Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Türkiye’yi ‘çöp sömürgesi’ yaptılar - Burhanettin BULUT
Erdoğan’ın, “Artık Türkiye, eski Türkiye değil, farklı bir lige çıktık” dediği günlerde Avrupa’nın en büyük plastik atık ülkesi haline geldik. Dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına giremedik ama gerçekten farklı bir lige çıktık. Sanayi ya da tarımsal “üretimle” değil ama Avrupalının “çöp sömürgesi” olduk.
NEREDEN ÇIKTI?
Türkiye’nin “çöp sömürgesi” olmasına giden yolun taşlarını Çin döşedi. Avrupa’nın atık ve hurdaları nedeniyle Çin’de çevre ve hava kirliliği doruğa çıkınca 2018 yılında radikal bir karar alan Pekin, “Artık kendi atığımla ilgileneceğim” diyerek çöp ithalatını durdurdu. Çin, plastik atıkların ülkeye girişini yasaklayınca doğasını ve kendi insanının sağlığını düşünen Avrupalılar, yeni çöp merkezi arayışına girdi. Önce, Malezya, Tayland, Vietnam, Sri Lanka gibi Güneydoğu Asya ülkeleri yeni çöp sömürgeleri haline getirildi. Fakat bu ülkelerin altyapıları yeterli olmadığı için vahşi çöp politikası altı ayda çöktü. O tarihten sonra Almanya, İngiltere, Fransa ve Belçika başta olmak üzere Avrupa’nın çöp konteynerlerinin yeni rotası Türkiye oldu. Dört yılın sonunda Avrupa’nın plastik çöpünü en çok ithal eden ülke haline geldik. Plastik atık ithalat 200 kat arttı, 2020’de 660 bin ton ile rekor üstüne rekor kırdık.
Burada da hazindir ki tarih boyunca bereketli topraklarıyla, efsaneleriyle, sanatı ve edebiyatıyla öne çıkan Adana adeta kurban edildi. Alman ve İngiliz TV kanalları, Avrupa’nın çöp merkezi haline gelen Adana’yı sürekli ekranlarına taşıdı. Salgınla birlikte kullanımı artan, denetimi yapılmayan, kaynağında ayrıştırılmayan atıkların Adana’da yasadışı olarak dere kenarlarına, tarım alanlarına döküldüğü, açıkta yakıldığı üzerine haberler yapıldı. Üstelik ithal edilen çöplerin önemli bir kısmı geri dönüşümü mümkün olmayan çöplerden oluşuyordu.
ZEHİRLENİYORUZ
Bu atıkların çoğu ne yazık ki beş yüz yıl, hatta bin yıl boyunca doğaya karışmıyor. Sadece bugünümüze değil yarınlarımıza da ipotek koyuyor. Plastik atıkların yasadışı yakılması sonucu çevre felaketinin kapısı aralanıyor. Yanmayla ortaya çıkan ağır metal, dioksin, furan ve kalıcı organik kirleticiler toprağa, suya, havaya ve besin zincirine karışarak doğaya ve insan sağlığına geri dönüşü olmayan zararlar veriyor. Sadece plastik çöp değil, biyolojik açıdan tehlikeli olan, diğer çöplerle karışmaması gereken tıbbi atıklar da ya yakılıyor ya da doğaya kontrolsüz bir şekilde atılıyor. Greenpeace, Adana’da beş farklı çöp döküm alanından aldığı toprak, kül, su ve tortu gibi örnekler üzerinde yaptığı incelemede toprakta kanserojen, toksik kimyasal maddeler tespit etti. Adana topraklarında kanserojen madde miktarının, normalden 400 bin kat fazla olduğu saptandı. Bu oran Türkiye topraklarında rapor edilen en yüksek toksik düzey.
ÜZÜM AVRUPALIYA...
Son olarak bir gazeteci Londra’daki üç plastik çöp poşetinin içine GPS yerleştirdi. Çöpün ikisinin 3200 kilometre yol yapıp Adana’ya geldiğini tespit etti. Dört yıldır plastik çöp haberlerine kör-sağır-dilsiz kalan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Haber ve haberin içeriğinde yer alan tüm bilgiler tamamen asılsızdır” diye nihayet bir açıklama yaptı. Bakanın açıklamalarının aksine İngiltere’de Almanya’da tüketilen plastik ürünlerin ambalaj atıklarını Adana’nın merkez ilçelerinde bulmak zor olmadı. Acı ama gerçek: Doğası, çevresi, havası, suyu Yaşar Kemal’in romanlarına konu olan Çukurova’nın bereketli toprakları, plastik çöplerle doldu. Çukurova artık İnce Memed’iyle, kebabıyla, tarihiyle değil, çöpüyle anılır oldu.
Adanalı narenciye yetiştiricisi isyanını, “Ben Avrupa’ya vitamin gönderiyorum, onlar bize zehir gönderiyor” diye haykırıyor. Manisa’nın çekirdeksiz üzümünün ambalajının İngiltere’den Türkiye’ye gönderilmesine ne demeli? Üzümü Avrupalıya, çöpü Türkiye’ye... Bir yandan “sıfır atık” projesi uygulanırken, markette poşetleri paralı yaparak çevrecilik oyunları oynarken, bir yandan Türkiye’yi Avrupa’nın çöp sömürgesi haline getirmek ikiyüzlülük değil de nedir?
Sonuçta, yerli ve milli sözcüklerini dilinden düşürmeyen AKP iktidarı, Türkiye’nin bereketli topraklarını Avrupa’nın plastik çöplerine teslim etti. Türkiye’ye plastik çöp ithal edilmesi bu ülkeye yapılan en büyük ihanettir. Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik çöküşünü yaşadığımız bir dönemde Avrupalının çöpünden gelir elde etmeye uğraşıyoruz. Bu da yeni sömürgeciliğin bir izdüşümüdür. Çünkü yeni sömürgecilik zengin ve güçlü ülkelerin fakir ve zayıf ülkeleri daha çok ekonomik güç kullanarak dolaylı bir şekilde kontrol altında tuttuğu bir tür emperyalizmdir. AKP iktidarı, bizi Avrupa’nın çöpüne dahi muhtaç hale getirmiştir.
İşte AKP’nin ekonomi politikasının vaat ettiği gelecek.
BURHANETTİN BULUT
CHP ADANA MİLLETVEKİLİ/ECZACI
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin en ünlü tekstil devi kapandı
- SMA'lı bebeğin babası intihar etti!
- Muğla'da helikopter kazası: 4 kişi öldü!
- Soğuk havada TIR kuyruğu 30 kilometreyi geçti
- CHP'den Erdoğan'a sert yanıt!
- Öğrencisinin Suriye'de Bakan olduğunu öğrendi
- Evini kiraya verecekler için geri sayım
- 'Su sorununu çözmek, DSİ'nin görevi değil'
- İstanbul Barosu hakkında soruşturma!
- ‘Binadan çıkamıyorum, bu çaresizliğe...'