Olaylar Ve Görüşler

"Eşkiyanın bu gece ne yapacağı belli olmaz" - Av. Erol ERTUĞRUL

06 Kasım 2020 Cuma

Yıl 1966. Adalet Partisi iktidarda, Süleyman Demirel Başbakan, Dr. Faruk Sükan İçişleri Bakanıdır. 6 Mayıs gecesi saat 1.30 sıralarında Faruk Sükan’ın emriyle polisler TBMM’de CHP’nin, İşçi Partisi’nin milletvekilleri ve senatörlerinin odalarına girerek arama yapar. Bu hukuk dışı olay, ertesi gün duyulur.

CHP Genel Başkanı İsmet İnönü tarihe geçen Eşkıyanın bu gece ne yapacağı belli olmazsözünü söyler. İçişleri Bakanı Faruk Sükan’ın gerekçesi, TBMM’de AP ve NATO’ya karşı bildiriler bulunduğudur. Bu olay TBMM’de ve basında tartışılır. Ne Başbakan ne de İçişleri Bakanı istifa eder. Hiçbir şey yokmuş gibi her şey olduğu gibi sürer.

DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK

Aradan elli yıl geçmiştir. Ancak güzel yurdumuzda pek bir şey değişmemiştir. İktidar yine her istediğini hukuksuz olarak yapmakta, karşı görüştekilerin çıkışları hiçbir şeyi değiştirmemektedir. Üstelik o dönemde gerçek bir yasama organı TBMM vardı. Bugün göstermelik bir Meclis var. O dönemde bir parlamenter sistem vardı. Bugün o da yok. O dönemde çağdaş bir anayasa vardı, seçilmişlerden oluşmuş bir hükümet vardı. Bugün o da yok. Bağımsız bir yargı vardı. Bugün tek adam var. O ne derse o oluyor. Yargı da ona bağlı. O ne istiyorsa yargı da ona göre karar veriyor.

CHP milletvekili Enis Berberoğlu, işlemediği bir suçtan ötürü yargılandı, cezaevinde kaldı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi kararı ile cezaevinden çıktı. Yeniden milletvekili seçildi. Bu kez milletvekili seçilmiş olduğu halde hakkındaki yargılama sürdü ve aldığı ceza nedeni ile dokunulmazlığına karşın milletvekilliği düşürüldü. Anayasa mahkemesine başvurdu. Anayasa Mahkemesi MİT TIR’ları davasında gizli kalması gereken bilgileri açıklamak suçundan verilen cezanın seçilme ve siyasi çalışma yapmak hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını ortadan kaldırıldığı gerekçesi ile davanın yeniden görülmesi için dosyayı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Haksız bir yargılama yapıldığını yeniden yargılanması gerektiğini belirtti.

Anayasamıza göre, Anayasa Mahkemesi kararları kesindir ve tüm idari, adli kurumları bağlar. Ortada bir Anayasa Mahkemesi kararı varsa tüm kurumlar bu karara uymak zorundadırlar. Eğer hukuk devleti iseniz hiç tartışmasız bu anayasa kuralına uymak zorundasınız. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu açık anayasa hükmüne uyması beklenirken 14. Ağır Ceza Mahkemesi bu kurala uymadı ve Ben Anayasa Mahkemesi kararını tanımıyorum” dedi. Bir hukuk devletinde böyle bir şey olabilir mi, olamaz.

YARGI TEK ADAM BUYRUĞUNA GİRMİŞSE...

Ama yargı tek adamın buyruğuna girmişse ne yasa tanınır ve ne de hukuk tanınır. Bay Erdoğan geçmişte beğenmediği bir AYM kararı için “Verdiğin karara uymuyorum, saygı da duymuyorum” demişti. Sözcü gazetesi yazarları İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından FETÖ’ye üye olmamakla birlikte ona yardım ve yataklıktan” çeşitli cezalara çarptırılmışlardı. Bu karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gitmişti.

Sözcü gazetesi yönetici ve yazarlarının FETÖ ile bir bağı olmadığını ve tersine FETÖ’ye karşı olduklarını sağır sultan bile bilir. Ancak bu yönetici ve yazarlar gerçeklerden yana doğruları yazan ve böyle olunca da AKP yönetimine karşı olan yönetici ve yazarlardı. Korkutulmaları ve baskı altına alınmaları gerekiyordu. Bunun için yargı kullanılacaktı. Sözcü gazetesi yönetici ve yazarlarına haksız ve hukuk dışı olarak verilen cezaların ortadan kaldırılmaları beklenirken İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesi bu hukuksuz ve kanıtsız kararları onadı.

BU BÖYLE SÜRMEZ

Berberoğlu kararını veren 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı daha önce 37. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak Sözcü gazetesi yazarlarına, ÇHD’li avukatlara ve Canan Kaftancıoğlu’na da ceza vermişti. Artık güzel yurdumuzda hukuk devletinin, bağımsız yargının kırıntısının olmadığı ortaya çıktı. Bağımsız yargı herkesin güvendiği ve gerektiğinde sığınacağı bir yerdir. Adaletin olmadığı yer, vatan değildir. Ancak belli ki yurdumuzda yargı tek adama bağlıdır ve hukuk güvenliği yoktur. İsmet İnöne demişti Bu gece eşkıyanın ne yapacağı belli olmaz.” Hukuk yoktur, bağımsız yargı yoktur. AKP’den yana değilseniz her zaman her şey olabilir. Ama bu düzen böyle gitmez. Gün gelir hesap döner.



AV. EROL ERTUĞRUL



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları