Seçim düzlemine girdiğimiz günlerde CHP genel başkanının partinin yetkili organlarında tartışmaya açılmadan, sadece birkaç danışmanıyla görüşerek TBMM Başkanlığı’na sunduğu, türbanın yasallaştırılması yasa önerisi, parti dışında pek fark edilmese de parti içinde büyük tartışmalara yol açtı. Atatürk tarafından kurulan, tüzüğünde devrimciliği, laikliği bayrak yapmış CHP’nin genel başkan tarafından nereye götürülmek istendiği üyelerce açıkça tartışılıyor. CHP genel başkanının bir süredir CHP’nin devrimciliğine ve ısrarla savunmak zorunda olduğu laik duruşuna gölge düşüren davranışları, CHP üyelerinin partisini sorgulamaya başlamasına yol açtı.

PARTİNİN DEVRİMCİ YOLU

Osmanlı, Fransız Devrimi ile başlayan aydınlanma sürecine ayak uyduramadığı, kendini yenilemediği, sanayileşmeye, kültürel değişime kendini hazırlayamadığı, insan hakları kavramını özümseyemediği için gerilemeye başladı ve var olmayı emperyalistlerin ekonomik ve siyasal gücüne teslim olmakta buldu. 

Sömürüye dayanan emperyalizm Türk vatanını bir yangın yerine çevirdi ve işgal etti. Mustafa Kemal Atatürk dünya siyaset tarihinde görülmemiş bir direniş ile emperyalizmi yenmiş ve Osmanlı’nın küllerinden genç Türkiye Cumhuriyeti’ni yaratmıştır. Atatürk genç Cumhuriyeti her alanda devrimlerle taçlandırmış ve yarattığı aydınlığın ışığında Türkiye’yi devletler liginde saygın bir ülke yapmış ve laikliğin korunmasına büyük özen göstermiştir. İnsanları dinin değil bilimin ışığında yaşatmak için tekkeleri, zaviyeleri kapatmış, tarikatların etkisini yok etmeye çalışmış Atatürk’ün kurduğu CHP’ye bugünün yöneticileri ne kadar yakışıyor konusu mutlaka tartışılmalıdır.

ISKALANAN HEDEF KİTLE

CHP genel başkanının söylemleri ve eylemleri CHP tabanında kuşku ile karşılanmaktadır. “Laiklikle bir sorunumuz yoktur, laiklik tehlikede değildir” söylemi onundur. Özellikle altılı masa kurulduktan ve CHP genel başkanı 2023’te cumhurbaşkanı seçilmek isteğini belli ettikten sonra bu masanın tutucu parti başkanlarına kendini beğendirmek ve bugüne kadar CHP’ye oy vermemiş tutucu kesimlerle barışmak için bir helalleşme süreci başlatmış, Atatürk’e “deccal” diyen tarikatları ziyarete ve Atatürk’ü söylemlerinde yok sayan Diyanet’e hizmet edecek olan Diyanet Akademisi’nin kurulmasına oy verdirmiş bir CHP genel başkanının davranış ve söylemleri CHP’nin geçmişi ile ne kadar örtüşmektedir? 

Parti tabanı bu davranışları asla kabullenememiş ve CHP genel başkanı parti içinde yüksek sesle eleştirilir hale gelmiştir.

13. cumhurbaşkanı olmak ve partisinin yüzde 24-25 aralığına sıkışmış oylarını artırmak istiyorsa işçi sınıfının gücüne odaklanmalıdır. Sayıca ve güç olarak tarikatlardan daha güçlü olan bu kesimi bugüne kadar ıskalamıştır. Kendisini ve altılı masayı bu sınıfın gücüne doğru yönlendirmeli ve bu sınıfın çıkarlarını korumak ve geliştirmek için somut öneriler getirmelidir. Bu yolda atacağı adımlarla partili üyelerin desteğini de kazanır. Aksi takdirde genel başkan tarafından partisine yabancılaştırılan partili üyelerin sandığa gitmemek, eğer giderse boş oy atmak tehlikesi olasılığı asla göz ardı edilmemelidir.

DR. ENGİN ÜNSAL

15. DÖNEM CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ