Olaylar Ve Görüşler

Bir Dostun Ardından - Daver DARENDE

24 Aralık 2020 Perşembe

Ülkemizin  yüz akı, elli yıllık sanatçı dostum  Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası başkemancısı Oktay Dalaysel’i yitirmenin derin hüznü var yüreğimde. Oktay Dalaysel, ülkemizin aydınlık çağa giden yolunda hiç sönmeyen bir ışıktı bizler için.

Yorulmak bilmeyen, erdemle kutsanmış tutkulu bir sanatçı, ufku geniş bir bilge idi. Ünlü, viyolonist Igor Oistrakh kendisiyle yapılan bir söyleşide, keman çalanlar için şöyle demişti: Keman, insan bedenine aykırı bir çalgı olduğu için bu çalgıyı çalacak kişi küçük yaşta onunla birlikte büyümektedir.”

Oktay Dalaysel, küçük yaşta kemanıyla dostluk kurmuş, ona büyük bir aşkla bağlanmış bir sanatçıydı. İlkokul öğrencisi iken üstün yeteneğinin öğretmenleri tarafından fark edilmesi üzerine müzik yaşamına Ankara Devlet Konservatuvarı’nda başladı.

Uzunca bir süre ünlü Alman sanatçı Lico Amar’ın keman öğrencisi oldu. Konservatuvarı 1958 yılında pekiyi dereceyle bitiren Dalaysel 1959 yılında burs kazanarak, Almanya’da Freiburg Yüksek Müzik Okulu’nda eğitimini bitirdi. Hocası Lico Amar’ın yaşamını yitirmesi nedeniyle eğitimine Prof. Grehling’le devam etti. Üç buçuk yıl süren eğitimini başarıyla tamamlayarak yurda döndü.

DUYGU YÜKLÜ SANATÇI

1962 yılında yurda dönen Oktay Dalaysel sekiz yıl sonra Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası başkemancılığı görevine atandı. Kırk yıl süren uzun meslek yaşamında yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda konser vererek ülkemizi başarıyla temsil etti. Otuz beş yıl keman hocalığı yaparak ülkemize değerli sanatçılar yetiştirdi. Anadolu’nun on üç kentinde gerçekleştirdiği keman resitalleri büyük takdir topladı.

Oktay Dalaysel’in, 2003 yılında Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile birlikte katıldığı konser onun meslek yaşamının son konseriydi. Konser sonunda yaptığı sıcaklık dolu konuşmasıyla salonu dolduran Ankaralı müzik severleri büyüledi.

Yıllar önce, Ankara’nın hiç eskimeyen sevimli opera binasında o dönemin dünyaca ünlü iki viyolonisti Ruggiero Ricci ve David Oistrakh’ı birlikte büyük hayranlık duyarak dinlediğimizi anımsarım.

Oktay Dalaysel, Atatürk’ün kültür devriminin ödünsüz savunucusuydu. Ülkesinin sorunlarını kendine dert edinen duygu yüklü bir sanatçıydı. Onun günümüze yönelik  nereden nereye geldik” sözlerini unutmayacağım.

Dünyaya sevecenlikle bakan insan sevgisiyle dolu Oktay Dalaysel’i çok arayacağız. Elindeki kemanı ona kalbinin atışı kadar yakın dostumla yaptığım uzun söyleşileri hiç unutmayacağım. Özlem, sevgi ve saygıyla anacağım.

DAVER DARENDE
EMEKL
İ DİPLOMAT / YAZAR



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları