Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Türkiye ‘İhvan’ Tuzağında - Gani AŞIK
İhvan’ın kurucu ideoloğu Hasan el-Benna, İlâ’ş-Şebab adlı
kitabında “İslam prensiplerine dayanmayan devlet düzenini ve siyasi partilerin
hiçbirini kabul etmiyoruz”
der. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “demokrasi, amacımıza ulaşmanın aracıdır” sözü, el-Benna’nın İslamcı ideolojisiyle
bire bir örtüşür.
Literatüre
göre “İslamcı” ile İslam ve
Müslüman aynı değildir. İslamcı, dini siyasi hedefi ve maddi çıkarı için kullanır. Müslüman, İslamı takvaya
adanmış haramsız bir yaşamın
rehberi kabul eder. AKP bin yıllık Müslüman Anadolu’ya İslamcılığı (ortaçağı) dayatıyor ve olası engelleri de
hedefe koyuyor. TSK’ye kumpaslar, yargı ve parlamento ile birlikte,
üniversiteden bürokrasiye devletin bütünü ile denetim altına alınması, CHP’nin kurumsal kimliğine yönelik yıllardır sürdürülen
temelsiz saldırılar ve arızalı doğumu kutsamalar, bu planın parçalarıdır.
YETERİNCE KAVRANAMIYOR
Partili Cumhurbaşkanı’nın sınırsız popülist yeteneği, İhvan aşkı
ve kendisini adadığı “davası” uğruna her şeyi göze aldığı hâlâ yeterince kavranabilmiş değil. Genel seçim yapılacak mı, yapılırsa hangi
konjonktürde olacak, seçimi
kaybetmesi halinde iktidar yenilgiyi kabullenecek mi, bunlar üzerinde
düşünülmüyor.
İki buçuk
milyon geçmez oyu “geçer”, kazanılmış İstanbul Belediyesi’ni “kazanılmamış”
sayan YSK orada duruyorken, Yargıtay’ın yüksek hâkimleri, bir aylık üyesini
AYM’ye göndermeyi içine sindirebilmişken, Cumhuriyetin
valileri Erdoğan’a bağlılığını vurguluyor ve vatana ihanetten mahkûm Atıf Hoca’yı sahipleniyorken...
YAŞ toplantısında, 700 kadar
albayın emekli edilmesindeki giz nedir? Güvenlik güçlerinin ihtiyaç duyulması
halinde Silahlı Kuvvetler’in ateş gücünden yararlanmasına ilişkin düzenleme
neyin hazırlığıdır? Polis sayısının, Silahlı Kuvvetler toplamının yarısını geçmiş olması sadece asayişle mi
ilgilidir? Çağdaş dünyada devletin gücü inzibat kuvvetlerinin çokluğu ile değil, hukukun üstünlüğü ve
bürokrasisinin sağlamlığı ile ölçülüyor.
DİŞLERİ ALINMIŞ ASLAN
ABD Genelkurmay Başkanı, Donald Trump’ın tehlikeli niyetleri üzerine “Ben Başkan’a değil, anayasaya bağlıyım” dedi. ABD kamu mekanizmasının nasıl
işlediğini iyi bilenlerin, “ABD’nin
derin devleti bürokrasisidir” demeleri bundandır. AKP’nin bir büyüğünün koltuğuna gömüldüğü rektör ihtiram duruşunda, bizde ilim haysiyeti
mi kaldı? Binali Bey’in koltuğunu elinden aldığı Vali el pençe ayakta, bizde bürokratın hatta devletin
itibarı, ondan da öte,
kendisi mi kaldı?
Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı yöneten ve devleti kuran Yüce Meclis, dişleri alınmış aslana döndü, bizde yasama mı kaldı?
AYM kararları, başlangıç mahkemesi kararı kadar bile dikkate alınmıyor, bizde hukuk mu kaldı? anayasayı duman edenlerin, hukuku ve demokrasiyi temel alan yeni bir anayasa yapacağına güven mi kaldı.
FİLİSTİN ADALET BAKANI EBULAKLAK
Aydınlık yazmıştı: Yaser Arafat, Ebucafcaf’ı Donanma
Komutanlığı’na atar, yeni bakan da dostlarını evine davet ederek bu parlak(!)
atamayı kutlarlar. Konuklar dağılınca
oğlu, bakana “Baba,
sen Donanma Bakanı oldun da Filistin’in donanması var mı” diye sorar.
Sevinci kedere dönüşen bakan(!), sabah soluğu
makamında aldığı Yaser Arafat’a, oğlunun
kendisine sorduğu soruyu yöneltir:
“Ey Ebu Ammar, sen beni
Donanma Bakanı yaptın ama Filistin’in donanması var mı?” Arafat,
“Çok da alıngansın ey Ebu Cafcaf, Ebu Laklak’ı da Adalet Bakanı yaptım, sanki
Filistin’de adalet mi var” der.
Sayın Erdoğan iktidar olduğu 2002’den 2010’lara kadar ustaca sakladığı “takıye” sürecinde, bir taraftan 2’nci cumhuriyetçi sefilleri “daha geniş demokrasi” umudu ile uyuturken, diğer taraftan kontrolündeki büyük medya gücü ile eğitim düzeyi ve muhkem itikadı, manevi dünyaları mistik ninnilere müsait geniş halk kesimlerini bloke etti.
DEDELERİNİN İZİNDE
Bugünün siyasal İslamcılarının dedeleri Ulusal Kurtuluş Savaşımıza, onun büyük komutanına ve kurduğu Cumhuriyete de karşı çıktılar. Cumhurbaşkanı, Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığıyla öne çıkmışların isimlerini devlet kurumlarına verdi, cenaze törenlerine mutlaka katılıyor.
Diyanet İşleri Başkanı da cenaze namazını bizzat kıldırıyor. Adalet ve Kalkınma
Partili (AKP) bir hanım, cumhuriyet için “90 yıllık
reklam arası” demişti de devletin başına ilmik ilmik örülen çelik çorap pek
anlaşılamamıştı. Milli tarihimizin zor bir dönemecindeyiz: Güzel ülkemiz, Menzil, İskender Paşa, İsmailağa ve Muaviye ile ODTÜ, Bilkent, Boğaziçi ve Hz Ali’nin güç mücadelesini
yaşıyor. Devlet tarikatların, ALLAH, ilmin ve doğrunun yanında...
GANİ AŞIK
E. CHP KAYSERİ MİLLETVEKİLİ/MÜFTÜ
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ölüm nedeni belli oldu
- İstanbul'da metro yangını
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- 5 çocuğunu kaybeden anne yalanladı
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- Süper Lig'de yayın geliri dağılımı belli oldu!
- 'Vız gelir tırıs gider'
- 'O saraya, ben davaya’
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!