Olaylar Ve Görüşler

Mudanya Ateşkes Antlaşması - Doç. Dr. Hüner TUNCER

11 Ekim 2022 Salı

Türk orduları, İzmir ile Bursa’yı 9-10 Eylül 1922 tarihlerinde Yunanlardan geri aldıktan sonra, Trakya’yı da Yunan ordusundan kurtarmak için İstanbul ile Çanakkale yönlerinde yürüyüşlerini sürdürmekteydi. Mustafa Kemal Paşa, Fransa, İngiltere ile İtalya hükümetlerinin temsilcisi olarak Franklin Bouillon ile görüşerek, Rumeli’de ulusal sınırımıza değin Doğu Trakya tamamen alınmadıkça askeri harekâttan vazgeçilmeyeceğini bildirdi. Öte yandan, İtilaf Devletleri dışişleri bakanlarının 23 Eylül 1922 tarihli notası alınmıştı. Bu nota, askeri harekâtın durdurulması ve bir barış konferansının toplanmasıyla ilgiliydi. 

Mustafa Kemal, 29 Eylül 1922 tarihinde bu notaya verdiği yanıtta, Mudanya Konferansı’nı kabul edeceğini belirtti; ancak Meriç Nehri’ne değin Trakya’nın derhal Türklere geri verilmesini istedi. Mustafa Kemal, Mudanya Konferansı’nın 3 Ekim’de toplanmasının uygun olacağını ve bu konferansa başkomutanlık adına İsmet Paşa’yı delege olarak atadığını bildirdi.

(Soldan sağa) Charpy, Harington, İnönü, Monbelli

‘İSTANBUL’A YÜRÜYÜN’

Mudanya’da İsmet Paşa’nın başkanlığı altında İngiltere delegesi General Harington, Fransa delegesi General Charpy ve İtalya delegesi General Monbelli’nin katıldıkları konferans toplandı. 5 Ekim’deki oturumda Fransa Temsilcisi, Trakya’nın TBMM Hükümeti’ne teslim edilmesini kabul etti; ancak Harington, bu öneriye şiddetle karşı çıktı. İngilizlerin bu olumsuz davranışı karşısında 6 Ekim 1922’de Mustafa Kemal, İsmet Paşa’ya şu telgrafı gönderdi: “Trakya’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’ne iadesi kabul edilmediği takdirde, 6/7 Ekim’de hemen İstanbul üzerine harekete geçiniz!”1

İsmet Paşa 6 Ekim tarihinde, birliklerden bir kısmının Çanakkale ve Kocaeli bölgesine doğru harekete geçmeleri buyruğunu verdi. 7 Ekim’de İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon, Fransa Başbakanı Poincaré ile İtalya Maslahatgüzarı Galli’nin katılımıyla Paris’te yapılan toplantıda, Doğu Trakya’nın Yunanistan tarafından hızla boşaltılmasına karar verilmişti.2 9 Ekim’de Harington, Karaağaç’ı da içerme koşuluyla, Trakya’nın tümünün Türk tarafına teslim edilmesini hükümetinin onayladığını bildirdi.3

BARIŞA GİDEN YOL

Yunan delegelerinin görüşmelere katılmadıkları gerekçesiyle imzalamadıkları Mudanya Ateşkes Antlaşması, 11 Ekim 1922’de imzalanmıştı. 13 Ekim’de Yunanistan, antlaşmayı imzalamaya karar verdi ve 15 Ekim 1922’de antlaşma yürürlüğe girdi. Antlaşma uyarınca, 15 gün içinde Yunan ordusu Meriç Nehri’nin batısına çekilmiş olacak ve bundan bir ay sonra da Doğu Trakya, Edirne dahil, TBMM Hükümeti’ne teslim edilecekti. Böylece Doğu Trakya ile Gelibolu, yüzyıllardan sonra ilk kez savaşmadan, masa başında anayurda katıldı.

Mudanya Ateşkes Antlaşması barışın yolunu açtı. 27 Ekim 1922 tarihinde Müttefikler, TBMM Hükümeti’ni, İsviçre’nin Lozan kentinde toplanacak barış konferansına çağırdılar. Türkiye, bu çağrıyı kabul etti ve Lozan’da bağımsızlığını ve egemenlik haklarını elde etti.

DOÇ. DR. HÜNER TUNCER


1 Utkan Kocatürk, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Kronolojisi 1918-1938, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1983, s. 354.

2 Age, s. 354.

3 Şerafettin Turan, Türk Devrim Tarihi, 2. Kitap, 4. Basım, Bilgi Yayınevi, Ankara, Ekim 2012, s. 38-39.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları