türkiye’ye karşı yaptırım kartını elinde tutan, Yunanistan ile Dedeağaç’ta askeri tatbikat yapan, Cizre sınırında yeni üsler kuran, PKK/YPG terör örgütünün siyasi uzantısı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile petrol anlaşması imzalayan, PKK/YPG’ye silah yardımı yaparak Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt devletçiği kurmaya çalışan, PYD/YPG/PKK terör örgütünü kendi “kara gücü” olarak gören, sözde müttefik ABD ile bölgede, Doğu Akdeniz’de, Ege’de ve Kıbrıs’ta “ortak işbirliği”ni güven içinde nasıl gerçekleştireceğiz?
Tüm bu gelişmeler ışığında “Washington’un Türkiye için dost bir ülkenin başkenti olacağını” düşünmüyorum.
Ulu önder
Atatürk’ün “Yurtta barış dünyada barış” politikası Türkiye için
güven verici tek yol olacaktır.
DAVER DARENDE
EMEKLİ DİPLOMAT-YAZAR
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ölüm nedeni belli oldu
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- İstanbul'da metro yangını
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- 5 çocuğunu kaybeden anne yalanladı
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- Süper Lig'de yayın geliri dağılımı belli oldu!
- 'Vız gelir tırıs gider'
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!
- AKP ve CHP döneminin harcama raporu!