Olaylar Ve Görüşler

Terör eyleminin faili kim ve neden? - Muhammed NUREDDİN

22 Kasım 2022 Salı

İstanbul’da İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırı, pek çok mesaj taşırken soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Bu terör eylemi, hükümetin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın itibarına zarar verdi. 

Bu terör eyleminin failini ve asıl büyük yararı elde edecek odağı bulmak, önemlidir. Türkiye’deki iktidar PKK terör örgütünün bu terör saldırısını yaptığını açıkladı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamasında kolay bir “yol haritası” vardı. Suriyeli kadın bombacının, Afrin üzerinden Türkiye’ye geldiğini, talimatı Kobani / Ayn el Arab’daki bir PKK yetkilisinden aldığını söyledi.

DOĞAL TEPKİ

Eğer İstanbul’daki saldırının arkasında PKK terör örgütü varsa, bu, Irak’ın kuzeyinde aldığı darbelere bir yanıt verdiği anlamına gelir. Terör örgütünün, Türkiye’nin iç bölgelerine, özellikle şehirlere terörü yaymak istediği sonucu çıkar buradan. Ankara için “doğal tepki” Irak’ın kuzeyinde verilecektir. Ancak Irak’ta verilen tepki, yitirilen itibarı kazandıracak kadar güçlü bir yankı uyandırmaz. Bu nedenle hükümet olaydan, olayla ilgisi olmayan başka yönlerde yararlanabilir. 

Rusya ve İran’ın müdahalesi nedeniyle, Suriye’de yapılamayan askeri harekâtı bir kez daha gündeme getirmek mümkün olabilir. Erdoğan’ın prestijini geri kazanma ihtiyacı karşısında Rusya ve İran, Suriye’nin kuzeyinde büyük ama sınırlı bir harekâta göz yumabilir.

Türk dış politikasında bir yılı aşkın süredir hassas bir dönemden geçiliyor. Bir yanda Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve İsrail’le normalleşme, öte yanda Suriye ve Mısır’la ilişkileri normalleştirmeye yönelik bugüne kadar başarısız olan girişimler var. Yunanistan’la gerilim son dönemde arttı. Türkiye, Ukrayna’daki savaşta “tarafsızlık” konusunda dengeli tavır takındı.

REKABET ALANI

Ama tüm bunlar Batı’nın, özellikle de ABD’nin memnuniyetini artırmadı. Çünkü Türkiye’den Rusya’ya karşı tutum alması istendi. ABD, Türkiye’nin Rusya ve diğer doğu ülkeleriyle ilişkileri konusunda da rahat değil. ABD Başkanı Biden, Erdoğan’a dostça davranmıyor. Başkanlığı üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, Erdoğan’la, uluslararası zirveler hariç, görüşmemeyi tercih ediyor.  

Bölgede ve dünyada yaşanan gelişmelerde Türkiye’nin konumu ve tercihlerinin etkisi büyüktür. Dolayısıyla Türkiye’yi yanına çekmeye ve caydırmaya çalışan büyük güçlerin verdikleri mücadele, Türk siyasetinde de etkili olur. Türkiye’de 2023 yılında yapılacak seçimler, Türkiye’yi kendi yanına çekmeye çalışan çeşitli bölgesel ve küresel güçler arasında çetin bir rekabetin konusu olacaktır. Türkiye her açıdan bir rekabet alanıdır çünkü. Bu rekabette, bölgesel aktörlerin ve büyük güçlerin elinde, terör örgütleri dahil, pek çok araç da vardır üstelik. İstanbul’daki terör eylemi, bunun sadece bir örneğidir.

Unutmamak gerekir ki Türkiye’yi bu duruma düşüren en temel neden, bölgesel ve uluslararası sorunlara yönelik dış politikasındaki mantıksız dalgalanmadır. Sorun budur ve tedavi buradan başlamalıdır. 

MUHAMMED NUREDDİN

LÜBNANLI AKADEMİSYEN



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları