Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Dünyaya İlham Olan ‘Özgün’ Model - Hadi Olcay TAŞLI
“Dünyadaki en iyi
eğitim sistemi hangi ülkeye ait” diye sorsam, biraz eğitim işlerine kafa yormuş
biri iseniz veya öğretmenseniz muhtemeldir ki Finlandiya cevabını vereceksiniz.
Yine eğitim ile ilgiliyseniz muhakkak duymuşsunuzdur ki “Singapur matematiği”
vardır, ideal bir matematik öğretme yöntemidir. Bunlar ilk aklımıza gelenlerdir
çünkü bunları hem medya aracılığıyla bize bolca anlattılar hem de
öğretmenlerimize çeşitli kurslarla öğretildi.
Halbuki bir eğitim
sistemini mükemmel yapan özgünlüğüdür. Tabii ki dünyada uygulanan diğer eğitim
sistemleri ile ortak noktaları olmalıdır; ama kendi ülkesinin coğrafi,
ekonomik, sosyal olanakları doğrultusunda bu eğitim sistemi, diğerlerinden ayrılacak
bir modele dönüşmelidir.
İlginçtir, biz özgün
bir eğitim sistemi oluşturmayı henüz 1940’larda başarmış bir toplumuz. Hem de
bu sistemi dünya ülkelerine ihraç da etmişizdir. Ne dersiniz bu eğitim
sistemini hatırlayalım mı?
Takvimler 17 Nisan
1940’ı gösterdiğinde 3803 sayılı Köy Enstitüleri Kanunu TBMM’de kabul
edilmiştir. İsmail Hakkı Tonguç’un fikirsel öncülüğünü yapmış olduğu bu
kurumlar bizimdir, Anadolu’nundur. Muhakkak dönemin pedagojik gelişmelerinden
etkilenmiştir; ama bunu geri kalmış bir ülkenin şartlarına uygun bir şekilde
sentezleyen Tonguç ve Türk eğitimcileridir. Kısaca özgün yönlerini anlatayım,
ardından asıl konumuz olan bu sistemi nerelere ihraç etmişiz ona döneyim.
Enstitüler denilince ilk akla “iş eğitimi”
gelir, “iş eğitimi”nin kuramcıları Pestalozzi, Georg M. Kerschensteiner ve J. Dewey’dir.
Belki bu yöntemin Batılı pedagogların bir ürünü olduğu düşüncesi ile enstitülerin
özgünlüğü tartışılmıştır; yalnız Tonguç bu modeli Batılı pedagoglardan büyük
fark ile uygulamıştır. Batılı pedagoglara göre üretim ile eğitim bir araya
geldiğinde birbirlerine zarar veriyordur.
Tonguç ise üretim ile eğitimi
kaynaştırmış ve işi sadece bireyi geliştiren bir olgudan öte bir ülkenin
kaderini inşa etmenin aracına dönüştürmüştür. Ayrıca enstitüler ile oldukça
farklı ve yeni bir örgütlenme modeli inşa edilmiştir: Eğitmenli ve öğretmenli
köy okulları, denetleme işlevini gören gezici başöğretmenler ve ilköğretim
müfettişleri, köy enstitüsü ve bünyesindeki staj okulları, yüksek köy enstitüsü
ve genelde göz ardı edilen köy bölge okulları...
BENZETİLENLERDEN FARKLI
Enstitüler verdiği
demokratik eğitim anlayışı ile yetiştirdiği, düşünebilen, eleştirebilen ve sorgulayan
bireyler ile fark yaratan kurumlardır. Böylece kurumun özgün yapısını özetledik.
Enstitülerin özgünlüğünü gösteren bir yanı daha var. O da bu eğitim sisteminin
ihraç edilmiş olmasıdır. İsterseniz şimdi bu noktayı konuşalım. İhraç edilen
ülkelerden biri Hindistan’dır.
Belki burada Hindistan’ın bu kurumlardan haberdar olma
ve Tonguç’a ulaşma çabasının ilginç hikâyesini anlatmak doğru olacaktır.
Hindistan o dönem geri kalmış bir ülke olarak eğitim sistemine model arayışı
içerisindedir. Bu konuya çözüm bulabilmek için UNESCO’dan yardım istemiştir. UNESCO,
Hindistan’a Köy Enstitülerini incelemesini önermiştir.
Yetkili kişi Ankara’ya
gelip hem Hasanoğlan’ı incelemiş hem de Tonguç’a ulaşmanın yollarını aramıştır.
Ulaşmanın yollarını aramıştır çünkü Demokrat Parti dönemidir, Türk yetkilileri,
Tonguç’u “tanımadıklarını söylemiştirler”. Elçilik en sonunda Tonguç’un
iletişim bilgilerine rehberden ulaşmıştır. Görüşmeyi Hindistan Planlama Nazırı
unvanına sahip biri gerçekleştirmiştir ve ardından elçilik binasında yüz yüze
görüşülmüştür, enstitüler ile ilgili geniş bilgi alınmıştır.
Yine iki yıl arayla Arifiye Köy Enstitüsü’nü ziyaret
eden İngiliz Profesör Hamley, bu kurumlardan oldukça etkilenecektir ve bu
kurumun müdürü Süleyman Edip Balkır’ın profesörün ziyareti ile ilgili Tonguç’u
bilgilendirdiği yazıdan anlıyoruz ki profesör bu kurumları dönemin Irak hükümetine
tavsiye etmiştir.
Enstitülerin bu başarısı sadece iki ülke ile sınırlı
değil tabii ki “Yakın geçmişte, BM’ye üye birçok ülkede, ülkemizdeki köy
enstitülerinde uygulanan programların aynısı veya bir benzeri uygulanmıştır. Bu
sistem, özellikle Pakistan, Endonezya, Meksika, Brezilya, Sudan ve Mısır gibi
gelişmekte olan birçok ülkenin eğitim ve öğretim sistemlerine önemli ölçüde
katkıda bulunmuştur.
ÇÖZÜM UZAKTA DEĞİL
Bu ülkelerin, eğitim ve öğretim sistemlerinde enstitüler
deneyimine benzer denemeler yaptıkları ve Türkiye’deki köy enstitüleri
denemesinden son derece esinlendikleri bilinmektedir...
1940’lardaki
Türkiye’yle büyük benzerlikleri olan Küba, Şili, Nikaragua, Kolombiya gibi
Latin Amerika ülkeleri ulusal kurtuluş savaşlarından sonra, enstitüler
deneyimine benzer denemeler uygulamıştır.”[1]
Özetle şunu söylemek istiyorum, Singapur’muş,
Finlandiya’ymış bir kenara bırakıp tarihimizden feyzalarak Anadolu’nun
gerçekleri ile yoğrulacak yeni bir sistem inşa edebiliriz, etmeliyiz. Bu işi
başaracak kudret ve birikim tarihimizde saklıdır. Köy Enstitülerinin 81.
yıldönümü kutlu olsun.
HADİ OLCAY TAŞLI
EMEKLİ ÖĞRETMEN
[1] Aramızdan Ayrılışının 50. Yıldönümünde İsmail Hakkı Tonguç Sempozyum
Bildirileri, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Yayınları, Prof. Dr. Ali
Arayıcı’nın makalesinden, 1. Basım, İzmir, s.272.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Özel okulların ücretleri uçtu
- Merakla beklenen enflasyon rakamları açıklandı!
- Milyonlarca emeklinin gözü 3 Ocak'ta!
- Yapay zeka sağlıkta çığır açıyor
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
En Çok Okunan Haberler
- Zahide Yetiş canlı yayında cinsel ilişki videosu izletti
- Suriye'den Türkiye'ye görülmemiş gümrük vergisi!
- 'Madem hedefiniz benim...'
- Peynirde ‘mantar ilacı’ tespit edildi!
- Evde boğazları kesilmiş halde bulundular!
- Teğmenler için karara 1 gün kala yeni gelişme
- Özlem Gürses'ten 'Bahçeli' itirafı
- Galatasaray'da bir dönem sona eriyor!
- Kürsüde Kürşad Yılmaz'a sert yanıt!
- Kasım Gülpınar ve Kürşad Zorlu ne yapacak?