Olaylar Ve Görüşler

Strateji hasmın hassasiyetini istismar etme sanatıdır - Nejat ESLEN

01 Ekim 2022 Cumartesi

Strateji askeri bir kavram olarak doğmuştur ve başlangıçta generallerin ordularını hünerle kullanması, generallik sanatı anlamını taşıyordu. Napolyon öncesi dönemde topçu ve dürbün menzili içindeki hareketlerin taktik, daha uzağındaki hareketlerin ise stratejik hareketler olarak tanımlandığı rivayet edilir.

Zaman içinde, savaş silah ve araçlarının gelişmesi, sadece orduların değil sivillerin de savaşın etki alanına girmesi ile strateji kavramının anlamı da gelişmiştir. Bu gelişme ile birlikte strateji kavramı, sadece orduların savaş alanında hünerle kullanılmasının ötesinde, uygun barış şartlarının oluşturulması ve korunmasını da kapsamıştır. 

Bu gelişme, günümüzde, savaş kavramının ötesinde, güvenlik kavramı içinde, tüm güç unsurlarının belli bir hedef istikametinde, uyumlu kullanılmasını öngören “büyük strateji” kavramı ile ifade edilmektedir.

İKİ YÖNTEM

Tarih içinde iki önemli stratejik yöntemin uygulandığı söylenebilir.

Birincisi, Carl von Clausewitz’in tanımladığı hasmın “ağırlık merkezinin” doğru teşhis edilerek ve bu merkeze şiddetli bir darbe indirilerek zaferin garanti edilmesi yöntemidir. İkincisi ise Sun Tzu’nun tanımladığı “dolaylı tutum” yöntemi yani “düşmanın direncini çarpışmadan kırmak” yöntemidir. Bu iki yöntem sadece askeri alanda değil, siyaset ve diplomasi alanlarında da uygulanabilir.

Dikkatle analiz edilecek olursa, hem Clausewitz’in “ağırlık merkezini doğru seçerek etki altına alma” ve hem de Sun Tzu’nun “çarpışmadan kazanma” yöntemlerinin “hasmın hassas bölgelerinin, hassasiyetlerinin belirlenmesi ve bu hassasiyetlerin istismar edilmesi” ile ilgili olduğu saptaması yapılabilir. İşte bu nedenle de yeni bir tanımlama ile “Strateji, hasmın hassasiyetini istismar etme sanatıdır’’ denilebilir.

Hassasiyet askeri alanda, hasmın, emir komuta yapısı, tertiplenmesi, silah, savunma sistemindeki yetersizlikleri ile ilgili olabilir. Örnek olarak Karabağ savaşında Ermeni ordusunun durumu gösterilebilir. Bu savaşta, Ermeni ordusunda SİHA’lara karşı koymak amacı ile kullanılabilecek hiçbir yetenek yoktu; bu durum ciddi bir hassasiyet oluşturmuştu ve bu hassasiyet Azerbaycan ordusu tarafından istismar edilerek zafer kazanıldı.

GENİŞ TANIM

Konuya büyük strateji kapsamında baktığımızda bir ülkenin hassasiyetinin o ülkenin coğrafi yapısı, etnik farklılıkları, kutuplaşmaları, ekonomik-finansal zafiyetleri, güvenlik yapısındaki sorunları ile ilgili olduğu söylenebilir. Örneğin, Yunanistan’ın kuzeyinde yaşayan Makedon ve Arnavut azınlıklar bu ülke için her zaman hassasiyet oluşturmaktadır. Türkiye de mevcut hassasiyetlerini gözden geçirerek gerekli önlemleri almalıdır.

Yazımızı yeni strateji tanımını genişleterek tamamlayalım: “Strateji, hasmın hassasiyetlerini istismar etme, kendi hassasiyetlerimizin istismar edilmesini önleme sanatıdır.”

NEJAT ESLEN

EMEKLİ TUĞGENERAL



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları