Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Flaubert, M.Bovary Değildir - Mucize ÖZÜNAL
Bir roman
kahramanı olarak Emma Bovary; avuntusuz, tekdüzeliğin, yavanlığın, boğuculuğun, çıkışsızlığın içinde bir yaşam sürmektedir. Kocası sevgiden, aşktan, zarafetten
yoksun duyarsız bir adamdır. Ortak yaşamları içinde hiçbir şey olmaz.
Boş
umutlar, hayal kırıklıkları içindeki Emma'nın iç hayatı hakkında kocasının hiçbir fikri yoktur. Gündelik hayatları bir hiçtir, ama bu hiçlik sarsıntısaldır. Sıradanlığın
aptalca huzurlu dünyasına çekilmişlerdir. Ortak bir dünyaları yoktur.
Emma'nın da kendine ait bir dünyası yoktur. Olsa
belki kendisi olmaya, yalnızlığın içinde kendini çoğaltmaya cesaret
edebilecektir. İki taraf da somut durumun gerçekliğini kavramaktan uzaktır.
Sahte dünyalarının içindedirler.
Bu sahtelik hayatın olanaklarını görmelerine
engeldir. Emma'nın kafasında kurduğu
ideal hayat fikri de bu dünyanın kısıtlı sınırları içindedir. Onun özlemleri
yerine gelse de bu sıradanlık aşılamayacaktır. Gerçek durumdan 'aptalca' habersizdirler.
Kendilerini kuşatan gerçekliğin yerine, yanılsamaların, alışkanlıkların,
savsözlerle dürtülerin başat olduğu ağdalı görüntüler dünyası içinde, yosunlara
çamurlara kök salmış olarak salınıp durmaktadırlar.
Bunun ayırdında
olmadıklarından, bundan kurtulmak için gerekli içsel özgürlüğün, mücadelenin
onurundan yoksundurlar. Bu halleriyle 'İnsanlığın aptallığının' özneleri
durumundadırlar.
Kaderleri haline gelen ataletin sürekliliği içindeki gizil
gücü, onları mahkum eden bu saydam zarı yırtabilecek şeyi görmekten, hatta
görmeye cesaret etmekten kaçmaktadırlar.
M. Bovary cesaretsizliği, M.Bovarylerden
oluşan toplumsal varlıklarınkine de koşuttur. İnsanın ve toplumların
tarihselliğinde, zıtların çelişik birlikteliği ile ortaya çıkan koşullardaki
fırsatı görüp algılayacak, bu algıyla eyleme geçebilecek güç, sıradanlığın
içinde çalkalanıp duran toplumdadır genelde.Toplumsal yanılsama ancak atalete
tutsak edilmiş bireylerin bilinç sıçramasıyla sarsılabilecektir. Bu süreçte bireyle toplum
iç içedir.
Bütün kamusallığın, kurumların işlevlerini
yitirerek sahteleştiği dönemlerde ortaya çıkan tarihdışılık, çaresizliğin
çaresinde aşılabilir. Toplumun, bireyin özgüveninde umut ilkesi yatar.
M. Bovary
inin dünyası yargı gücü -başta eğitimsizlik olmak üzere bir çok biçimde- esir
edilmiş insanlarla dolu toplumların dünyasıdır.
Flaubert
bir kadının dünyasında bunu gösterir. Sıradanlığın durumudur bu. Ataletin
çaresizliği; eylemin, cesaretin, atılganlığın yokluğundan doğan bu durum,
kadınlığın değil insanlığın durumudur. E. Auerbach deyişi ile 'İnsanın aptallığının durumu!'
Flaubert
bunu dille yazınla yapabilecek yaratıcı yansıtmayı zekice kurguladığı için Emma
Bovary değildir.
YAZAR
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ayşe’yi siz öldürdünüz!
- 'Erdoğan dönemi artık kapandı'
- AKP’li üyeler bütçe oturumunu terk etti
- Ölüm nedeni belli oldu
- İstanbul'da metro yangını
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- 5 çocuğunu kaybeden anne yalanladı
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne soruşturma!
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- Bahçeli profil videosu, el yükseltme, şifre çözme