Olaylar Ve Görüşler

İnönü’den diplomasi dersi - Daver DARENDE

12 Ekim 2022 Çarşamba

“Yapıldıktan elli yıl sonra yaşayan anlaşma, antlaşma biliyor musun? Al Birinci Dünya Savaşı’nı bitiren anlaşmalar, hangisi yaşıyor bugün? Lozan için tarih ne der bilemem ama tarihin diyeceğine boynumuz kıldan ince!”

İsmet İnönü

Bağımsızlığımızın ve üniter devlet yapımızın tehdit altında olduğu bu duyarlı dönemde Lozan Barış Antlaşması’nın anlamı ve değeri her geçen gün daha büyük önem kazanmaktadır.

Lozan Barış Konferansı tutanaklarını ve belgelerini Büyükelçi Osman Olcay ile birlikte büyük bir titizlikle çeviren, 1972 yılında yitirdiğimiz bilim ve düşünce adamı Prof. Dr. Seha L. Meray tutanakların çevirisini yaptığı 1969 yılında Lozan kahramanı İsmet İnönü ile tanışır. Kendisinden tutanakların yayımlanacağı kitabına önsöz yazmasını rica eder. Meray ile İnönü arasındaki randevu 14 Mart 1969 günü Pembe Köşk’te gerçekleşir. O gün Meray ile İnönü arasındaki görüşme ilginç bir söyleşi ile başlar.

‘YOLUNDAN ŞAŞMA’

İnönü, Meray’a “Lozan’da neler görüyorsun, önemli saydıkların neler” sorusunu yöneltir. Meray soruyu altı başlıkta toplayarak şöyle yanıtlar: “1. Bağımsızlığımıza, egemenliğimize toz kondurmamak. 2. Hukukun üstünlüğüne saygı. 3. Barışçılık. 4. Demokratik anlayış, dünya kamuoyuna güveniş. 5. Ulusumuza inanç ve güven. 6. Ulusun yakın ve uzak çıkarlarını hiçbir zaman gözden kaçırmayan devlet adamlığı.”

Meray’ın sözlerini dikkatle dinleyen İnönü şöyle konuşur: “Yapıldıktan elli yıl sonra yaşayan anlaşma, antlaşma biliyor musun? Al Birinci Dünya Savaşı’nı bitiren anlaşmalar, hangisi yaşıyor bugün? Lozan için tarih ne der bilemem ama tarihin diyeceğine boynumuz kıldan ince! (...) O zamanki şartları düşünmek gerek, olanı biteni kavramak için. Bir Reşit Paşa vardı, Osmanlı idaresinden kalma. Namuslu, tecrübeli bir adamdı. Beni ziyarete geldi. ‘Ne tavsiye edersiniz, nasıl davranalım’ diye sordum kendisine. Şöyle karşılık verdi: ‘Hiçbir şey tavsiye edemem. Hiçbir tavsiyeye ihtiyacınız yok. Senin söylediklerini ben dahil, hiçbirimiz söyleyemeyiz. Biz Osmanlı nesliyiz. Sen yolundan şaşma!’ Güç verdi bu sözler bana.” (Seha L. Meray, İnsanca Yaşamak, Nil Yayınları, 1974, s.154)

LOZAN KAHRAMANI

İnönü bir ara dış yardım konusuna değinir ve şöyle konuşur: “Dış yardıma çok dikkat etmeli. Dış yardım kendi kazancı için, sömürmek için gelir. Zararsız gelen dış yardıma diyeceğim yok. Bizim tercihimiz hep böyle oldu. İlk yıllarda bunlardan çok az bir şey almıştık, o iyiydi.”

Meray’ın “Konferansta hep Fransızca mı konuştunuz” sorusunu İnönü şöyle yanıtlar: “Evet. Bu konu da heyetimiz için mesele oldu. Benim Fransızcamın yetersiz olduğunu, diplomasi dili olmadığını söylediler. Benim Türkçe konuşmamı, heyette yabancı dili kuvvetli olanların, Fransızcaya ya da İngilizceye çevirmesini istediler. Heyette gerçekten iyi yabancı dil bilenler vardı. Bir süre istedikleri gibi yaptım. Fakat gördüm ki tam çevirmiyorlar söylediğimi, olduğu gibi, söylediğim gibi vermiyorlar. O zaman anladım ki onların diplomasi dili dedikleri, birikmiş Osmanlı ezikliğinin ifadesinden başka bir şey değil! Bundan sonra hep ben konuştum yine o bildiğim Fransızcamla!” (Meray, a.g.e., s.153.)

Lozan kahramanı İsmet İnönü’yü bir kez daha saygı ve özlemle anıyorum.

DAVER DARENDE

EMEKLİ DİPLOMAT



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları