Olaylar Ve Görüşler

Cumhuriyetimizin birinci yüzyılı - Raziye KARABEY

28 Ocak 2023 Cumartesi

Cumhuriyetin ikinci yüzyılına giren Türkiye’de, örneğin Fransız Devrimi ve ABD bağımsızlık kutlamalarıyla kıyaslandığında, ölüm sessizliği hâkim. Her iki devlet de kutlama komitesi ve kurumu kurmuş, Fransa 3, ABD 10 yıl öncesinden kutlama planlarını başlatmış ve ABD 66 bin etkinlik gerçekleştirmiştir. Oysa mazlum ve gelişmiş tüm ülkelerin hâlâ gıptayla karışık hayranlık duyduğu bağımsızlık mücadelemiz ve devrimlerimiz de ihtişamlı bir kutlamayı hak ediyor. 

Doğru, sanatçı ve aydınlarımızla, İstiklal Savaşı’nı ve Cumhuriyetimizi toplum hafızasına nakşetme, gelecek nesillere aktarma sorumluluğumuzu yerine getirmede yetersiz kaldık. Sanatın toplumun entelektüel kapasitesini, birlik duygusunu ve geçmiş ve gelecekle bağlarını pekiştirmedeki gücü düşünüldüğünde, bağımsızlık ve çağdaşlaşma mücadelemizi, önderini ve köklü reformlarını yansıtan sanat eserlerimiz sayıca az ve yaygınlıktan uzaktır. Dahası, uzun yıllar boyunca palazlanan karşıdevrimle kuruluş hedeflerinden saptık. 

Şimdi, Cumhuriyetin düşünce ve ifade özgürlüğü ideallerini ruhumuza işlemesinin yüzüncü yılında, Cumhuriyeti koruma azmimizi ve ona güvenimizi güçlendirmeliyiz.

SANATÇILAR

Mondros Antlaşması’nı silip atan Amasya Genelgesi, padişahın tutuklama emrine rağmen Erzurum halkının topladığı 100 lira ile çıkılan keçi izi yollarda, peynir, ekmek ve zeytine çobanların verdiği soğanı da katık eden kahramanların yolculuğu, egemenliği salt halka veren Erzurum Kongresi ve nihayet 1923’te Cumhuriyet ile sonuçlanan bu eşsiz mücadele bir Egmont Uvertürü’nden, bir Nabucco’dan daha fazla zorbalığa başkaldırıdır ve Manas Destanı, Oğuz Kaan Destanı gibi kalıcı kılınmayı hak eder.

Atatürk’ün “Gözüm Sakarya’da, Dumlupınar’da, kulağım ise İnebolu’da” sözleri, tüm erkeklerini savaşta şehit veren Ersizler köyü, Ege dağlarındaki efe ateşleri nice kahramanlıklar barındırır. Sakarya Muharebesi’ni, Büyük Taarruz’u seslendiren eserler en az Leningrad Senfonisi kadar tanınmayı hak eder. Eserlerinizde yansıtarak bu mücadelemizi unutmamıza, unutturmalarına izin vermeyin çünkü unutturmak öldürmektir.

NİTELİKLİ İNSAN

Samsun’dan başlayarak Anadolu’ya dağılan Cumhuriyet’in Ayak İzleri projeleri, Bağımsızlık Treni turları, İstanbul-Samsun vapur konvoyları başlatalım. İnebolu-Ankara arasındaki İstiklal Yolu hepimiz için daimi bir kahramanlık ve onur yolu olsun. Bu güzergâhta ve her üç cephede, Sarıkamış’ta, Kars’ta, Urfa’da, Antep’te, Maraş’ta ve Gediz’deki muharebelerden Büyük Taarruz’a uzanan bölgelerde bağımsızlık müzelerine ne çok ihtiyacımız var.

Belediyeler, bölgesinde kalıcı eserler ve sanata ve eğitime daimi katkılar sağlamak amacıyla, yerel okullar ve üniversitelerle işbirliği içinde, panel ve kongrelerde ilk yüzyılın değerlendirmeleri, arşiv ve tarih araştırmaları ve kayıt altına alma, cephelerde ses ve ışık gösterileri, yüzüncü yıl plaketi yerleştirmeleri, koleksiyonlar, sanat eserleri yarışmaları, hatıra ormanları yapabilir.

Özgür düşünme olanakları kısıtlanmış eğitim ve hayal gücü köreltilmiş sanat ortamının şekillendirdiği işgücünün, 21. yüzyılın gerektirdiği beşeri sermaye niteliklerini karşılamayacağının farkında olan şirketlerin öncelikleri ise Cumhuriyetin geleceğini güven altına alacak yapılanmalar oluşturmak, bilimsel projelere ve sanat okullarına el vermek olabilir.

RAZİYE KARABEY



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları