Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hiçbir Mazeret Başarının Yerini Tutamaz - Kemal ANADOL
Ülkemizin içinde bulunduğu ortamı anlatmaya gerek yok. Cumhuriyet ve demokrasi tarihimizin en büyük siyasal, ekonomik ve toplumsal bunalımını yaşıyoruz. Açlık ve sefalet kelimenin tam anlamıyla ete kemiğe bürünmüş durumda. Tek adam yönetimi hukuku paspas gibi çiğniyor, beceriksizliğinin üstünü toplumu kutuplaştırmakta buluyor. İnsanların karamsarlığı ve umutsuzluğu kuşku verici boyutta artıyor.
Cumhuriyet tarihine baktığımızda böylesi bunalım günlerinde halkımız tutunacak dal aramış ve güvenceyi
Cumhuriyet Halk Partisi’nde bulmuştur. Bugün de durum farklı değildir. Tam
tersine bugün, CHP’ye her dönemden
daha fazla gereksinim vardır.
O zaman CHP’li olsun olmasın, Cumhuriyetin temel
ilkelerine bağlı yurttaşlarımızdan, ilkel kapitalizmin çarkları altında ezilen emekçi kitlelere uzanan toplumdaki umutların
korunması için CHP’yi yönetenlerin her zamankinden daha
titiz ve dikkatli olması gerekir. Bu durumda partinin iç işleyişindeki aksaklıkları
dile getirmek partiye zarar değil, yarar getirecektir. Çözüm partiden kopmak
değil, tam tersine güçlendirmek ve toplumla bütünleştirmektir. Bu da “Kol kırılır yen içinde kalır” anlayışını bir yana bırakarak
hata ve yanlışları saptamak ve onlardan ders çıkarmakla olasıdır.
Hukuk fakülteleri birinci sınıflarındaki hukuk başlangıcı derslerinde öğrencilerin belleğine bir ilke kazınır hep. “Yetki ve sorumluluk bir madalyonun iki yüzü gibidir. Yetkili olan sorumlu, sorumlu olan da yetkilidir.” CHP gibi ülkemizin en eski kurumunda bu yetki nasıl kullanılacak, sorumluluğu kim, hangi organ üstlenecektir?
SORUMLULUK İLKESİ
22 Mayıs 2010 günü toplanan CHP 33. kurultayında Sayın Kemal
Kılıçdaroğlu o güne kadar görülmemiş bir oyla partinin genel
başkanı seçilmiştir. Sayın
Kılıçdaroğlu adaylık konuşmasında özetle,
“her kademe için her zaman önseçim” sözü
verdiğinde delegeler ve seyirciler ayağa kalkmış ve dakikalarca
alkışlamışlardı. O kurultayın başkanı olarak olayın bir numaralı tanığıyım.
Sayın Kılıçdaroğlu genel başkanlıkta onuncu yılını doldurdu. Tam tersine, genel
ve yerel seçimlerde adayların
saptanmasında merkez yoklamasının ana kural, önseçimin ise
istisna olduğu görüldü.
Buna
gerekçe olarak da üye
yapısının sağlıklı olmadığı söylendi.
Üyelerin on yıldır neden
sağlıklı bir yapıya dönüştürül(e)mediği ayrı bir yazı konusudur.
Bu durumda ortaya çıkan siyasal ve hukuksal durum şudur: Aday belirlemede
üyelerin yerine merkez yoklamasını tercih etmek yetki kullanmak demektir.
Yetkisini kullanan organ da baştan sorumluluğu üstlenmeyi kabullenmiştir. Bu
durum demokrasilerde “hesap
sorulabilirlik ve hesap verilebilirlik” ilkesi gereğince başarılardan pay
çıkarmak, başarısızlıkları da üstlenmek
sonucunu doğurur.
BAŞARIYI TAKDİR
Son yerel seçimlerde
CHP Genel Merkezi ve özellikle
Genel Başkan, İstanbul,
Ankara, Adana, Antalya ve Mersin gibi büyükşehir belediyelerinde izledikleri
tutarlı politikalarda partiye büyük bir zafer kazandırmışlar ve yıkılmaz
denilen tek adam rejiminde onarılmaz gedik açmışlardır.
Seçmenin
yitirmekte olduğu umudu tazelenmiştir. Bu zaferdeki en büyük pay CHP Genel
Başkanı, merkez ve yerel organlarına aittir. Tüm kamuoyu da durumu böyle değerlendirmiştir.
AKP’NİN KORKULU RÜYASIYDI
Şimdi madalyonun tersine bakıyoruz. Burada verilecek en somut örnek CHP’nin kalesi İzmir’de
alınan ve yitirilen sonuçlardır.
İzmir’deki seçimlerin
anatomisini incelemekte yarar var. CHP’de on yıl önce yönetim değiştiğinde büyükşehir dışındaki 30 ilçe belediyesinin 29’unu CHP’li başkanlar yönetiyordu.
Yerel yönetimlerde İzmir, AKP’nin korkulu
rüyasıydı. 2014 yerel seçimlerinde
CHP 8 belediyeyi kaybederek bu rakam 21’e düştü. Yitirilen 8 belediyenin 4
tanesinin aday belirleme uygulama ve yanlışlarından ileri geldiğini söylemek yanlış olmaz.
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde İzmir’de belediye başkan ve belediye meclisi adayları merkez yoklaması yöntemiyle belirlendi. Büyükşehir belediyesine İzmir seçmeni büyük bir oyçoğunluğuyla CHP adayı Tunç Soyer’i getirdi. Biri İYİ Parti (Tire), 24 CHP olmak üzere Millet İttifakı 25 belediye başkanlığı kazandı. Aliağa (MHP) ile birlikte AKP ve Cumhur İttifakı sadece 5 belediye ile yetinmek zorunda kaldı.
SORUNLAR
CHP genel merkezinin, belediye başkan ve meclis üyesi adaylarını
merkez yoklaması ile saptadı ve kazanılan ilçelerde sorunlar ortaya çıkmaya başladı. Sorunların ana nedeni aday
belirlemedeki isabetsizlikti. Önce Urla Belediye Başkanı FETÖ örgütü üyesi olduğu savıyla yargılandı
ve mahkûm edildi. Ancak
masumiyet karinesi esastır. Yargılama, istinaf ve yargıtay aşamalarındadır.
Fakat ortaya çıkan sonuç iç
karartıcıdır. Şu anda Urla Belediyesi’nin başında tek adam yönetimince atanan bir kayyım bulunmaktadır.
Menemen’de ise
durum daha da kötü olmuştur.
CHP Merkez Yönetim Kurulu
kendi atadığı belediye başkanını pek görülmedik biçimde
doğrudan Yüksek Disiplin Kuruluna sevk etmiş, bunu üzerine başkan CHP’den
istifa etmiştir. Bir süre sonra da gönderildiği mahkemece tutuklanmıştır. Yerine belediye meclisi
tarafından bir başkan seçilecektir ama hatalar zinciri devam
etmektedir.
31 Mart seçimleri
sonunda Menemen Belediye Meclisi üyeleri dağılımı şöyleydi: 16 CHP, 3 İYİ
Parti, 10 AKP, 2 MHP. CHP’den istifa eden 1 üyeden sonra Millet İttifakı 17,
Cumhur İttifakı da 12 üye ile
seçime girmişlerdi. Seçim sonuçları hiç beklenmedik biçimde 15-15 berabere sonuçlanmıştı. Acaba, belediye meclisi önseçimle oluşsaydı, bu kaymalar olur muydu? Örgüt seçtiği üyeyi denetlerdi. İş kuraya kalmıştı.
Çekilen kurada CHP kazanmış ancak AKP kuranın yenilenmesi için yargıya başvurmuştu. Bu ciğerin kediye
emanet edilmesi anlamına geliyordu. Sonunda kura yinelendi ve AKP hukuken ve
ahlaken hak etmediği halde Menemen Belediye Başkanlığı’nı ele geçirdi.
HALK CHP’YE YÖNELDİ
31 Mart 2019 seçimlerinde Urla ve Menemen seçmenleri CHP’ye oy yağdırarak görevlerini yerine getirmişlerdir. Urla’da CHP yüzde 67.49 oranı ile 28.104 oy, Menemen’de, yüzde 53.29 oranı ile 55.136 oy almıştır. Ama CHP yönetimleri seçmene karşı sorumluluğunu yerine getirememiş, zincirleme hatalarla toplam 73.787 çok değerli oyun boşa gitmesine, ziyan olmasına neden olmuştur.
Başarılarını takdir ettiğimiz yetkililerin, şimdi sorumluluk
gereği yanlışlardan ders almasını beklemek de hakkımızdır.
KEMAL ANADOL
ESKİ CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ayşe’yi siz öldürdünüz!
- 'Erdoğan dönemi artık kapandı'
- AKP’li üyeler bütçe oturumunu terk etti
- Ölüm nedeni belli oldu
- İstanbul'da metro yangını
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- 5 çocuğunu kaybeden anne yalanladı
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne soruşturma!
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- Bahçeli profil videosu, el yükseltme, şifre çözme