Miyase İlknur

Eyvah! Yine bizi övüyorlar

21 Aralık 2024 Cumartesi

Bölgemizi dizayn eden küresel güçler ne zaman bizi devlet yönetimini elinde bulunduranları övseler, “Eyvah!” derim. Çünkü arkasından gelenler pek de hayırhah değildir. Küresel güçler eğer bizim gibi ülkeleri amaçları için kullanmayı hedeflediklerinde sadece yöneticileri değil, medyası ve düşünce kuruluşları da eşzamanlı olarak hükümet ya da devlet başkanımıza övgüde sınır tanımazlar. Bu övgülerin cazibesine kapılıp verilen ev ödevlerini canla başla kabul ettiğimizde ise ortaya çıkan sonuç hep felaket olmuştur.

Son günlerde bizim yine başımız döndü. Trump reisi övünce yandaş medyamız, vileda sopasıyla haritada gitmediği yerleri anlatan uzmanlarımız mest olmuş vaziyette. Geçmişi az çok bilenler ise “Du bakalım arkasından ne gelecek” diye teyakkuzda.

I. Körfez krizinde baba Bush, Özal’a övgüler dizerdi. O zamanlar Özal’a “Büyük reformist, vizyoner lider” güzellemesi yapan medyamız da zafer sarhoşu olmuştu. Özal’ın ABD başkanından övgü almasının verdiği gazla “Bir koyup üç alacağız” hevesine kapıldı. Ne aldığımız ortada. Bekaa’daki PKK’yi getirip burnumuzun dibindeki Kandil’e yerleştirdi. Irak’ı üçe parçalayarak bölgeyi istikrarsızlaştırdı.

Ver mehteri!

Suriye iç savaşı başlamadan önce de Türkiye’ye övgü dizen dizene. Gelin bu övgüleri azıcık anımsayalım:

ABD Dışişleri Bakanı Clinton, Suriye güçlerinin Halep çevresinde yığınak yapmasının “stratejik ve ulusal çıkarları açısından Türkiye için bir kırmızı çizgi olabileceğini” söyledi.

ABD’nin Cumhuriyetçi Senatörü McCain, “Suriye’ye askeri müdahale şart. Erdoğan çok cesur ve kararlı bir tavır sergiledi” dedi.

Carregie Endowment düşünce kuruluşu uzmanı Henry Barkey, Suriye’de yaşanan vahşet karşısında Türkiye’nin sessiz kalmasının saygınlığına zarar vereceğini ve bundan dolayı gelecekte fatura ödeyebileceğini söyledi.

İngiliz Times gazetesi de övenler kervanına katılmıştı:

“Avrupa’nın yeni güçlü adamı, Türkiye Ortadoğu’da büyüyen bir güç. Türkiye, Suriye’ye bir askeri müdahalede bulunursa elinden fazla bir şey gelmeyen Batı ve Suriye’nin komşuları tarafından da alkışlanacaktır.”

Aynı dönemde NYT’de şöyle bir makale yer aldı:

“Arap Baharı Türk dış politikası için fırsatlar da sunuyor.”

İşte bu övgüler bizi mahvetti. Gırtlağımıza kadar Suriye bataklığına sürüklendik.

Almanya Şansölyesi Merkel de Erdoğan’ı överek para karşılığı Suriyeli sığınmacılara bakıcılık yaptırdı.

ABD ile aramız açılınca yüzünü Doğu’ya dönen Erdoğan’ın zaaflarını iyi bilen Putin bu kez övgüde cömert davranmaya başladı. Putin’in Erdoğan için “Sözünü tutan lider, o bir delikanlı” övgülerinden sonra bize S-400’leri kilitledi.

Şimdi bizi aldı bir korku Trump bizimkini niye övdü acep?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları