Olaylar Ve Görüşler

Cumhuriyete dönüş - Prof. Dr. Necdet ADABAĞ

25 Ocak 2023 Çarşamba

Daha ilkokul sıralarında bize öğretmişlerdi: Tek kişinin yönetimine monarşi; birden fazla kişinin yönetimine oligarşi; halkın yönetimine cumhuriyet denir, diye. Biz o zamanlar gerçek anlamda cumhuriyeti yaşadığımız için ötekilerini boşlamıştık. Çünkü biz kendi kendimizi yönetiyorduk. Biz halktık. Hangi yıllardan söz ettiğimi sizler anlıyorsunuzdur. Zaman geçtikçe ötekileri de gördük. Yirmi yıldan bu yana yaşadığımız, cumhuriyet takma adıyla, tek sözcükle monarşidir. Bunda ne ülkemin insanlarının ne de yabancıların kuşkusu var artık. Tam soluklanacağız derken bu kez de bir oligarşi sarmalına sarılmak üzereyiz. Nedir bu tek seslilik! İçimizde tek sesliliğe bir hayranlık oluşmuştur sanki tarih boyu. Ben onu görüyorum. Onlar bizi yönetirken biz kendi işimize bakıyoruz; ekmek kavgasına dalmış gitmişiz yaşam boyu; kendi kendimizi yönetmek kendi işimiz değilmiş gibi. Keyif alıyoruz sanki yönetilmiş olmaktan!

ÇOK SESLİLİK

Yalnız siyasal yaşamda değil, sanatta da öyle, müzikte ve dilde. Nasıl mı? Sanatta salt mimarlığı bildik. Resmi ve yontuyu unuttuk. Biz unutmadık, Osmanlı yasakladığı için halk hiç bilemedi. Yasaklanmasaydı, bugünkü resim ve yontu sanatımıza baktığımda, geçmişte kim bilir ne ünlü sanatçılarımız yetişirdi. Belki bir Michelangelo, Leonardo olamayabilirlerdi ama... Müzikte de öyle, tek seslilik. Çok seslilik yok. Şimdilerde kimi türkülerimizi çok sesliliğe uyarlamalar var. Sevindirici gerçekten. 

Osmanlı dilimizi de unutturdu bize. Kendine özgü bir dil yarattı, halkımızın dilini kullanmaz oldu. Bu da bir tek seslilik değil miydi? Cumhuriyetle birlikte kendi dilimize kavuştuk. Yabancılar da Latinceyi bir tarafa bırakıp, halkın dilini, ana dillerini yeğlediler. Nasıl mı? Dante (1265-1321) İlahi Komedya’yı Latince değil, İtalyanca yazdı. Halk dilinin yazınsal bir kimlik kazanması için yetkinleştirilmesi gerektiğine inanıyordu. Ardından gelen yazarlar, Ariosto, Manzoni gibi, Dante’ye öykündüler. Gözde yapıtlarını İtalyanca yazdılar. Latincenin yanında İtalyanca da olsun istediler. İşte sana bir çok seslilik daha. Ne diyor ünlü dilbilimci De Mauro? “Bugün konuştuğumuz İtalyanca yüzde 95 oranında İlahi Komedya’nın dilidir.” 

Çağdaş, uluslararası, dahası demokrat olmak istiyorsak çok seslilik kaçınılmazdır. Tek seslilikte ısrar etmenin hiçbir alanda anlamı ve açıklaması söz konusu olamaz. Bırakın monarşiyi, oligarşiyi ve dönün cumhuriyete ve cumhuriyetçi değerlere.

PROF. DR. NECDET ADABAĞ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları