Olaylar Ve Görüşler

Kâğıttan kaplan hükümet sistemi - Doç. Dr. Burak COP

16 Şubat 2023 Perşembe

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu sır değil. Nerede deprem olacağını biliyoruz, olası büyüklüğünü de. Sadece gününü saatini bilmiyoruz.

Deprem bölgesi Güney Anadolu’da 2-3 yıl önce yapılmış binalar yıkılıyor. Salt müteahhitler mi ahlaksız? Bu binaların imar planını, zemin etüdünü, denetimini yapanlar, projesini çizen mimar, kontrol eden mühendis, ruhsat, iskân veren belediye, imar planını değiştiren belediye meclisi, hele ki imar affı çıkaran merkezi idare; üstlenin sorumluluğu!

Yıkılan devlet hastanelerinin, uzmanların “Oraya yapmayın, uygun değil” demesine rağmen kurutulmuş gölün üzerine yapılan havalimanının bir hafta boyunca devre dışı kalmasının, pistlerine inemeyen uçaklara yüklenemeyen iş makinelerinin, yardım malzemelerinin, arama kurtarma ekiplerinin, ilk iki gün kurtarılabilecekken ölenlerin hesabını kimden soralım, Danimarka Kralı’ndan mı?

NASIL İNSANLARSINIZ?

Bir gece ansızın gelebiliriz diye dış politikada sürekli hamasete başvuran bir iktidar tarafından yönetilen devletimiz, ilk 24 saatte kendi iline, Hatay’a giremedi. Diğer yerler de cabası. Medyanın bir kısmı hiç bahsetmedi ama ne önemi var, insanlar yaşadı bunu. İki gün boyunca enkaz altından ailelerinin sesini duydular, yardım için çırpındılar ama etraflarına baktıklarında devleti göremediler, şanslılarsa muhabir ve kameraman gördüler.

1999 depreminde de hazırlıksızdı devlet, yer yer beceriksiz, yetersizdi. Ama haddini bilen, zaafını hatta aczini kabul eden bir devlet vardı. Demirel’inden Ecevit’ine boyunlar eğik, dil yumuşaktı. Kendilerini eleştirene şerefsiz diyen, defter tutup hesabını sonra görmekten bahseden bir iktidar yoktu. Çünkü her şeye rağmen devlet, devlet gibiydi.

CHP’li belediyelerin ve sivil inisiyatiflerin harekete geçmesinden rahatsız olan bir iktidar! Birkaç yıl sonra adını kimsenin hatırlamayacağı bir bakanın depremin ertesi günkü açıklaması: “AFAD koordinasyonu dışında herhangi bir koordinasyona müsaade etmeyeceğiz.” Buyrun, eserinizle övünebilirsiniz. 

2. Ordu’nun merkezi Malatya’da olduğu halde mevcuduna göre az sayıda askerle alana çıkan TSK, çadır ve konteyner sağlamada üzerine çok şey düştüğü halde yokları oynayan Kızılay, sahadaki görevli ve gönüllüleri canla başla çalışmasına rağmen kurumsal olarak ağır sıklet bir afet karşısında tüy sıklet kalan AFAD...

Neden madenciler ilk gün bölgeye nakledilmedi? Neden CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz bunun için çırpınmak zorunda kaldı?

Eleştiriliyorsunuz diye, arama kurtarma çalışmalarında en önemli işlevi yerine getiren, enkaz altındakilerin dahi kullandığı sosyal medyayı ne hakla yavaşlatırsınız! Millet can derdinde, bir de sizin kırılganlığınızı, alınganlığınızı mı düşünecek?

Sizler nasıl insanlarsınız?

GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER!

Vatandaş size güvenmediği için yardımlarını AHBAP’a yolluyor, Babala TV gibi sivil inisiyatifler çevresinde örgütleniyor. Bir de bunlarla uğraşıyorsunuz. Seçime ittifaksız girse barajı geçemeyecek bir partinin lideri, alkışlanası inisiyatiflere hakaretler yağdırıyor. Deprem bölgesinde koşuşturan bu insanlar bir de size cevap mı yetiştirecek. Neden yurttaş örgütlenmelerine tebelleş oluyorsunuz.

Bir “hükümet sistemi” ki kurumlar kurum olmaktan çıkmış, kimse adım atamıyor, inisiyatif kullanamıyor, herkes tek bir kişinin ağzına bakıyor. Sahi, insanların istifa dahi edemediği, “görevden affını” dilediği bir sistemde hangi bürokrat sorumluluk alır, yetki kullanır.

Bu millet notunuzu sandıkta verecek. Sızlanmayın, anayasaya darbe yaparak seçimleri ertelemeye falan da kalkışmayın. Deprem ve ekonomik krizle geldiniz, ekonomik kriz ve depremle gideceksiniz.

DOÇ. DR. BURAK COP



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları