Olaylar Ve Görüşler

Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan - Toplumcu devlet ve deprem için önlem

13 Mart 2024 Çarşamba

Deprem; oluşumu önlenemez, konum, büyüklük ile zamanı denetlenemez, doğanın bir evrim olayıdır. Deprem etkilerini azaltmak için;

  1. Yetkin bir yönetim (siyaset),
  2. Devlet ile halkın akçal (ekonomik) olarak güçlü olması,
  3. Bilim ile çağdaş eğitimin etkin olması, 4. Depremin yazgıya (kadere) bağlanmaması gerekir.

Türkiye’de deprem yıkımları ile ölümleri gittikçe artıyorsa, yukarıda sayılan dört öğenin biri ya da tümünün iyi gitmemesinden kaynaklanır. Deprem yıkımlarını etkileyen en büyük olgu yoksulluktur. İstanbul’da sağlam yerde sağlam yapıda oturmak için 15 ile 50 bin TL/aylık kirayı karşılamak ya da 10 ile 20 milyon TL karşılığı yeni yapı almak gerekiyor. Dar gelirliler ile emekliler bunu karşılayamadığından depremde göçük altında kalanlardır. 

2024 yılının mart ayında, 1 ABD doları 32 TL, açıklanan enflasyon yüzde 63 dolayındadır. 85 milyonluk Türkiye’de çalışarak evin geçimi sağlayan kişi sayısı 16 milyon, 16 milyon emekli, 13 milyon da sığınmacı vardır. Açlık sınırı 16 bin 257 TL. Yoksulluk sınırı ise 53 bin TL’dir. Yıllık kişi başına düşen GSYH 13 bin 100 dolar/yıl (410 bin TL/yıl). Bu gelir eşit dağıtılmış olsa, kişi başına 34 bin 170 TL olacaktır. En az aylık 17 bin TL, emekli aylığı ise 10 bin TL’dir. Ülkenin yüzde 50’sinden çoğu yoksuldur. Geçimini bile sağlayamayan kişilerin, bireysel girişimlerle ya da deprem bilincini edinmeyle deprem için önlem alma seçeneği yoktur.

EKONOMİK GÜÇ

Sözün özü; deprem yıkımları ile yitimleri doğrudan ülke ile bireyin yıllık geliri, kısacası ülkenin yatırım gücünü, ekonomisi ilgilendiren bir konudur. Ekonomisi güçsüz ülkeler deprem için önlem alamazlar, halk da bunun bedelini canlarıyla öder. 

Bir ülkede, depremin yapıları yıkmaya başladığı büyüklüğe “deprem yıkım eşik değeri” denir. Ulusal gelir arttıkça, yıkım eşik değeri de büyür. İşte birkaç ülkenin gelir düzeyiyle, deprem yıkım eşit değerinin karşılaştırılması yukarıdaki tablodaki gibidir.

Sorun yoksulluk, yoksulluk, yoksulluk... Yoksul kişi, sağlam yerde, sağlam evde oturamaz. Türkiye 85 milyon kişinin, 43 milyonu en az aylık olan 17 bin TL ile geçinirken 3.5 milyon emekli yalnızca 10 bin TL ile geçiniyor. Oysa sağlam yerde, sağlam bir ev tutmanın taban değeri 15 ile 50 bin TL arası. Bu yoksul halk bu parayı, nasıl versin? Bir kişinin depremden ölmemesi için aylık gelirinin en az, sendikaların önerdiği gibi 17 bin TL değil, 94 bin TL (2950 ABD Doları/ay) olması gerekiyor.

SONUÇ

Deprem doğanın kaçınılamaz bir evrimcil devinimidir. Ne var ki etkilerinin büyüklüğü; ülke kıskılı (ekonomisi), toplumsal yoksulluk, yönetim erkinin düşüklüğü, bilimin uygulamada kullanırlığı, halkın eğitim düzeyi, yazgıcılık anlayışına bağlı olarak değişir. Ne utanç vericidir ki Türkiye 2. derece çekinceli deprem ülkesiyken deprem yitimlerinde ülkeler arasında 3.’dür. Ülke yönetimi ile akçal (ekonomik) durumu düzelmedikçe, depremde yıkımlar ile ölümler azaltılamaz.

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları