Olaylar Ve Görüşler

Kamu görevlileri ve ahlaki değerler - Dr. Ramazan BAŞAK

07 Ekim 2022 Cuma

Her geçen gün ahlaki değerlerin bozulmasına örnek verilebilecek birçok olayla karşılaşıyoruz. Önemli bir çoğunluğu tenzih ederek kamu görevlilerinin ahlaki değerlerindeki bozulmaya dikkat çekmek gerekiyor.

Kamu çalışanlarının görevlerinden ayrıldıktan sonra üstlendikleri görevlerle ilişkili olan özel şirketlerde görev alması, yıllardır önemli tartışmalara konu olmaktadır.

YASAL DÜZENLEMELER

Kamu görevlerinden ayrılanların yapamayacakları işler hakkındaki 2531 sayılı kanuna göre, belirli kamu görevlerinden hangi sebeple olursa olsun ayrılanlar, ayrıldıkları tarihten önceki iki yıl içinde hizmetinde bulundukları daire, idare, kurum ve kuruluşlara karşı ayrıldıkları tarihten başlayarak üç yıl süreyle, o daire, idare, kurum ve kuruluştaki görev ve faaliyet alanlarıyla ilgili konularda doğrudan doğruya veya dolaylı olarak görev ve iş alamazlar...

5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun “yasaklar” başlıklı 86. maddesinde de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu başkan ve kurul üyeleri ile ilgili paralel bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre “... Kurul başkan ve üyeleri, görevlerinden ayrılmalarını izleyen iki yıl içinde kurumun denetlemekle ve düzenlemekle görevli olduğu sektör ve alandaki özel kuruluşlarda görev alamazlar”.

Cumhurbaşkanlığı makamı tarafından atanan ve son derece önemli yetkilerle donatılmış bulunan kurul başkan ve üyelerinin görevden ayrılmalarını takip eden iki yıl süre ile sektörde görev alma yasağı olumlu bulunmakla birlikte, düzenlemenin eksik olduğu düşünülmektedir. 

Bankacılık Kanunu’nun en ağır ceza gerektiren maddesi kuşkusuz “zimmet” başlıklı 160. maddesidir. Buna göre, görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu para veya para yerine geçen evrak veya senetleri veya diğer malları kendisinin ya da başkasının zimmetine geçiren banka yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensupları, altı yıldan yirmi yıla kadar hapis ile cezalandırılacaktır.

ÖRNEK OLAY

Bir banka hileli işlemler sonucunda ciddi düzeyde zarara uğratıldığı için BDDK murakıpları tarafından banka üst yönetimi hakkında zimmet raporu düzenlenmiş olsun. Rapor, kurumun alt birimlerinde değerlendirildikten ve zimmet suçunun işlendiğine kanaat getirildikten sonra karara bağlanmak üzere kurul üyelerinin önüne gelecektir. Yedi kişilik kurulda dört kişinin zimmet suçu yoktur yönünde oy kullandığını varsayalım. Bu durumda düzenlenen denetim raporlarının aksine konu kapatılacaktır. Aksi durumda ise ilgili banka üst yönetimi görevden alınacak ve yargı yolu açılacaktır.       

Tüm bu yaşananlardan sonra, ciddi düzeyde banka zararı ve zimmet suçunun varlığını tespit eden denetim raporlarının aksine, böyle bir zarar ve suç yoktur yönünde oy kullanan kurul üyelerinin çoğunluğunun iki yıl sonrasında o bankanın ve iştiraklerinin üst yönetiminde görev aldığını ve menfaat ilişkisi içerisine girdiğini gördüğünüzde ne düşünürsünüz?          

DR. RAMAZAN BAŞAK 

ESKİ BANKALAR YEMİNLİ MURAKIBI 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları