Olaylar Ve Görüşler

Batı’ya Giden Gemide Doğu’ya Koşmak… - Av. Erol ERTUĞRUL

10 Nisan 2021 Cumartesi

Gerçek adı Celal Yalınız olan ve Sakallı Celal olarak tanınan bilgenin ünlü sözleri var. Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün olur”, Bu ülkede ilgililer bilgisiz, bilgililer ilgisiz” sözleri ona aittir. 1886-1962 yılları arasında yaşamış olan Celal Yalınız Galatasaray Lisesi çıkışlıdır. Birkaç yabancı dil bilmektedir. Paraya değer vermemiş, yoksulların yanında olmuş, gerektiğinde işçi olarak çalışmıştır. 

Sakallı Celali saygı ile anıyoruz. Sözlerinin doğruluğu bir kez daha anlaşılıyor. Gerçekten de güzel yurdumuzda yapılan yanlışları gördükçe Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün olur” demek geliyor içimizden. Liyakat unutulmuşken, işe, işi hiç bilmeyenler getiriliyor. Devlet yönetiminde dinciler, imamlar öne çıkıyor. Ülke sorunları konusunda seslerini yükseltiyorlar. Ayasofya imamı “Faiz kaldırılmalıdır, laiklik anayasadan çıkarılmalıdır” diyor. Genel müdürlerin, valilerin çoğunluğu imam hatip okulu çıkışlı. Büyük çoğunluğu getirildikleri bu görevleri hak etmiyorlar. Rektörlerin çoğunluğu bu görevi hak etmeyen ve ancak AKPye yakın olan kişiler.

ÖÇ ALMA İSTEĞİ

İstanbul Sözleşmesi uluslararası bir sözleşmedir ve TBMM tarafından imzalanmıştır. Bir kişinin gece yarısı imzası ile nasıl kaldırılabilir. Bu kafa, hukuk dışı her şeyi yapabilir. Bu sözleşmenin kaldırılmış olması nedeniyle tarikatların teşekkür kuyruğuna girdikleri söyleniyor. İstanbul Sözleşmesi kadınları saldırılardan ve öldürülmekten korumaya çalışan hükümler taşıyan bir sözleşmeydi. Kadını ikinci sınıf bir varlık gören, kadını kul gören dincilerin işine gelmiyordu. O nedenle dinciler ve tarikatlar bu sözleşmenin kaldırılmasına çalışıyorlardı.

TBMM Başkanı Şentop Cumhurbaşkanı’nın uluslararası sözleşmeleri fesih yetkisi vardır” diyor. Öyleyse Möntrö’yü, Lozan’ı da feshedebilir! Sakallı Celal haklıymış, Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün olur”. TBMM Başkanı nasıl böyle söyleyebilir. Bunlar yetmiyor, yönetmelik değişikliğiyle tarikatların harp okullarına girişinin önü açılıyor. TBMM Başkanı şimdi de oylanmış ve reddedilmiş bir öneriyi AKPnin işine gelmediği için yeniden oylamaya sunuyor.

Emekli amirallerin duyurusu altına imza atacağımız bir duyurudur. Yolsuzluklar almış başını gidiyor, Cumhuriyetin temel ilkeleri bir bir yok ediliyor. Bunlara karşı çıkanlar darbeci, terörist sayılıyorlar. Amirallerin bazı özlük hakları ellerinden alınıyor. Tam bir faşizm. Başta ordu, yargı, üniversiteler olmak üzere devletin temel kurumları teslim alınmış. Tek adam rejiminde hukuk yok, hesap vermek yok, sorumluluk yok, ben yaptım oldu var. Söylevdeki koşullar gerçekleşmiştir. Bunlara susulmaz. Yanlışlara karşı çıkmak, direnmek gerekir.

Danıştay kullanılarak Andımız kaldırıldı. Türküm, doğruyum, çalışkanım” demenin kime ne zararı vardır. Bu ant gelecek kuşaklara ulus bilincini, dürüstlüğü kazandırmaya çalışıyordu. Doğruluğun, dürüstlüğün bir masal olduğu, çalıp çırpmanın bir yöntem kabul edildiği bir dönemde birileri için bu andın hiçbir değeri kalmamış olabilir. Ama çoğunluk bu andı istiyor.

Son yerel seçimlerde AKP büyük kentleri kaybetti. Bu durumu bir türlü içlerine sindiremiyorlar. Öç almak için, belediye başkanlarının ellerini kollarını bağlayabilmek için yapmadıkları kalmıyor. Belediye başkanlarının yasalardan kaynaklanan yetkilerini kısmaya çalışıyorlar. Yetkileri, çoğunlukta oldukları belediye meclislerine vermeye çalışıyorlar. Galata Kulesini İBBden alıp bir vakfa veriyorlar. Galata Kulesi Cenevizliler tarafından yapılmıştır, bir vakıfla ilgisi yoktur. Gezi Parkı’nı İBBden alıp olmayan bir vakfa veriyorlar. Bu girişimlerin temelinde İstanbul seçim sonuçlarından öç alma düşüncesi yatıyor.

KÖTÜ BİR DÜŞ

Türkiye Doğuya giden bir gemidir, Batılılaşmak isteyenler ise bu gemide Batı’ya doğru koşanlardır” sözleri de Sakallı Celalin sözleridir. Ancak Türk devrimi ile, Cumhuriyet ile, Türkiye artık Doğuya değil Batı’ya giden bir gemidir. Çağdaş uygarlığı hedef almış bir ülkedir. Ne Türkiye doğuya doğru yol almaktadır ve ne de çağdaş uygarlıktan yana olanlar bu gemide Batı’ya doğru koşan insanlardır. 20 yıldır gördüğümüz kötü bir düştür. Suları geriye akıtmanın olanağı yoktur.

Gerici girişimler olsa olsa Batı’ya doğru giden gemide doğuya doğru koşmaktır”. Bu ülke Mustafa Kemal Atatürk’ü görmüş, devrimleri yaşamıştır. Ülkemizin yönetimi çeşitli yöntemlerle ele geçirilmiş olsa bile hiç kimse ulusumuzu aydınlanmadan, çağdaşlaşmadan geri koyamayacaktır. Bu ulus ne 20 yıllar gördü, yaşadı. Bu yönetim nasıl gelmişse aynı yöntemlerle gidecektir. Buna inanmak, dimdik ayakta durup el ele vermek gerekmektedir. Teslim olmak yok, uyumak, sinmek yok. Yapılan yıkım ise onarılacaktır.

AV. EROL ERTUĞRUL



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları