Olaylar Ve Görüşler

Tamamlanmış insan - Mehmet UYSAL

24 Aralık 2022 Cumartesi

En son söylenecek şeyi baştan söyleyelim: Tamamlanmış insan, “herkese yaşama hakkı”nı içselleştirmiş olan insandır. Buna göre, tamamlanmış insanın, her şeyden önce yaşama hakkı bilincine sahip olması gerekir. 

Öyleyse nedir yaşama hakkı bilinci? Yaşama hakkının kaynağı, insanın doğasındaki yaşama yönelimidir. Canlıların yapıtaşı genlerdir. Genler yaşam-kalım maddesi buldukça, kendilerini sonsuzca kopyalayabilir. Genlerin, kendilerini sonsuzca kopyalayabilme yeteneği, canlılardaki yaşama yöneliminin temelidir. Genler kendilerini kopyalama hareketini, yaşam birimleri halinde yaparlar. “Yaşam birimi”, canlı yaşamı taşıyıp kalıtan her bir tekil organizmadır. İnsan da bir yaşam birimidir. Bu nedenle insanın doğası da yaşamaya yöneliktir. Birer yaşam birimi olarak yaşamaya yönelik olduğu için, her tekil insan, doğasından gelen “yaşama hakkı”na sahiptir. Her insanın doğası yaşamaya yönelik olduğu için, yaşamak bütün insanların doğal hakkıdır. Bundan dolayı, hiçbir insanın, diğer insanların yaşamına müdahaleye hakkı yoktur. 

YAŞAMA HAKKINA MÜDAHALE

İnsanların yaşamına müdahale ne demektir? Bir insanın iradesi üzerindeki, doğrudan dolaylı, hukuki hukuk dışı, mutlak nispi, örtülü açık, bireysel grupsal, her türlü egemenlik, o insanın yaşama hakkına müdahale etmektir. Bir insan üzerinde egemenlik kurulmasının nihai amacı, onun yaşama olanaklarını ele geçirmektir. İnsanlar her şeyden önce işgücü ve düşünme gücünden ibaret olan olanaklarını kullanarak yaşayıp yaşamda kalırlar. İnsanların iş ve düşünme güçlerinin kaynağı, onların canlarıdır. Öyleyse, bir insan başka bir insanın iradesi üzerinden, o insanın iş ve düşünme gücüne egemen olmakla, o insanın canına egemen olur. Bu nedenle bir insanın, başka bir insanın vücut bütünlüğüne saldırısının ötesinde, iradesine egemen olması da yaşama hakkına müdahaledir. Yaşanmış ve yaşanmakta olan bütün haksızlıklar ve acılar yaşama hakkına müdahaleden kaynaklanır.

EGEMENLİK İLİŞKİSİ

İşte ana çizgileriyle yaşama hakkı bilinci budur. Tamamlanmış insan olmak için yaşama hakkı bilinci taşımak yetmez; bu bilince uygun yaşamak, insanlar ile doğrudan dolaylı, hukuki hukuk dışı, örtülü açık, bireysel grupsal her türlü egemenlik ilişkisinden arınmak da gerekir.

Tamamlanmış insan olmak için bireysel yaşama hakkı bilincine uygun yaşamak yetmez; bu bilincin toplumsal yaşam pratiğine geçmesi için mücadele etmek de gerekir. Çünkü bu bilinç toplumsal yaşamın gözeneklerine kadar sindirilmedikçe, bireysel olarak yaşama hakkı bilincine uygun yaşamanın sürdürülebilirliği tehdit altında olacaktır. Bu nedenle, tamamlanmış insan, yaşama hakkı bilincinin hayata geçmesi için mücadele eden insandır. Bu mücadele, en genelinde, “herkese yaşama hakkı” şiarını merkeze alarak, düşünce üretmek ve üretilen düşünceleri hayata geçirmek amacıyla örgütlenip siyasi iktidar için eylemektir.

Özetle, tamamlanmış insanın üç koşulu taşıması gerekir: yaşama hakkı bilincine sahip olmak, bu bilince uygun yaşamak ve bu bilincin toplumsal yaşamın gözeneklerine kadar sindirilmesi için mücadele etmek. 

Ne mutlu tamamlanmış insan olabilenlere...

MEHMET UYSAL

FELSEFECİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları