Olaylar Ve Görüşler

Dijital kleptokrasi: Veri bilimi - Prof. Dr. Cem Sefa SÜTCÜ

17 Kasım 2022 Perşembe

Yöneticilerin politikalarını halka benimsetmek ve yönetimlerinin devamlılığını sağlamak üzere iletişim araçlarından faydalanmaları yeni bir şey değildir. Örneğin Harold Innis’e göre antik Mısır’da iki özgün iletişim aracından söz edilebilir: Taş ve papirüs. Taş (piramitler) mutlak hükümdarların siyasal gücünün sembolüyken papirüs din adamları sınıfı ile ilişkiliydi. Onlara demokrasiyi artırmak için bir araç sağlamıştı. 

Politik iletişim çalışmalarının çoğaldığı 1930’ların sonunda Karl Lazarsfeld şöyle demektedir: “İnsanlar, içeriği yatkınlıklarına uygun olan iletişimlere maruz kalma eğilimindedir. İletişime maruz kalma, insanları, ancak esas olarak onların gizli tutumlarıyla uyumlu bir karara ‘zorlar’.”

ABD’li bilimadamı Daniel Lerner’ın, 1950’lerde Türkiye ve bazı Ortadoğu ülkelerindeki modernleşme sürecini inceleyen “The Passing of Traditional Society: Modernizing the Middle East” (1964) eserinde yapılan stereotipleştirme, günümüzde yapılan tüketici segmentasyonuna benzemektedir.

Algoritmaların çalışabilmesi için uzun yıllar boyunca toplanan büyük miktarda veriye ihtiyaç duyulur. İnsanların eğilimleri, ilişkileri, tercih ve davranışlarına ait yapılandırılmış ve yapılandırılmamış veriye büyük veri denir. 

Büyük verinin analiz edilmesiyle kitleleri politik anlamda yönlendirmek mümkündür. Günümüzün dijital ekonomisinde kullanıcıyı kategorize etme, metalaştırma süreçlerinin ve veri odaklı çıkarımların iş modeli haline geldiğini görüyoruz. 

Kleptokrasi, kişisel servetleri ve siyasi güçlerini genişletmek için kendi insanlarını ve doğal kaynaklarını sömüren yozlaşmış liderlere (kleptokratlar) sahip bir hükümet biçimini ifade eder. Dijital kleptokrasi ise büyük teknoloji şirketlerinin, kâr amacıyla sıradan insanların verileri üzerinde analizler yaparak elde ettiği (aslında çaldığı; çünkü çoğu durumda insanlar verilerinin toplandığından ve kullanıldığından habersizdir) verilerle onların nasıl düşüneceklerini, neyi tercih edeceklerini algı oluşturarak yönlendirmesi olarak tanımlanmaktadır.

TEMEL ANALİZLER

Büyük verinin, binlerce yıllık devlet ve ulus kavramları için bir tehdit unsuru haline gelebileceğini devletler ve hükümetler pandemi sürecinde fark etmiştir. Verinin gücünü elinde bulunduranların iktidara sahip olma olasılıkları daha yüksektir. Bu nedenle, hukuki düzenlemelerle kontrol altına alınması gerekir. Fakat, tüm dünyada büyük veri/algoritmalar ile ilgili hukuki altyapı konusunda geç kalınmıştır.

Bütün bu problemlere neden olan algoritmalar veri bilimi ile geliştirilir. Veri biliminde yapılan temel analizler şunlardır:

Birincisi, kümeleme, birbiri ile benzer özellikler gösteren nesnelerin aynı gruplarda toplanması işlemidir. İkincisi, anomali algılama, bir veri kümesindeki tipik verilere uymayan örneklerin aranması ve tanımlanmasıdır. Üçüncüsü, ilişkilendirme kuralları madenciliği, veri kümelerinde gizli olan örüntüleri ortaya çıkarmak için kullanılır. Dördüncüsü, tahmin modeli örneğin, geçmiş alışveriş sıklığına ve satın aldığı ürün ve hizmetlere bakarak gelecekte kişinin neleri satın alabileceğini belirlemektir.

İşte burada sosyal medya platformlarında kullanıcıların bilinçli olması önem kazanır. Kullanıcılarının verilerine sahip çıkması ve kişisel verilerin yasaklayıcı olmayan düzenleyici kanunlarla korunması gerekir. Çünkü “Veri hakları insan haklarıdır”.

PROF. DR. CEM SEFA SÜTCÜ

MARMARA ÜNİVERSİTESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları