Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bir Cumhuriyet Değeri: Dilhan Ege Eryurt - Prof. Dr. Erhan KARAESMEN
Bilim ve teknoloji tarihinde benzeri görülmemiş çok güçlü ve yaygın bir bilgi depolamasının “Google” oluşumu tarafından yapıldığı biliniyor. Sahip olduğu çok ileri elektronik teknoloji olanaklarıyla ve olağanüstü mali gücüyle Google öğrenim ve araştırma alanlarının günümüzdeki en güçlü dayanaklarından birini oluşturuyor.
Bu devasa kuruluşun bilim –teknoloji, sanat-kültür, sosyal
bilim-ekonomi yani kısaca uygarlığın gelişmesinde yer almış tüm etkinlik alanlarının
tarihine yönelik saygılı ve
anlamlı çalışmalar yaptığı da biliniyor. “Karalama Defteri” veya “Çizimlemeler” (Doodle) olarak bilinen ince
esprili bir yaklaşımla uygarlık tarihinin biraz gölgede ve kıyıda köşede kalmış ayrıntılarına da ışık tutulmasına yardımcı
olunuyor.
2020 “Karalama
Defteri” çizimleri arasında Türk Bilim Tarihi’ni de ilgilendiren bir mutlu
olaya da yer verildi. Çok prestijli NASA kuruluşunun çeşitli birimlerinde astrofizik bilim
dalının matematiksel gelişmesini katkıda bulunmuş olan büyük bilim kadını Prof.
Dilhan Ege (Ezel/Eryurt) de bu karalama defterinin başarılı bir çizimini oluşturdu.
Bu olay sadece
Türkiye’de değil, dünyanın bilim merkezlerinde de ilgi çeken bir hatırlatma işlemi olarak
alkışlandı. “Doodle”ın ilgili ekibinin sorumluları Google’ın Avrupa çalışanı bir yakınımızla kurduğu temasta
Dilhan Ege ile yapılmış zevkli ve anlamlı hatırlatmanın uluslararası ilgi çekmiş olmasından duyulan memnuniyeti dile getirilmişlerdir.
ALANINDA ÜN SAHİBİ
Dilhan Hoca astrofizik alanında ve onun matematiksel bağlantılı konularında dünyada sahip olduğu büyük saygınlığın yanı sıra ülkemizde de Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) camiasındaki yılları boyunca da çok sevilen ve saygı duyulan/gören bir hoca ve yönetici olarak hep hatırlanacaktır. Ancak, benim Dilhan Hoca ile olan yakınlığımın çok farklı özellikleri bulunuyordu. Yazının sonraki satırlarında bunlara yer verilecektir.
KUVVETLİ KİŞİSEL BAĞLAR
Ege ailesi ile benim ailemin Cumhuriyetimizin ilk dönemlerine kadar giden çok köklü bir yakınlığı vardı. Büyük Atatürk’ün, topraklarımızın
müstevliden temizlenişinden sonra ve yeni/uygar bir toplum yaratma heyecanı içinde her yaştan on beş milyon genç oluşturma
arayışının bir ürünü olarak gelişmenin teknik ve ekonomik temellerini sağlamak
üzere, çok önem verdiği bir projesi bulunuyordu.
Teknik, sosyal, kültürel pek çok alanda kendini göstermiş kabiliyetli, çalışkan ve vatansever gençlerinin bir bölümünün Avrupa ülkelerine tahsil ya da
ihtisas amaçlı gönderilme yoluna gidilmişti. Soyadı
yasasının çıkışından sonra Ege ve Karaesmen soyadını alacak iki genç Abidin ve
Fikri, eşleri ve büyük çocukları
yanlarında olmak üzere Almanya’ya gönderilmişlerdi.
Berlin yıllarının güzel anı ve öykülerini çerçevelediği büyük dostluk iki aile arasında 1928’li yıllardan
itibaren doğmuştu. Dilhan, Ege ailesinin Türkiye’de kalan kızıydı. İzmir ve
Ankara çocuğu olarak büyüdü. Çok küçük
yaşlarımdan itibaren evimizde bir Dilhan harikasından söz edildiğinı hatırlıyorum: “Aaa Dilhan sınıf birincisi, ayrıca da matematiği çok kuvvetli, çok akıllı, çok güzel, şimdi kozmografya tahsili yapıyor...”
Astronomi sözcüğünün henüz kullanılmadığı dönemde
o bilim dalı “kozmografya” olarak adlandırılıyordu. Benim küçük kafamda “kozmografyacı Dilhan Abla” olarak
canlanan bir sevgili aile yakını vardı. Hayatın akışı içinde çok uzun yıllar sonra sevgili Dilhan Ablamla ODTÜ’de buluşmamız
ikimiz için de mutluluk
kaynağı olmuştu.
İlk buluşmamızdan hemen sonra gelen ilk yaz tatilinde Dilhan
Hoca ile daha sık ve geniş görüşme
şansı bulabilme umudu taşımıştım.
Ancak, sevgili ablam hiç ortalığı velveleye vermeden sakin bir
şekilde daha önceden de
ilişkileri bulunan NASA’ya yeniden gidivermişti. Aya “insan” gönderme eylemi çağdaş
bilim ve teknolojinin anlamlı bir olgusuydu. Dilhan Hoca o projenin gizli
tutulduğu ilk dönemlerinden
itibaren olaydaki karmaşık mekanizmaların matematiksel araştırmasında zaten
daha önceden görev almıştı.
MAYASINDA CUMHURİYET
Apollo Projesi’nin uygulamaya geçmesiyle birlikte gözlem ve bulguların değerlendirilmesi aşamasında bir üst yönetici olarak yine oradaydı. Benzersiz alçakgönüllülüğü, aileden gelen geniş kültürü ve yaşam terbiyesi onun NASA gibi çok alkışlanacak bir referansı hiç övünç kaynağı yapmaksızın bir kenarda tuttuğunu büyük takdirle gözledik. Bir üstün bilim insanına saygı sunuşu notlarını bitirirken kendi çok değişik yaratıcı zekâsının, ailesi ve özellikle kendisi de çok iyi yetişmiş bir Atatürk dönemi aydını olan Abidin Ege tarafından kuvvetle özendirici destek sağlandığını hatırlatmalıyız.
Abidin Bey’in 1940’larda Dilhan kızına yazdığı yüreklendirici ve özendirici bir mektubu, çok uzun yıllar sonra ODTÜ Matematik Bölümü mezunlarımızdan Melek Şener’in teyzesinin anısına düzenlenmiş bir kız çocuklarını eğitime özendirme toplatısında okuduğunda tüm katılanların dokunaklı heyecan duygusu yaşadığı bilnmektedir.
ÇOK SEVGİLİ DİLHAN ABLA’YA SAYGILARLA...
Kısaltılmış
olarak gök bilimi ve uzay
bilimi sözcükleriyle
betimlemeye çalışılan
astrofizik çok ileri ve çapraşık bir dokuya sahip bir bilim
dalı olarak bilinir. Dilhan Hoca’nın ülkemizde ve dünyada sahip olduğu büyük
saygınlığın matematik çözümlemelerdeki ustalıktan kaynaklandığı bilinirdi.
ODTÜ’nün çağdaş, yenilikçi bir eğitim ve araştırma kurumu
olarak kökleşmesinde öncül payları olan iki büyük insanı
Dilhan Hoca’nın Türkiye’deki bilimsel ilişkilerinin temel atmasında anlamlı
rolleri olduğunu hatırlamalıyız: Erdal İnönü ve Feza Gürsey.
Erdal İnönü genel kamuoyunda sadece önemli bir bilim adamı olduğu için değil,
toplumsal sorunlarla da ilgilenmiş sosyal lider olarak hak ettiği bir saygınlık
düzeyine ulaşmıştır. Teorik fizik alanının özellikle matematiksel çözümlemeler etkinlik ve işlemlerinin çok önemli bir
insanı olarak Feza Gürsey Hoca’nın adı bilim dünyasında bilinirdi.
Ancak, genel kamuoyu dikkatinde yeterince yer almamıştır. Bu,
aslında bilim dünyasında özellikle
teorik incelemeler, çözümlemeler yoluyla büyük iz bırakmış olan önemli bilim insanlarının bir miktar kaderi
gibidir. Benzeri bir oluşum Dilhan Hoca için de kendini göstere
gelmiştir.
Türk Bilim dünyasında ve ODTÜ eğitim çevrelerinde Feza ve Erdal hocaların insan olarak çok sevdikleri ve bilim kadını olarak da müthiş saygı duydukları Dilhan
Ege ile bilim tarihimizin önemli
buluşmalarından birini gerçekleştirmiş
oldukları hep hatırlanmalıdır. Büyük bilim
kadını Dilhan Hoca’ya ve benim çocukluk
anılarıma kazınmış köklü
anılarıyla sevgili Dilhan ablama aramızdan ayrılışının sekizinci yılının
yaklaştığı şu günlerde tekrar derin saygılarla.
PROF. DR. ERHAN KARAESMEN
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi