Olaylar Ve Görüşler

Covid-19 Pandemisi “Mücbir Sebep” Olabilir Mi? - Op. Dr. Fikret ŞAHİN

04 Mart 2021 Perşembe

Eski Balıkesir Tabip Odası Başkanı Kamu-özel işbirliği (KÖİ) modeliyle yapılan ve özel şirketler tarafından işletilen şehir hastanelerinin, Sağlık Bakanlığı bütçesinden aldığı oran, her geçen yıl katlanarak artıyor. Şehir  hastanelerinin kira ve hizmet ödemeleri için ayrılan miktar, 2020 yılında Sağlık Bakanlığı bütçesinin yüzde 17.7si iken 2021 yılında bu oran yüzde 21.1e yükseldi. KÖİ modeliyle işletilecek şehir hastanelerinin tamamı hizmete girdiğinde Sağlık Bakanlığı bütçesinin en az yüzde 30u, şehir hastanelerine ayrılmak zorunda kalınacak.

YANIT BEKLEYEN SORU

Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı mali tablolara göre şehir hastaneleri için kira ve hizmet ödemelerinin başladığı 2017 Ekim ayından 2020 Aralık ayına kadar geçen 3 yıllık periyotta toplam 16 milyar 337 milyon TL ödeme yapıldı.

3 yılda harcanan bu parayla klasik ihale yöntemiyle devlet hastanesi yapılmış olsaydı elimizde 17 bin 506 yatak kapasiteli 13 şehir hastanesi yerine 27 bin 228 yatak kapasiteli en az 55 devlet hastanesi olacaktı. Bakanlığın resmi rakamlarıyla şehir hastanelerinin maliyetini kısaca şöyle özetlemek mümkün: Bir şehir hastanesi için 1 yılda ödenen kira ve hizmet bedeliyle aynı hastaneyi yapabiliyorsunuz.”

O zaman AKP iktidarına sormamız gereken soru şu: 1 yılda ödediğimiz parayla aynı şehir hastanesini yapabiliyorsak neden 25 yıl süreyle ödeme yapıyoruz?”  Bu bağlamda şunu tekrar belirtmek gerekiyor ki CHP, şehir hastaneleri dahil hiçbir hastaneye karşı değildir, karşı olduğumuz nokta, şehir hastaneleri üzerinden yapılan yolsuzluk ve soygundur. Üstelik klasik ihale yöntemiyle devlet hastanesi yapmış olsaydık elimizde daha fazla hastane ve yoğun bakım yatağı olacaktı ve Covid-19 salgınıyla daha etkili mücadele edebilecektik. CHP olarak şehir hastaneleri üzerinden oluşturulan kamu zararını gidermek amacıyla 2 adet kanun teklifi verdik.

Maalesef her iki kanun teklifimiz TBMMde bekletilmekte ve AKP tarafından görmezden gelinmekte, dolayısıyla şehir hastaneleri üzerinden gerçekleşen kamu zararı da katlanarak devam etmektedir.

TÜRK MAHKEMELERİ YETKİSİZ

Şehir hastaneleri sözleşmeleri 21.2.2013 tarihinde kabul edilen 6428 sayılı “Sağlık Bakanlığı’nca Kamu Özel İşbirliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması Hakkında Kanun” çerçevesinde yapıldı, fakat taraflar arasında itilaf durumunda 27.3.2015 tarihinde kabul edilen 6639 sayılı kanunla Türk mahkemeleri yetkisiz kılındı ve Londra mahkemeleri yetkilendirildi.

Sağlık Bakanlığı’nın ticari sır” gerekçesiyle TBMMdeki milletvekillerine dahi açıklamaktan kaçındığı şehir hastanelerinin sözleşmelerinde, bu derece büyük maliyeti olan ve 25 yıl süreyle döviz bazında ödeme yapılacak hastaneler sistemi için yaptığı sözleşmelerde mücbir sebep maddesinin olmaması düşünülemez.

MÜCBİR SEBEP NEDİR?

Mücbir sebep; öngörülemeyen, tarafların kontrolü dışında meydana gelen, ifa güçlüğü oluşturan ve bu sebeple de taraflara sözleşmeyi feshetme, kısmen veya tamamen ifadan kaçınma, askıya alma veya ifa için ek süre talebi öne sürme gibi çeşitli haklar tanıyan sebep olarak tanımlanmaktadır.

Mücbir sebebin tanımı ve şartlarına Türk hukuk mevzuatında yer verilmemiş olmasına rağmen mücbir sebep kavramı, Türk Borçlar Kanununun (TBK) 138. maddesi uyarınca aşırı ifa güçlüğü” kavramına karşılık gelmektedir.

GELECEĞİ KORUMAK İÇİN

Covid-19 hastalığının belirli sözleşmelerde sürekli ifa imkânsızlığına yol açtığı kabul edildiği takdirde TBKnin 136. ve 137. maddeleri uyarınca borçlunun/yükümlünün sorumlu tutulamayacağı ve borcun ifasının tamamen veya kısmen imkânsızlaşması hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Söz konusu hükümler doğrultusunda imkânsızlaşan borç (veya kısmi imkânsızlık çerçevesinde borcun bir kısmı) sona erecektir.

Covid-19 pandemisini yaşadığımız bu dönemde, şehir hastanelerinin yukarıda bahsi geçen hukuki çerçeve içerisinde mücbir sebep” veya aşırı ifa güçlüğü” kavramları çerçevesinde sözleşmelerinin yeniden değerlendirilmesi ve bu bağlamda kamulaştırılma ihtimalinin değerlendirilmesi gerekmektedir.

Şehir hastaneleri üzerinden yaratılan kamu zararını gidermek, gelecek nesillerin sağlık hakkını korumak ve onlara borç bırakmamak adına Covid-19 pandemisinin mücbir sebep olarak kabul edilmesi ve şehir hastanelerinin sözleşmelerinin revizyonu için hukuksal girişimleri başlatmak, Sağlık Bakanlığı’nın tarihsel sorumluluğudur.

OP. DR. FİKRET ŞAHİN

CHP BALIKESİR MİLLETVEKİLİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları