Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Muammer Aksoy: Cumhuriyet’in Aksaçlı Bilgesi - Elfin TATAROĞLU
Aydınlanma uğruna mücadele eden bir savaşçı, ilkeli bir akademisyen, yılmaz bir hukukçu, anti-emperyalist, yurtsever bir siyasetçi... Dostlarının tabiriyle “saçları ak, yüreği delikanlı, bir onur abidesi, bağımsızlık öğretmeni”…
O, modern çağın aksaçlı bilgesi, Prof. Dr. Muammer Aksoy. Bundan 31 sene evvel hain bir pusuyla aramızdan koparıldı. Geçen yıllar onun fikirlerinin diriliğini ve doğruluğunu bizlere ispat eder gibiydi…
O, memleketine aşkla bağlı, tam bağımsızlık ülküsüne inanmış, yılmaz bir siyasetçiydi. CHP’de parti meclisi üyesi
olarak görev aldığı sürede
milli petrol davasının öncüsüydü.
1965’te çıkardığı “Türkiye’nin
Petrol Faciası ve Çıkar Yol” başlıklı kitabında yabancı petrol
şirketlerinin ülkemiz yararına hareket etmelerinin mümkün olmadığını, Petrol
Kanunu’nun değiştirilmesi gerektiğine işaret ediyordu. “Bu yasanın kurbanı biziz” diyordu Muammer
Aksoy.
Onun için milli petrol
davası bir egemenlik ve bağımsızlık davasıydı. Sadece milli petrol değil, aynı
zamanda devletçe işletilecek
madenler hakkında da çok
mücadele etmişti. 1978 yılında, CHP milletvekili olarak, ülkenin enerji
sorununu çözmek ve ihracat gelirini artırmak için bor yataklarının devlet kuruluşları eliyle işletilmesini öneren tasarıda Muammer Aksoy’un
imzası vardı.
İlkeli bir akademisyen O, özerk üniversitenin, laik ve bilimsel eğitimin yılmaz savunucusu,
ilkeli bir akademisyendi. Ankara Üniversitesi
Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof.Dr Turhan Feyzioğlu’nun bakanlık emrine
alınması dolayısıyla istifa etmesiyle birlikte, akademisyenler Muammer Aksoy,
Aydın Yalçın, Münci Kapani ve asistanlar Şerif Mardin ve Coşkun Kırca da
istifalarını sunmuşlardı.
Muammer Aksoy o dönem gazetelere verdiği demeçte, esas üzüntüsünün Feyzioğlu’na yapılan hareketten
ziyade, bu görevden alma
meselesinden yola çıkarak üniversitenin fikir ve bilimsel özgürlüğüne darbe yapılmış olması
beyanatını vermişti. Adeta bir hukuk manifestosu olan bu açıklamasından dolayı
bir Aralık akşamı Ankara Palas’ta katıldığı bir toplantıdan alınıp birinci
şubeye götürülerek sabaha
kadar sorguya çekildi.
Bilmedikleri şey aksaçlı
bilgeyi zorluklarla yıldırmanın mümkün olmadığıydı. Mümkün de olmadı…
ADD KURUCU BAŞKANI
O Atatürk ilke ve inkılaplarının ilelebet yaşaması için bayraktarlık yapmış bir sivil
toplum önderiydi. Muammer
Aksoy’a göre; Atatürk’ün
ilkeleri tehlike altındaydı ve o ilkeler tehlikeye düştü mü Türkiye'de
demokrasi tehlikeye düşerdi. İnsan hakları
tehlikeye düşerdi. Milli Egemenlik esası tehlikeye düşerdi, hukuk
devleti tehlikeye düşerdi, çağdaşlık tehlikeye düşerdi. İşte
bu gerekçelerle 1989 yılının
19 Mayıs’ında, Muammer Hoca’nın vefatına dek başkanlığını yaptığı Türk Hukuk
Kurumu’nun toplantı salonunda bir basın toplantısı düzenleyerek Atatürkçü
Düşünce Derneği’nin kuruluşunu ilan etmişti.
Kurucu Başkan Prof.Dr. Muammer
Aksoy’du. Zaten kuruluş fikri de onun Bahçelievler’deki bürosunda olgunlaşmış, hazırlık toplantıları ve broşürler onun bürosunda
hazırlanmıştı. Kurucu üyeler arasında kimler yoktu ki! En başta Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu olmak üzere ülkenin
değerli aydınları, yazarları, akademisyenleri ADD çatısı altında buluşmuşlardı. Dernek adeta
bir siyasi parti gibi ilgi görmüş,
Muammer Aksoy’un Bahçelievler’deki
bürosu şube açmak isteyenler tarafından faks
yağmuruna tutulmuştu. İşte o günlerde
karanlık odaklar pusuya yatmış, Türkiye’nin aydınlarını katletmek için haince hazırlanıyorlardı.
Uğur Mumcu’nun “tek
başına bir parti kadar etkili” dediği Prof.Dr. Muammer Aksoy 1990 yılının 31
Ocak günü Bahçelievler’deki
evinin girişinde hain bir pusuda öldürüldü.
O karanlık günde eşi Ülke Hanım, bir ömrü
birlikte geçirdiği yol ve
fikir arkadaşını yerde kanlar içinde
yatarken görünce sinir krizi
geçirmiş ve hastaneye
kaldırılmıştı.
‘GENÇLER YOLUNDAN GİTSİN’
Ertesi gün yaptığı açıklamada “Gençler Muammer’in yolundan gitsinler. Tüm ağırlığıyla Türkiye’nin geleceği için savaşsınlar” diyordu.
Evet, haklıydı; o, gençlerin yoluna ışık tutacak bir bilgeydi. Türkiye’nin bağrından kopartıldı. Unutmadık, unutmayacağız.
Prof.Dr. Muammer Aksoy’un vefatının 31. yıldönümünde aziz hatırasına saygıyla...
ELFİN TATAROĞLU
ÖĞRETİM GÖREVLİSİ, YAZAR
Kaynakça
Çeçen,
A. (2010) ADD’nin Kitabı. İstanbul: Tekin Yayınevi.
Kansu, I. Muammer Aksoy’u Unutmayınız, Hatırlayınız,
Cumhuriyet gazetesi, Ocak 2007
Muammer Aksoy, Emin Çölaşan ile Pazar Sohbetleri, Hürriyet
gazetesi. 31 Ocak 1990.
Mumcu, U. Prof. Aksoy, Cumhuriyet gazetesi, 01.Şubat.1990
Tüleylioğlu,
O. (2008) Neden Öldürüldüler? Dipsiz Kuyu. Ankara: um:ag
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ölüm nedeni belli oldu
- İstanbul'da metro yangını
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- 5 çocuğunu kaybeden anne yalanladı
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- Süper Lig'de yayın geliri dağılımı belli oldu!
- 'Vız gelir tırıs gider'
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!
- 'O saraya, ben davaya’