Olaylar Ve Görüşler

Türkçe matematiktir - Tahsin Şimşek

24 Mayıs 2023 Çarşamba

Şu yeryüzünde, anadilini horlayan, anadiliyle kendini ifade edemediğini söyleyen kaç bilim ve sanat insanı vardır? Benim ülkemde çok!

Bu olgunun, elbette uzunca bir geçmişi var. Evet, bu toplumun Türke “dini, soyu sopu yurdu belirsiz cahil” diyen Vahdettin’leri, “azgın, çirkin, kabadayı, cahil” diyen Naima’ları, Türkü “tiksinti duyulan” olarak niteleyip “Türklükten istifa ediyorum” diyen Mustafa Sabri’leri var. Onların mirasçıları, iktidar sahibi hayranları…

Bilim ne diyor, bilim insanları ne diyor?

Max Müller (Alman dilbilimci): “Türk dilini incelerken insan zekâsının dilinde başardığı büyük mucizeyi görürüz.”

Jean Deny (Fransız Türkolog): “Türkçe bir bilim dilidir.”

Herbert Jansky (Avusturyalı bilimadamı): “Türk dili söz varlığı itibarıyla son derece zengin ve kolay anlaşılan, kolay öğrenilebilen bir bilim dilidir.”

Paul Roux (Fransız Türkolog): “Türkçe akıl ve düşünce dolu, matematiksel bir dildir.”

Onları, Türkçe hayranı yapan temel gerekçe, o İngiliz bilişimcinin “Türkçe, bir bilgisayarcının rüyalarının dilidir” saptamasındaki gerçektir kuşkusuz.

Türkçe sıkboğaz etmeyen sıkıdüzendir

Dilin satrancıyla baş etmek, elbette kolay değil. Gelin, “Türkçe matematiktir” savımızı, birkaç örnekle somutlayalım:

Türkçe tepeden tırnağa uyumdur, sekiz ünlüsüyle de tam bir doğal ahenk. O “ğ, ö, ü” sayesinde, Türkçede ağız “ağız”dır, öküz de “öküz”… Abeceler arasında uyumsuzluk yaşayanlara, Cemal Süreya şifahanesinden bir “ğ vitamini” tavsiye edilir.

Türkçe, “Pisagor Bardağı”dır. Fazla sözü, sesi hemen boşaltır. Bu nedenle gizli özneyi sever. Tamlamada ve tümcede ortak ek, ortak öğe ile yetinir.

Türkçede her ek kendi yerini bilir. Bir eylemin sonuna, aynı sırayla beş çekim eki gelir: “Yalnızca birbirinizin ensesini gördüğünüzü, gör-mü-yor mu-ydu-nuz?” Ad soylu bir sözcüğün sonuna da: “Evet, ‘bellek-ler-imizde-ki-dir’ rotamızı çizen.” Özetle neye, ne kadarına gereksinim duyuyorsanız, o kadarını kullanıyorsunuz; bir iki istisnayla, sırayı asla değiştirmemek koşuluyla.

Dahası ikileme, deyim ve atasözleri de “kalıp söz”dür, hiçbiri kalıbını bozdurtmaz: Önünde sonunda değil “eninde sonunda”, bak git değil “bas git”…

Sözün özü

Evet, “Türkçeyle kendimi ifade edemiyorum” diyenler, eminim, matematikten de hiçbir zaman geçer not da almamış olanlardır. Dinçer Sezgin’in şu dizesini de hiç duymamışlardır: “Dilimizi kuru fasulye kadar sevin yeter.” Evet, yeter!...

Tahsin Şimşek - Şair/Yazar



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları