Olaylar Ve Görüşler

Şafağın Doğuşu - Zeynep Naz AKTAN

09 Mart 2021 Salı

Cinsiyet ayrımcılığı ve kadına yönelik şiddet ilk çağlardan günümüze dek insanlığın en önemli toplumsal problemlerinden birisi olmuştur.

Destanlarda, efsanelerde ve çeşitli folklorik ürünlerde kadın, birçok yönüyle ele alınmıştır.

KADIN KELİMESİNİN KÖKENİ

Eski Türklerde kağanın eşi ya da kadın hükümdar anlamında kullanılan khatun” kelimesi türetilerek kadın kelimesine dönüştürülmüştür. Kazak Türklerinde bir atasözü vardır, birinci zenginlik sağlık, ikinci zenginlik kadındır”... Kadın, Türk kültüründe erkeğin tamamlayıcısı konumundadır. Bu sebeple hiçbir iş kadın olmadan yapılmamıştır. Hatta ortaçağın en ünlü gezgini olan İbn-i Battuta seyahatnamesinde, burada tuhaf bir şeye şahit oldum ki o da Türklerin kadınlarına gösterdiği hürmet. Burada kadınların kıymeti erkeklerden daha üstündür.” Der.

Öyle ki Altay Türkleri kadının yüceliğini anlatmak için Altay Dağı’nın en yüksek tepesine Kadınbaşı” ismini vermiştir. O dönem Türk milleti kadar kadınlara riayet ve ehemmiyet gösteren ikinci bir millet daha yoktur. Törenlerde kadın, hakanın yanına oturur idari ve siyasi alanda görüşlerini beyan ederdi.

Devlet yönetiminde hakanın kararı, hatun bu karara katılmadıkça geçerli kabul edilmezdi. Emirnameler de Hakan ve hatun emrediyor ki” diye söze başlanırdı. Kadın, hakan gibi tören ile makama oturur ve ülkeyi birlikte yönetirlerdi. Eşi öldükten sonra bile devleti yöneten kadınlar vardı... Türk mitolojisinde yer alan dişi kurt, Göktürklerin bayraklarında sembol olarak kullanılırdı.

Eski Türklerde kut anlayışına göre tahtta kadınlar da dahil hakanın tüm çocuklarının hakkı vardı. Kutadgu Biligde Ay Toldı oğlu Ödgülmiş’e oğul ve kız hakikatte gören gözün nurudur” diyerek cinsiyet ayrımı bilmediklerini gösterir. Yaradılış Destanı’na göre kainatın yaradılışına sebep olan ve ilham kaynağı olarak gösterilen Ak Ana adında bir kadındır. Türkler, İslamiyeti kabul ettikten sonra, İslamı öğrendikleri Arap-Fars kültüründen de etkilenmiştir.

Fakat Arap kültürünün olumsuzluklarını din zannedenler yüzünden kadın, toplumda ikinci plana itilmiştir.

CUMHURİYET İLE ÖZE DÖNÜŞ

Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasıyla kadına hak ettiği değer tekrar verilmiş, aydınlık istikbale karanlık leke sürmemek için adaleti tecelli etmiştir. Kadın, her daim erkeğin yol göstericisi olmuştur. Erkeğin dört adım arkasında değil, yanında yürümeyi gururla taşımıştır Türk kadını.

Her daim güneşin habercisi, ışığın tanrıçası olmuştur. Son sözü ulu önder Mustafa Kemal Atatürke bırakalım:

Bir toplum, bir millet, erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!”

ZEYNEP NAZ AKTAN

JALE TEZER FEN LİSESİ ÖĞRENCİSİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları