Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Beklenen Kim? - A. Celal BİNZET
Hep bir telaş ve geç kalmışlığın dillendirilmesiyle söylenen sözler dolaşıyor havada. Kültür ve sanatta
yeterli kadroların eksikliğine değiniliyor.
Yerinde bir durum saptaması. Doğrusu bunlar bir dünya görüşünün düştüğü açmazın
yüksek sesle açıklanmasından başkası değil. Yeni de değil üstelik. Değişik dönemlerde birileri içinde yuvarlandıkları çıkmazdan kurtulmanın
çözümü diye ortaya atıyor bunları.
Yıllar önce ünlü ve
renkli bir iş insanımız, yurtdışı gezilerinde gördüklerinden sonra dönüşünde
sanat yapıtları toplamaya karar vermişti. Yanında görevlendirdiği danışmanları aracılığıyla
büyük paralar ayırarak zengin bir koleksiyon edindi. Bu süreçten sonra gittiği ülkelerde bu kez
kendisini devlet insanlarının da karşıladığını söyleyerek aradaki büyük değişime dikkat çekmişti.
PARA YETMEZ
Önemli bir ayrım. Bir kişi, kurum ya da devlet çok paralı olabilir. Ancak tarih göstermiştir ki insanlık arenasında yer tutabilmek için yalnızca para yeterli olmuyor. Eğer anılan zenginlik, kültür ve sanatla beslenmemişse o büyük aile içinde asla yer alamıyorsunuz. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün danışmanlarından Prof. Dr. Mustafa İsen, o tarihlerde bir dergiye yaptığı açıklamada, “Muhafazakâr kesimin nasıl bir demokrasi anlayışı varsa muhafazakâr estetik ve muhafazakâr sanat normlarını ve yapısını oluşturmak gibi bir yükümlülük içindeyiz” demişti. Bu eksikliği görebilmek bile başlı başına bir ilerleme sayılır.
Bizde gelenektir. Yukarılardan bir işaret gelince hemen bazıları o konuyu işlemeye başlar. Öyle de oldu. Şimdilerde terörist sayılan, bir zamanların aynı yağmur altındakilerin gazetesi Zaman’da 10 Nisan 2012 günü İskender Pala, “Muhafazakârın Sanat Manifestosu” başlıklı bir bildiriye imza atmakta gecikmedi. Toplam 20 madde altında toplayıp öne sürdüğü düşünceler, sonraki yıllarda başkalarınca da dillendirilecekti.
Bunlardan ilginç olan bir ikisinde dikkat çeken çelişkileri anımsamakta yarar var. Örneğin 6. maddedeki “Muhafazakâr sanat, devlet eliyle kontrole karşı çıkar” sözünü nasıl yorumlamalı?
Bugün en büyük kontrolün devlet gücünü elinde tutanlarca yapıldığını söylemeye gerek var mı? Yasaklama, sansür ya da başka adlar altında yürütülen bir politika yürürlükte.
HASTALIKLI BAKIŞ
“Muhafazakâr
sanat, halk ile kavga etmez. Bu bakımdan İngiltere’deki muhafa-zakâr sanat
ortamını destekler ve mesela nüfusunun kahir ekseriyeti Müslüman olan bir
toplumda İslami değerlere
küfredilmesinden rahatsızlık duyar” sözlerini de 8. maddeye yerleştirmiş.
Bu bakış açısına göre eleştiriyle küfür aynı torbaya
konuluyor. Kendilerine yönelik
her eleştiriyi küfür sayma gibi hastalıklı bir bakış. Oysa o apayrı bir dil.
Yine geçmişle bağlarımızın
travmatik olarak koparılmasına değinmenin
ardında Cumhuriyetimizin çağdaşlaşma sürecine dokunulmuş.
Bu maddeler okunduğunda tümünün gerilerde kalmış bir başka
konuşmadan esinlenerek yola çıkıldığı görülür. O kişi günümüzdekilerin
düşünsel önderi sayılan
birisi. Yaşamında birbirinden ayrı uç noktalara savrulup en son geldiği durakta
bir kimliğe bürünmüş. Biraz gerilere gidelim.
1934 yılında bir resim sergisi açılışında konuşan Necip Fazıl
Kısakürek, “Beklenen
Sanatkâr” başlığı altında bu travmadan söz etmişti. Onu yaparken asıl amacının Cumhuriyetle hesaplaşma
olduğu açıktı.
KALIPLARA SIKIŞTIRILAMAZ
Kısakürek’in ardıllarının bu kavramı pek sevdikleri anlaşılıyor.
Görüldüğü gibi ülkemizdeki
sığ kesimin sorunu çağdaşlaşmayla.
Ama çağdaş düşünceyle
yoğrulmamış kafaların gidebileceği
son nokta tıkanmadır. Sanatın yaratıcı düşünce anlayışından uzağa düşenler aynı kısırdöngünün içinde kalmak zorunda. Kalıplara
sıkıştırılmış şablonların egemen olduğu yerde yaratıcılığın özgürce dolaşmasına izin verilmez.
O
kalıplar da savunucularıyla birlikte toplumu, tarihin karanlıkları arasında
baskılamaya zorlar. Sanatçı beklemek gibi bir niyet içinde olanların bu gerçeği bilmeleri zorunlu. Yoksa ilerleyen
insanlık içinde hep
başkalarının gerisinde kalınır.
A. CELAL BİNZET
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ölüm nedeni belli oldu
- İstanbul'da metro yangını
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- 5 çocuğunu kaybeden anne yalanladı
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- Süper Lig'de yayın geliri dağılımı belli oldu!
- 'Vız gelir tırıs gider'
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!
- 'O saraya, ben davaya’