Olaylar Ve Görüşler

Cahit Kayra da Gitti… - Ferruh TUNÇ

01 Şubat 2021 Pazartesi

Cemal Süreya; “Üstad, 70 yaşında kitaplarını ciltletiyor!.” der, Cahit Kayra’dan söz ettiği günlüklerinin birinde... Demek, o kitaplar ciltleneli 35 yıl geçmiş! Az mı? Kayra gibi biri için az aslında…

Kayra, yaşlanması olmayan biriydi... Ta ki yakınlarda, düşerek kalça kemiğini kırıp yatağa mahkûm oluncaya kadar...

Ama bu halde bile -ara sıra o kötü ihtimal aklımıza gelse de- onun bilge, özgün, zengin varlığına olan alışkanlığımız bizi bu ihtimalin uzağında tutuyordu. Gelen habere, her ölüm haberinden daha da hazırlıksız yakalamamız bundandır. Acı haberle birlikte, bizi yoklayan mırıltılar, görüntüler ve sözler, kaybın somutluğu karşısında muğlak, buğulu ve  çaresizler şimdi.

‘ÖZERK ŞAHSİYET’

Muhataralı” bir ilk gençlik deneyiminden kendimi bir yanıyla yenik hissederek yolum, ilk işim olan Maliye Müfettiş Muavinliği’ne düştüğünde, yitirilmiş muharebelerden sonra bir süreliğine geri çekilen bir şovalyenin duygularını hızla ardımda bırakıp, yaşamımın ötesine geçebildiysem bana bu yönde esin verenlerin en önde gelenlerinden biriydi: O da mensuplarına iş sahibi olmayı aşan bir deneyim sunan, onlara, varlığın anlamı ile yurttaşlığın sorumluluğunu, işi ve yaşamıyla bağdaştırma misyonunu yükleyen Maliye Müfettiş Muavinliği ile çalışma yaşamına atılmıştı. Kamusal genişliği ve bireysel özgünlüğü ile bu tuhaf ocağın” nasılsa alameti farikası olabilen bir avuç “özerk” “şahsiyet”ten biriydi.

Yaşamı, tam anlamıyla lekesiz ve saygındı Cahit Kayra’nın. Bilgi, duyarlık, sorumluluk ve tevazu bütüncül ve daha karmaşık bir terkipten oluşan erdeminin hemen fark edilebilen özelliklerindendi.. Edebiyattan kent yaşamına, tarihten iktisat ve maliyeye uzanan alanlarda çok çeşitli ve değerli eserler yazmıştı.

Odaklandığı alanı uzmanlık kertesinde kavrayan, yorumlayan ve önerisini açıklıkla aktaran emsalsiz bir “generlist”ti. Bu  yönü ile bir yandan ilk kuşak Cumhuriyet bürokrasisinin ve ondan ayrı düşünemeyeceğimiz ve oryantasyonunu borçlu olduğunu söylediğimiz Maliye Teftiş Kurulu’nun genlerini taşıyordu.

Yüzyılı aşan ömründe onlarca verimli sayılabilecek insanınkini aşan bir iz bıraktığı göz öne alındığında, onun kıskanılmayacak fakat gıpta edilecek bir hayat yaşadığı kolaylıkla görülecektir. Bildiklerini kavga etmeden anlatmıştır. Muhataplarıyla uygarca tartışmıştır. Teoriye ve tercümeye boğulmamış, dünyadan ve çağından haberdar aydınlığıyla, ülkenin somut tarihinde ve kişisel hayat serüveninde elinden geldiğince sorumluluk alan Cahit Kayra, hiç kuşkusuz “ülkemiz”, biz” gibi nitelemeleri kullanırken müteşekkir kalacağımız insanlardandır. Bu yönü ile Cumhuriyeti anlamak ve anlatmak isteyen tarihçi, sosyolog ve edebiyatçıların mutlaka incelemesi gereken bir karakterdir. Erken yazdığı anılarından (38 Kuşağı), başlayarak en azından bir kısa liste yapıp, bu günlerde onu yeniden okumalıyız.

VERİM KAYNAĞI

Kimi eski bir bakan kimi eski bir bürokrat, kimi eski bir Maliye Müfettişi kimi bir kent tarihçisi kimi bir edebiyatçı kimi bir dost arkadaş, eş ve baba olarak hatırlayacak onu... Bunların hepsi doğru olsa da bir yanı hep eksik kalacak bu hatırlamanın…

Kamusal genişlik, bireysel zenginlik ve özgünlüğü ile siyaset, yönetim ve kültür dünyamıza benzersiz bir esin ve verim kaynağı olabilmiş Cahit Kayra’yı ülkemizin yetiştirdiği çok değerli bir yurttaşı olarak uğurlamak ve anmak, sanırım hem en kapsayıcı hem de ona en yakışan olacak. 

Anısı ve eserleri bizimle olacak ve yarına kalacak.

FERRUH TUNÇ
ŞAİR



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları